ÖĞRENCİ YANITLARI 2

Sy2

1) Açıkçası dersi derste öğrenmeyi en yoğun şekilde bu derste yaptım. Eskizlerimin hepsini derste yaptım. Çünkü ortamın getirdiği avantajdan yararlanıp daha kuvvetli ilham alıyorum derste. Her gün akşamları belirli bir zaman internette geçirdiğim için zaten bu sırada afiş amblem vs. gibi aramalar yapıyorum. Zaten bu benim için zevkli bir hal aldı hobi gibi.

2) Mühendislik bölümünde olduğum için zaten yeterince analitik düşünme yapıyorum. Bir nevi farklı düşünme ya da beynimin farklı alanlarını kullanmak adına yaptım. Bölüm derslerinde sadece bunu yapmak mümkün değil. Sosyal düşünme, esnek düşünebilme yeteneğini geliştirmek için bu dersi aldım. Daha önce mix media dersini alıp bu farklı düşünme olayının avantajını hissetmiştim. Bununda etkisi oldu.

3) Aslında soruyu tam anlamadım ama şöyle söyleyeyim, bir bilgi paylaşımı, bir fikir alışverişi söz konusu olduğu için ve rutin bir döngünün içinde bu dersi aldığımız için belki de istemsiz olarak ödev olarak kabul ediyoruz ya da kalıplaşmış zihin yapımıza kabul ettirebilmek için böyle düşünmek zorunda kalıyoruz. Ama bence bu normal bir sakıncası yok. Sonuçta her şey bir program dahilinde ve bu dersin içeriğine çok olumsuz etkilemiyor.

4) Aslında bu soruyu bizleri tanıyan ve bizlere dışarıdan bakan yakın arkadaşlarımıza sorsak daha net cevaplar alabiliriz ama ben kendimi ciddiye alan biri olduğumu kesinlikle söyleyebilirim.

5) Aslında çoğu insanın zaafıdır mazereti başkalarında aramak. Bu konuda çok sorunlu idim ama kendimi bir nevi eğittim yada hayat insanı bir şekilde eğitiyor diyelim. Aksi takdirde bunun dezavantajlarını çok ağır bir bedel ödeyerek yaşayabiliyorsunuz.

6) Eğer ben kendimi ifade edemiyorsam içimde yanardağlar patlamış Kime ne? İşte kısaca bu bir cevap olabilir. Kendimizi ortaya koymak ifade edebilmek mecburiyetindeyiz. Aksi taktirde fikirler, duygular ölür.

7) Farkındalığın farkında olmamı hissettirecek durumlar pek yaşamadığım için sanırım pek farkında değilim. Genelde kendimi yalnız hissederim. Bu da durumu açıklar sanırım.

8) Elbetteki hayır, hata yaptıysak affola:)

9) Özellikle kendi dışımızda bizi yöneten bir sistemler çağında yaşadığımız için dolaylı yoldan bende kendimi yönetiyorum. Binlerce karar veriyoruz hayatımızda, bu kararları da önceki tecrübelerimizden yararlanarak aklı yoluyla yapıyoruzdur her halde. Bende tam bilmiyorum açıkçası

10)??

Bunun için;

* Beyin tembeli olmamak
* Kendi kendinizi yönetmek
* Araştırma yapmak gerekir.

- Tek fikir de kalmamak

- Varyasyonlar üretmek gerekir

Ayrıca;

* Salt eleştiride kalmamak
* Önermelerde bulunmak
* Zamanı çok iyi kullanmak - planlamak gerekir.

İkinci konuyu da geride bıraktık.

*Ne kadar katılımcısınız kendi seçtiğiniz bir derse?* *Düşündünüz mü?*

Neden derste başlayıp derste biter…..?

Neden sonuç, süreç değil de?

………….?

Ve hep ertelediğim ama bu öğrencilerime de yollayayım dediğim bir mektup;

*Sorularım var.*

Lütfen aşağıdaki soruları yanıtlar mısınız?... Teşekkürler. ( Yanıtlar
e-posta ile olabilir ya da doğrudan kağıda yazıp verebilir. Veya
derste sohbet edilir... )

1- Biliyorsunuz, dersimdeki her konunun 1 ay süresi var.

Bu süre içerisinde konuya ( Afiş-amblem, kitap kapağı, ambalaj
tasarımı vs.. ) ders içinde ne kadar zaman ayırıyorsunuz.
Araştırma-çi.zim-fikir üretme açısından. Aynı şekilde aynı konuya yine
aynı süre içinde ders dışı ne kadar zaman ayırıyorsunuz?

2- Neden bu dersi seçtiniz?

3- Alanınız dışında seçilen bu derste yapılanları neden "ödev" olarak
alıyorsunuz-algılıyorsunuz?

4- Kendinizi ne kadar ciddiye alıyorsunuz?

5- Mazeretleri kendi dışınızda aradığınız kadar, kendi içinizde de
arıyor musunuz?

6- Katılımcı olmak, var olmak adına ne denli gerekli? Siz ne kadar
içindesiniz?

7- Farkındalığın ne kadar farkındasınız?

8- Sizce Yaratıcılıkla ilgili soruyu Uranusca mı sordum? Bu sorunun
yanıtını ısrarla "yaratıcılık" tanımlaması ve yorumlaması yapanlardan
rica ediyorum.

9- Kendinizi yönetiyor musunuz ve nasıl?

10- Orijinal çalışmaya ön ayak olan, yol gösteren
araştırmalar-eskizleriniz neden önemsiz ve neredeler?

Sevgiler, saygılar

*Tülay ÇELLEK