Haberlerde, Rumların tarih kitaplarından Türkleri olumsuz gösteren cümleleri çıkarttıklarını öğrendim. Çocuklarının olumsuz etkilenmemeleri için…
Değerli Rumları böyle bir güzellikten dolayı kutluyorum. Ve umuyorum ki örnek teşkil ederler.
Biz Türkler de tarih kitaplarımıza bakmak, aynı güzelliği yapmak gerekliliğine inanıyorum. Tarihe sevgiyi, felsefeyi koyma zamanı çoktan geldi… Tabii bu diğer ülkeler için de gerekli… Çocuklarımız için, insanlık için, dostluk için… Barış için… Sevgi için… Sanat, bilim için…
En çok sevdiğim sanatlardan biridir, Yunan sanatı. Böylesine bir sanatı yaratanlardan da böyle bir güzellik, böyle bir birleştiricilik beklenirdi.
Kaç gündür “birleştirici” olmayı düşlüyordum…
Farklı Sivil Toplum Örgütlerinin içindeyim…
Bireysel farklılıklar nedeniyle insanlar başatı oldukları bir yerlerde buluşuyorlar… Hiçbir zaman insanı tek boyutta göremedim. Olamaz da zaten. Üstelik entelektüel, her konudan bilgi sahibi olandır. O zaman başatlarımız dışındaki her görüşe sırt çevirmek, uzak durmak yerine zaman zaman birleşivermek… En azından saygı duymak…
Farklı grupların içine giderken, önceleri duyduğum huzursuzluğu anlatmak mümkün değildi. Bazen sözcüklerim yetersiz kalıyor ifadelerimi kullanmak için. “Öteki” kabul ediliyorsunuz. Diğer tarafa da gittiğiniz için… Soru işareti görüyorsunuz insanların yüzünde, bedeninde… Acaba? Sözcüğü saklı dillerinde… Ya da o halde “yaralanabileceğimiz, kullanabileceğimiz” biri olmalı düşüncesi gizli bazı yüreklerde…
Hissediyor, okuyor, görüyorsunuz… Tamamen kendisiyle değilsiniz. O halde yabancısınız… “Yaban”nın yazarı Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU’nu anımsamamak mümkün mü? CAMUS’u… SARTRE’i… J. JOYS’u, F. NİETZSCHE’yi ve daha birçok değeri…
Herkes içimde…
Ne kadar oralardayım? “Barış” kadar orada, “laiklik” kadar orada… “Kişilikli, kimlikli” olmak kadar orada, “evrensel” olmak kadar orada… “Çevre” kadar orada, “sanat” kadar orada, “kültür” kadar orada, “bilim” kadar orada, dil kadar orada… Ve tüm bu insanları buluşturmak geliyor içimden…
Gerçekten birleştirici olmak istiyorum…
Biliyorum bu bir düş… Ama güzel bir düş
Biliyorum bu bir ütopya… Ama harika bir ütopya
Biliyorum bu bir şiir… Ve olanaksız değil…
Sevgiler, saygılar
03 – 04 – 2007 / İSTANBUL
Tülay ÇELLEK
Yıldız Teknik Üniversitesi
Sanat ve Tasarım Fakültesi
Sanat Bölümü Öğretim Görevlisi
http://www.tulaycellek.com
tcellek@yildiz.edu.tr
|