Kültür Sanat Haberleri, İstanbul
http://www.indigodergisi.com/mehmet_13.htm
Soru 1: Önce kısaca “Barış Çocukları” isimli projenizden bahseder misiniz?
1- “Barış için herkes bir şeyler yapabilir.” Düşüncesinden hareket ettim. Eğitimciyim. Eğitimci yetiştirilen okullardan mezun oldum. Eğitim yöntemleriyle çok yakından ilgileniyorum. Ve ısrarla “bireysel farklılıklar” üzerinde duruyorum. İşte bu nedenle “Barış için herkesin yapacağı bir şeyler vardır karakteri, yetileri doğrultusunda,” diye düşünüyorum.
Yıllar önce, ilk körfez savaşında çizmiştim bu, “barışın çocuklarını.” Şimdi biraz üzerinde çalıştım ve yazı ilave ettik. Ettik diyorum, çünkü bilgisayarı üniversiteye geçtikten sonra öğrendim. Hala öğreniyorum. Kimden mi? Sevgili öğrencilerimden.
“Düşündüm, ‘barış’ konusunda ne yapabilirim,” diye. Ve Aklıma “Barış çocukları”m düştü. Zaten çizimleri kartpostal şeklindeydi, yani boyutları. Ayrıca sokaktaki çocuklara, varoşlarda oturan - okuyan çocuklara çeşitli vakıflarla işbirliği yaparak “yaratıcılık” konusunda seminer veriyorum ve onlarla karşılaştıkça çok etkileniyorum. Düşünün savaştaki çocukları gördükçe, okudukça nasıl etkilendiğimi, yüreğimin burkulduğunu. O halde bir şeyler yapmalıyım. Elimden gelen buydu, çizmekti, ben de onu yaptım.
Sıra bu çizimlerimi, “barış” lehine çevirmekti. Son yıllarımda şunu yapar oldum ya da fark eder oldum; “bir kötülük, bir iyilik kapısını aralıyor. Savaş korkunç bir şey. Son derece olumsuz bir şekilde etkileniyorum.
Soru 2: Çizimlerinizi internet üstünden yayınlama fikri nasıl başladı?
2 - Bilgisayar hayatımı değiştirdi. Kapılar açtı bana. Bu nedenle öncelikle internetten yararlandım. Sitemde, “Barış çocukları” çizimlerim için ayrı bir bölüm açtık. Elimde adresler var ve bir çok e-posta grubuna üyeyim. Her tarafa yazdım. Yanıtlar aldım. Birkaç yer, kartpostal şeklinde bastırıp satacaklar ve geliri savaş alanında yaşamak zorunda kalan çocuklara yollanacak. Bu beni oldukça rahatlattı. Barışa katkı verdiğime inanıyorum böylece.
Soru 3: Yaptığınız çizimleri dağıtıp, herkesin paylaşımına açıp kartpostal veya tshirt üzerine kullanıp gelir elde etme fikri nasıl ortaya çıktı? Bu sistem çalışıyor mu?
3- “Yaratıcılık” konusunda seminerler veriyorum. Bir sokaktaki çocuk tarafından cep telefonum çalındı. Polise gidip şikayet ettim. Ama karakolda yaşadıklarım beni çok etkileyince, “bu çocukların eğitiminde neden yer almayayım,” diye kendime sordum ve her tarafa yazdım. Birçok vakıftan yanıt aldım. Onların işbirliği ile bu seminerlerimi gerçekleştirdim. İşte oradaki deneyimimi burada kullandım.
Evet birkaç yerden yanıt aldım. Onlar yaşama geçireceklerini yazdılar. Üstelik yeni dostlar edindim bu sayede.
“Bu çizimlerimi kartpostal yapmasalar ya da tshirt üstüne basmalar ve satmasalar bile onları görüp etkilenen vardır,” diye düşünüyorum Hatta bu etkilenme, onlara da “barış” için bir şeyler yaptırır, umudu taşıyorum. Bu umut bile benim için çok önemli. Ayrıca hiçbir şey yapmamaktan iyidir bir şeyler yapmak, emek vermek, hayal kurmak ve çalışmak, çalışmak, çalışmak…
Bir de, "Uluslararası ‘Savaşa Hayır’ karma Karikatür Sergisi”
Nazım Hikmet Kültür Merkezi / http://www.donquichotte.at 2-10 Eylül 2006
“NO WAR” yazılı barış çocuklarımdan biri sergilendi
Soru 4: Üniversitede veya üniversite dışında savaşa karşı tutumunuzu nasıl ortaya koyuyorsunuz? Herhangi bir aktiviteye katılıyor musunuz? Barış için başka neler yapıyorsunuz?
Soru 5: Üniversiteniz yaptığınız çalışmalara nasıl bakıyor?
4 – 5 – Öncelikle üniversitemin sağladığı bilgisayar - internet olanağı nedeniyle üniversite dışında da birçok insana katkım, yardımım oluyor. Bundan daha önemli bir şey olamaz. Derslerim dışında alanımla ilgili araştırma yapabiliyorum. İstanbul içi ve dışı birçok üniversitede seminer veriyorum. Dolayısıyla üniversite barışa katkı veriyor düşüncesindeyim.
Konferans, panellere gidiyorum, “barış” konusunda. Ve en güzeli de “barış” için her yere imza veriyorum. İmza toplamayı – vermeyi çok çağdaş bir olay olarak görüyorum. Barışa ilişkin yazılar ve şiirimsiler yazıyorum.
Bazıları yürür, bazıları konuşur, bazıları yazar, bazıları çizer… Ben de yetim ve ilgim çerçevesinde yazmaya ve çizmeye çalıştım. Bu da aktivitedir diye düşünüyorum.
Soru 6: Hedeflediğiniz başka projeler var mı, bahseder misiniz?
6- Bir hayalimi paylaşmak zorundayım. Ben hayal kurarım. Ama sonra kolları sıvayıp çalışırım. Bazı şeyleri maddi olanaksızlıklar sınırlıyor ama bu engel değil tabii, başka türlü çalışmaya, ifade etmeye…
Sergiler açmayı düşünüyorum - DÜŞLÜYORUM. 4 tane… ( Ama sponsor gerekli) Sizin sorunuzla ilgili olana önce yanıt vereyim. Hayalimde sergi yerini özellikle İngiltere – Londra seçtim. Bay Blair’ın tavırlarından çok etkilendiğim için İngiltere’de “Barış İçin” sergisi gerekli oldu.
Özellikle bu çizimlerimden hareketle, onları afiş haline dönüştürmek ve tabii sonra dünyanın dört bir yanına dağıtmak var düşlemimde… Bir de bu sergide bir tasarım daha düşünüyorum. Onu da bir haberde dinlerken etkilenmiş, karar almıştım. Ya savaşta ya da depremde evlilik töreni yapıldı. Bu nedenle özellikle cebi olan bir gelinlik tasarlamayı planlıyorum. Beyaz renk de saflığın, iyiliğin rengi olduğu için savaşın karasına – siyahına hatta ölümüne iyi bir yanıt olacaktır, diye düşünüyorum.
Ben de proje çok. Zaman içinde bir bir hayata geçireceğim.
Soru 7: Dünyada barışın sağlanması için neler yapılmalı, bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
• Yazılmalı
• Çizilmeli
• Toplanmalı
• Yürünmeli
• İmza verilmeli
• Eğitime destek verilmeli
• Silahlar çöpe atılmalı
• Konuşulmalı
• Sağlık harcamalarına daha çok yer verilmeli…
• Kitap okunmalı
• Şiir okunmalı
• Felsefe okunmalı
• Psikoloji bilinmeli…
• Bilime ve sanata önem verilmeli…
• Paylaşmanın güzelliği öğrenilmeli…
BARIŞ ÇOCUK
Adına BARIŞ koydular
Yaşamla BARIŞIK olsun diye…
Adına Barış koydular
Savaşa karşı dursun diye…
Adına Barış koydular
Barışta çiçeklensin,
Yazsın, çizsin diye…
Adına Barış koydular
Savaşta ölmesin diye…
Adına Barış koydular
Dünyaya barışı yaysın diye…
Ben Barış’ım dedi,
Savaşı durdurmaya gitti.
Barış çocuk
Savaşın kurşunlarıyla
Dünyayı savaşsız göremeden
Toprağa düştü…
Yeşerdi, düştüğü yerde
Ağaç oldu zamanla…
Ve ağaca da BARIŞ adı verildi
Adına savaş koyanlar,
Barış çocuk gibi
Ağacın dallarını da kırdılar.
Ama yine de
“Barış” fikrini yok edemediler.
Barış çocuk yaşadı
Sonsuza dek,
Barış ağaçlarına can vererek
Yeni doğanlara
BARIŞ adı verdirerek
Barış adına birçok insanı birleştirerek…
13 – 1 - 2006 / İSTANBUL
Teşekkürler
Saygılar, sevgiler
21 – 09 - 2006
Tülay ÇELLEK
Yıldız Teknik Üniversitesi
Sanat ve Tasarım Fakültesi
Sanat Bölümü Öğretim Görevlisi
http://www.tulaycellek.com
tcellek@yildiz.edu.tr
Şimdiden teşekkürler.
Haber: Mehmet Karaarslan
http://www.indigodergisi.com/mehmet_13.htm
http://www.indigodergisi.com/yonetmen.htm
|