Tülay Çellek
  Mavi bir günaydın yolluyorum sabahına
Yüreğimin sıcaklığını da gününe...
 Sending a blue ‘bonjour’ to your morning,
And the warmth of my heart to your day…
 Tülay ÇELLEK


Ana Sayfa
Yazılar
Şiirler
Poems
Söyleşiler
Tül'den Yansımalar
Resimler
Art
Fotoğraflar
Photograph
Karikatür / Çizimler
Cartoon / Drawings
Tasarım
Design
Tipleme
Character
Barış
Peace
Gerze
Ders Notları
Lesson Notes
Özgeçmiş
Autobiography/cv
Belgeler
Duyurular
Değiniler
İletişim
Contact

Yayın Tarihi: 6.1.2007  

SİGARAYI NASIL BIRAKTIM…


SİGARAYI NASIL BIRAKTIM…



SİGARAYI NASIL BIRAKTIM…


Sigarayı önceleri zevk için içiyordum. Yemeklerden sonra bir tane... Ama kesinlikle ve de kahvaltı sonrası özellikle...

Otlakçı demesinler diye de paket taşıyordum...

Sonra bir şeylere üzülünce 3 sigara 5 e çıktı. Daha da üzülünce 8 e, 10 na yükseldi sayı...

Sigara benim için anlam değiştirmişti. Zevk olmaktan çıkıp, üzüntümün eseri olmaya başlamıştı. Bu nedenle gittikçe sayı artıyordu.

İstanbul'a geldim... Burada bir karara varmak zorunda kaldım. Gittikçe artan, üzüntüme koşut giden sigarayı içmeye devam mı etmeliydim, yoksa sigaraya tüketecek enerjimi sergileri gezmeye, konferanslara gitmeye mi yöneltmeliydim. Enerjim ya harcanacaktı ya da değerlenecekti.

2. sorum - sorunum da parası olmuştu. Ya parayı kitaba yatıracaktım ya da sigaraya...

Bir gün sigarayı bu nedenlerle bırakıverdim... Önce arkadaşlarım sigara içiyor diye, evde sigara paketi mutlaka bulunduruyordum... Yine bir gün dedim ki kendime, “içen zehrini kendi getirsin...”

Sadece acı günlerimde, bir şeye üzüldüğümde sigaraya elim uzanıyor ama orada işte kendimle müthiş mücadele ederek sigara içmiyordum. Bu bir kaç kez yinelendi. Ve bunu da atlatınca en acı günümde bile sigarayı düşünmediği farkettim...

Annem “cildin bozulacak yavrum,” diyerek sigara içmemem konusunda ikna etmeye çalışırdı, baskı yapmadan... Şimdi düşünüyorum da iyi bir ikna şekli...

Benim ikna şeklim de; “SENİ SEVİYORUM, SEN BENİM SEVDİĞİMİ NEDEN ZEHİRLİYORSUN?” “Ben sana ne yaptım ki beni zehirliyorsun?”

Bu yazıyı, çok sevdiğim bir öğrencimin final kağıdında, eleştirel bakışlarını öğrenmek için bir konuda özeleştirilerini de vermelerimi istememe yanıt olarak, koca bir paragraf; “sigarayı bırakmak istiyorum” diye yazması üzerine hazırladım.

Sigara anıları:

Güzel Sanatlar Lisesinde idareci olarak çalışırken şunu çok iyi netleştirmiştim: sigara çocuklarda genç olmanın, gençliğe adım atmanın bir tarzı olarak algılanıyor… Bir velim, “asla çocuğumuz sigara içmez, biz içerken kıyamet koparıyordu şimdi içiyormuş, şoktayım.” Demişti. Öğrenci ile konuşmamda hakikaten kendini ispat etmenin, genç olmanın sembolü olarak görülmüş aslında sevmediği hiç de içeceğini sanmadığı sigara… Böyle başlamıştı sigarayı içmeye.

Bir başka genç, meraktan denemek istediğini söylemişti… Sigara kullanmadığım için çok rahatlıkla, önce sigara içen anne babaların çocuklarına, “sigara içme, zararlıdır” demelerinin çok da inandırıcı olmadığını söylüyordum. O okulda sürekli dolaşmam, özellikle de nöbetlerimde sigara içilmemesini sağlıyordu en azından…

Bende o yaşlarda çok az da olsa sigara içiyordum. Bir gün komşumuz olan arkadaşıma gitmiştim. Üst kata çıkıp birlikte sigara içerken annesi geliverdi. Hemen sigaraları masanın altına soktuk. Anne konuşurken hiç yüzümüze bakmıyor, sürekli gözü yan tarafta konuşuyordu. Neyse konuşması bitip gidince sevindik, yakalanmadık, diye. Bu arada merak edip yan tarafa baktık neye baktığını anlamak için. Masanın yanından iki duman yükseliyordu, sakladığımızı sandığımız sigaralardan.

***

Bu mektup da vapurda, motorda sigara içmek konusuyla ilgili yazılmıştı, içilmeli diyenlere karşı…

Merhaba,

Sigara içen arkadaşlara hep şunu derim;

Sizi seviyorum, siz benim sevdiğimi neden zehirliyorsunuz? ( Sigara içenlere en güzel tavrımdır, diye düşünüyorum )

Size ne yaptım ki beni zehirliyorsunuz? ( Sigara içenlere güzel bir sorum )


Ancak ağır, tek taraflı ve hiç kendisini sorgulamayan bir tavırla verilen karşılık aslında yapmayacağım tarzda bir yanıtı hazırladı.

***
Neden sigara içmeyenlere saygı gösterilmiyor da, sigarayla bizleri zehirleyen ve dünyayı kirletenlere saygı göstermemiz isteniyor - bekleniyor!!!????

Neden insan gibi, sağlıklı yaşamak istememize saygı gösterilmiyor da…

Hakikaten sigara içen, içmeyenden pozisyon değiştirmesini bekliyor, kendi neden bu inceliği göstermiyor, bizi üste zehirlerken…

Neden bu sıcakta içeride oturalım, siz güzel havayı zehirleyeceksiniz diye…

Hiç kimse dünyayı kirletenlere, zehirleyenlere saygı göstermek zorunda değildir. Bu çok garip… Kötülüğe neden saygı duyulsun ki… Çocukların, insanların sağlığına saygı duyulması varken. İnsanların, doğanın sağlıklı yaşama özgürlüğünü savunmak varken.

Cep telefonu aşırı derecede gereksinmem yoksa kullanmıyorum ve kullandığımda çok kısa konuşuyorum. Tersini yapanları da sürekli uyarıyorum.

Sinek ilacını vücuduma sürmüyorum… Böyle bir o olumsuzluğu yapmıyorum. Aynı şekilde beslenme konusunda da sağlıklı davranıyorum. Örneğin Cola içmiyorum. Örnekler çoğaltılabilir.

Çevre konusuna da, sigara içip çevreyi kirletenlerden çok daha saygılıyım… Çevreyi kirletmeye, savaşa vs. karşıyım ve böyle durumları içeren her yerde imzam var. Radyasyon konusunda da bilisiz değilim. Ve sigara içenin böyle bir şey demesini de çok garipsiyorum.

5 dakikalık yolda bile sigara içmek, kamuya bu denli zarar vermek yerine sigara içenler bunu evlerinde yapabilirler.

Biliyorum yanıtım sert oldu. Tekrar özür dilemek gereği duyuyorum. Gönlünüzü nasıl alsam ki… Buldum…

Mavi bir günaydın yolluyorum sabahına
Yüreğimin sıcaklığını da gününe...


Sevgiler, saygılar…

01-06-2007 / İSTANBUL

Tülay ÇELLEK

Yıldız Teknik Üniversitesi
Sanat ve Tasarım Fakültesi
Sanat Bölümü Öğretim Görevlisi

http://www.tulaycellek.com

tcellek@yildiz.edu.tr



Tülay ÇELLEK








<< Geri Dön [Okunma: 1819 ]


[ Yukarı çık ]    



© Her hakkı saklıdır.