Tülay Çellek
  Mavi bir günaydın yolluyorum sabahına
Yüreğimin sıcaklığını da gününe...
 Sending a blue ‘bonjour’ to your morning,
And the warmth of my heart to your day…
 Tülay ÇELLEK


Ana Sayfa
Yazılar
Şiirler
Poems
Söyleşiler
Tül'den Yansımalar
Resimler
Art
Fotoğraflar
Photograph
Karikatür / Çizimler
Cartoon / Drawings
Tasarım
Design
Tipleme
Character
Barış
Peace
Gerze
Ders Notları
Lesson Notes
Özgeçmiş
Autobiography/cv
Belgeler
Duyurular
Değiniler
İletişim
Contact

Yayın Tarihi: 12.3.2007  

SORULAR VE YANITLARI FORUMLARI


SORULAR VE YANITLARI FORUMLARI


SORULAR VE YANITLARI FORUMLARI



Bir sitede “doku” ile ilgili yazdığım yazıdan üretilen soruya verilen yanıtları gördüm. Bu çok ilgimi çekti ve çok beğendim doğrusu…

Öğrencilerim bahsediyorlardı. Örneğin “film” konusunda “forumda tartışma açtık,” diye… İçimden “forum”u ne çok ciddiye alıyorlar. Ama tartışmaları ne güzel, ne kadar harika bir şey…” diyordum. Demek söyledikleri bunlarmış. Öğreneceğiz…

YAŞAMDA DOKU

http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=203

Doku
"Nesne ve varlıkların karakteristik birer dış yapıları vardır. Bunun, özellikleri ve etkileri dokuyu oluşturur. İçyapının işlevsel niteliklerini dışa vuran etkidir doku ve doğanın yapısal özelliğidir. Bir ayrıcalık göstergesidir doku. Hani yaşlının cilt dokusuyla gencinkinde ki fark ya da ağacın veya portakalın dokusundaki ayrıcalık gibi. Doku, yüzeyleri oluşturan bir değerlendirmedir. Gördüğümüz her şeyin özel bir dış yüzeyi-görünüşü vardır. Eğer tasarımcıysanız ya da farklı bakıyorsanız çevrenize doğadaki bu görsellik yaratı olanakları tanıyacaktır size. Farklı tatlar yaşamanızı sağlayacaktır

Tülay ÇELLEK "

Doku deyince aklınıza ne gelir? Sizi en çok hayatın hangi dokuları etkiler?

Yanıtlardan birkaçı;

“Kelebek”…
“güzelliğin dokusudur.”
“Doku; asla farkına varamadığımız aşkımızdır belki de…”
“Büyük yapıların çatlakları, taşların konuşan renk dağılımları, bir çiçeğin yaprağındaki kırılgan duruş, bir kedinin kibrini çoğaltan yumuşaklığı...”
“hatta bir ay...”


***

Merhaba,

Yıllar önce Sıraselvi'lerde Sinematek diye bir yer vardı.

Orada gittiğim birçok filmi unutmadım. Bunlardan birisi de; İtalyan faşist partisi halk tarafından çok sevilen bir müzik topluluğuna plak doldurtuyor.

Plağın bir tarafına halkın sevdiği ezgiler konuyor, diğer tarafına da faşist partinin söylemi - müziği... Ve bu plak tüm halka dağıtılıyor.

Linki izlediğimde ilk bu film geldi usuma...

İstanbul dinlerle de tanıtılır, özellikle dini siyaset ve ticaret aracı yapılanlarca...

Bir de İstanbul'un o güzelim görüntülerinin arasına burada yaşayan tüm uluslardan sanatçıların yapıtları da serpiştirilebilirdi. Ara GÜLER hocanın fotoğrafları konabilirdi. Çizerlerimizin çalışmalarına yer verilebilirdi. Yani her ulustan sanatçı aynı tanıtım filminde yer alabilirdi. Alın size çok seslilik işte budur. Yoksa kul ile tanrı arasında olması gerekenleri reklam filmi yapmak değil. Her dine saygım var. Ama dinin çıkar adına kullanılmasına karşıyım...

İstanbul'un çeşitliliği ayrıca salt dini müzikle değil, her ulusun bağrından çıkan müzikle anlatılabilirdi. Şu an çok sevdiğim Rum müziğini dinliyorum, biraz önce Türk müziği dinliyordum. Böyle de İstanbul'un çok renkliliği, farklılıkların güzel güzel bir arada yaşaması betimlenebilirdi...

Susamıyorum, yazıyorum. Kusura bakmayınız.

Aslında o kadar içe kapanık, o kadar sessizdim ki. Konuşmaz ve yazmaz bir insandım. ( Anı defterimi herkesten saklardım ) Ama bakınız bu düzen beni bile konuşur, yazar hale getirdi, ne yapabilirim? Beni aptal yerine koyan aptallara dayanmakta zorlanıyorum. Ne olur kusura bakmayınız.

Biliyorum diyorsunuz ki, "yazıyor, yazıyor sonra kusura bakmayınız," diyor. Bir öykü vardır, bilir misiniz, "hem ağlarım, hem giderim", denir. Hem korkuyorum, hem yapacağımı yapıyorum... Keşke herkes de silahı; kalemi, sözü, rengi, fırçası, bedeni, müziği, yaratısı kabul etse... İnsanları öldürmese...

Sevgiler...

Tülay ÇELLEK

***

Ve hayat, dansla güzel… Ve yaşam, devinimle var…

“Y.T.Ü
MÜZİK VE SAHNE SANATLARI BÖLÜMÜ
MODERN DANS PROGRAMI

6 MART SALI GÜNÜ SAAT 15 30 DA
YÜKSEL SABANCI SANAT MERKEZİ’NDE GERÇEKLEŞTİRİLECEK OLAN “SIRLAR” İSİMLİ TEMSİLDE FAKÜLTEMİZİN DEĞERLİ ÖĞRETİM ELEMANLARINI ARAMIZDA GÖRMEKTEN MUTLULUK DUYACAĞIZ.”

İşte bu, mutlulukların en güzelinden… Gençler harika… Yaşama, bana heyecan katıyorlar… Teşekkürler… İzlediğimde hüzünlerim gençliğin hareketlerinden fırlayıp gitmişti uzaklara, ama benim “sırrım” olarak - kalarak… Ve neşeyle ayrılmıştım yanlarından, bir o kadar da gururla…


08 – 03 – 2007 / İSTANBUL

Tülay ÇELLEK

Yıldız Teknik Üniversitesi
Sanat ve Tasarım Fakültesi
Sanat Bölümü Öğretim Görevlisi

http://www.tulaycellek.com

tcellek@yildiz.edu.tr

Tülay ÇELLEK








<< Geri Dön [Okunma: 2112 ]


[ Yukarı çık ]    



© Her hakkı saklıdır.