Çocukların hayalgüçleri çok kuvvetlidir. Dolayısıyla yaratıcılıkları da…
Oyun bir yaratıcılık alanıdır.
Bu durum ilkokulda da sürer. O nedenle çocuk resimlerine müdahale edilmemeli ve yüzü mora boyayan bir çocuğa “bak bizim yüzümüz mor mu? Deyip ne bilgi vermeli ne de düzeltmeye gidilmeli. Tabii yaş ilerledikçe hayal dünyasından gerçek dünyaya doğru adımlar hızlanır. Yine de ilkokulda resim çizimlerine sınır getirmemek gerekir. Teknik bilgiler verilebilir, özellikle son sınıfa doğru. Değişik malzeme kullandırılmakta yarar var. Bunun için parasal kaynağa değil, yaratmaya ve dönüştürmeye yönelik tavır almak gerekir. Hele ki büyük kentlerin dışında olan okullar doğanın tüm nimetlerinden yararlanmalılar. Çamurundan, ağacından her şeyinden. Kopmuş takvim yapraklarından, okunmuş gazetelerden, eskimiş giysilerden, yamalardan, kırıklardan, döküklerden, çömleklerden…
E. FİSHER’in “Sanatın Gerekliliği” kitabını okumak lazım.
Çocuk için dokunmak öğrenmektir.
Çocuğa resmi öğretmek yerine, ondan öğrenmeye kalkmak doğrudur.
İsteyen çocuk önce kalemle çizebilir, isteyen çocuk bu sınırlama tavrına gitmeden doğrudan boyaya geçebilir. Ancak boyama kitaplarına kesinkes karşıyım. Çünkü çocukların yaratıcılıklarını mahvediyor. Başkalarının çizdiğini, yarattığını boyamak yerine kendi yarattığını, boyamak hem sanatsal açıdan doğrudur, hem zanaatsal açıdan geçerlidir. Başkalarının sınırlarıyla değil, kendi sınırsızlığımızla, özgürlüğümüzle hareket etmek, başkasının sınırında kalmak yerine, sınırlarımızı kendimizin koyması, çok daha doğrudur…
Resimde yazı kullanılabilir. Tabii bu yazı özellikle bir iletişim aracı olarak kullanıldığında resimde değil de, Grafik Sanatların kapsamında ön plandadır. Örneğin, afiş tasarımında, kitap kapağı tasarımında gibi… Ama resimde kullanılmayacak diye bir kural olamaz. Bu salt “29 Ekim” yazmak boyutunda - sınırında değil, daha geniş, farklı anlam ve konularda da olabilir. Çocuk resmin bir yerinde yazı yazma gereği duymuşsa ve bu kompozisyonu tamamlıyorsa ve de anlamı, onu kısıtlamak niye?
Bireysel farklılıklar nedeniyle formüller, reçeteler, kurallar vermek gerekmiyor; “resmi şuna göre yapacaksınız,” diye… Biri yazı kullanır. Çünkü buna gereksinme duyar, diğeri biçimle, renkle halleder…
Ben de MEB okullarında çalıştım. Bu tür özel günlerin resimleri, tekrar üzerine gerçekleştirilmemeli, yani törende ne gördünüz? Sorusuna dayalı olmamalıdır. Yaratıcılığa, o günün anlamına ve çocuğun ne düşündüğüne, duyduğuna, duyusuna, duygusuna göre hareket edilmelidir.
“Boşluk” çok önemlidir. Çok sevgili bir öğrencim, internetten indirdiği tek tek çok sevdiği tüm şekilleri bir kompozisyonda kullanmış. Boş yer kalmadığı gibi, şekiller yan yana gelince birbirinin değerini öldürmüş. Atölyede durmadan sadeliği, azı, basiti (bayağıyı değil ) savunurken bir çok öğrencimin kağıttaki tüm boşlukları doldurmak için perişan olduklarına şahit oluyorum çoğu kez, hele dersimin başlangıcında hat safhada. Neden böyle, diye düşüp dururken şöyle bir sonuca vardım: Bizim eğitim sistemi kafaları doldurmak üzerine, bireysel farklılıklar ve gereklilik üzerine değil. Dolayısıyla onlar da kağıdın boş yeri kalmasın çabasında sanki. Tabii ki bunun aşırısı da doğru değil. Ama nefes alacak bir yerler – boşluk bırakmakta yarar var. Gerektiğinde, gereği kadar…
Saygılar…
Sn. Hocam
………………sınıf öğretmeniyim. Size bir konuda danışmak istiyorum. Ben İlköğretim 4 ve 5 birleştirilmiş sınıf okutuyorum. Öğrencilerim resim dersinde benden bazı isteklerde bulunuyorlar mesela; "Öğretmenim önce kurşun kalemle çizelim resimlerimizi, sonra boyayalım " bunun sizce bir sakıncası var mı? Ben var, diye biliyorum ve bunu çocuklarıma yaptırmıyorum. Yaratıcılığı engelliyor diye biliyorum. Bilmiyorum yanılıyor muyum?
Diğer bir husus da ben öğretmenlerimden resimde yazı yazılmaz diye öğrenmiştim ve bunu da çocuklarıma uyguluyorum. Mesela Cumhuriyet Bayramında resimlerine 29 Ekim yazmak istiyorlar ben de, “olmaz” diyorum, acaba yanılıyor muyum?
Bir de resimde boş yerin kalması istenmeyen bir durum mudur? Kağıdın her tarafı dolmalı mıdır?
Yardımcı olmanız bana ve öğrencilerime faydalı olacaktır. Şimdiden ilginize teşekkür ederim.
***
Merhaba,
Yayınlayabilirsiniz tabii…
Saygılar
Hocam, ben sınıf öğretmeniyim. Anlattıklarınıza aynen katılıyorum. Özellikle şu bölüm çok dikkate değer:
"Anne karnından, yaşamın sonuna kadar da sürer. Burada algılama, eleştirel bakma ve sezgi çok önemlidir. Teknolojik yoğunlaşmanın yaşandığı günümüzde çağı yakalamanın, çağdaş olmanın ve ilerlemenin tek yolu, yaratıcı ve eleştirici düşünme yeteneğine sahip nesiller yetiştirmektir. Görsel bombardıman altında yaşarken seçmek, almak, ayıklamak da bir kültür ve eğitimini ister."
Tekrar tebrik ediyorum. Yazınızı eğer izniniz olursa okul gazetemiz "KARDELEN"de yayınlamak istiyorum.
Saygılarımla
***
ZEKA VE YARATICILIK İLİŞKİSİ
Bu konuda araştırma yapanlar arasında 2 ayrı görüş var. Bir görüş, “zeka ile yaratıcılık arasında ilişki yoktur,” diyor. Diğer görüş ise, “zeka ile yaratıcılık arasında kesinlikle ilişki vardır,” diye bir tez geliştirmişler... Bunlar benim “Yaratıcılık ile ilgili yazılarımda var. IQ nun yanında “duygusal zeka” ile ilgili de araştırma yapmakta yarar var. Ve kişiliğe ilişkin araştırmalar…
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=267
” YARATICILIĞIN EĞİTİMDEKİ YERİ "
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=332
YARATICILIK VE ÖĞRENME
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=313
” YARATICILIĞIN YAŞAMDAKİ YERİNDE EĞİTİMİN ROLÜ"
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=20
YARATICILIK VE EĞİTİM SİSTEMİMİZDEKİ BOYUTU
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=312
BİLİM, SANAT VE EĞİTİM ÜZERİNE
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=532
GELECEĞİN ŞEKİLLENMESİ İÇİN EĞİTİMDE YARATICILIK
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=2
SANAT VE BİLİM EĞİTİMİNDE YARATICILIK
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=566
SANAT VE EĞİTİMİNDE TASARIM VE YARATICILIK ÜZERİNE
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=131
Merhaba, sayın hocam ben ……… üniversitesinden ………..
Hocam ben zeka ile yaratıcılık arasındaki ilişkiye yönelik bir ödev çalışması yapacağım.
Birkaç bir şey buldum aslında ama sizin bu konuya yönelik çalıştığınızı duyunca yardımcı olabilirsiniz diye sizinle iletişime geçtim. Ben elimdekileri
inceleyip size tekrar döneceğim, ama zeka ve yaratıcılık arasındaki ilişkiyi
irdeleyen bir çalışmalar varsa "size de zahmet olmayacaksa" maile eklerseniz
sevinirim.
İyi çalışmalar dilerim.
|