Tülay Çellek
  Mavi bir günaydın yolluyorum sabahına
Yüreğimin sıcaklığını da gününe...
 Sending a blue ‘bonjour’ to your morning,
And the warmth of my heart to your day…
 Tülay ÇELLEK


Ana Sayfa
Yazılar
Şiirler
Poems
Söyleşiler
Tül'den Yansımalar
Resimler
Art
Fotoğraflar
Photograph
Karikatür / Çizimler
Cartoon / Drawings
Tasarım
Design
Tipleme
Character
Barış
Peace
Gerze
Ders Notları
Lesson Notes
Özgeçmiş
Autobiography/cv
Belgeler
Duyurular
Değiniler
İletişim
Contact

Yayın Tarihi: 15.8.2006  

MARKA DÜŞLEMİNDE YAŞAMAK


MARKA DÜŞLEMİNDE YAŞAMAK


MARKA DÜŞLEMİNDE YAŞAMAK


Her insanın yaşamında önemsediği, önceliği olan bir şeyler vardır… Ve bizi birbirimizden ayıranlardan birini, aslında en önemlisini; farklılığı fark ettirmek de önemsediklerimizin başında gelir.

Sizin renginiz nedir? Sizi marka düşleminde yaşatan renginiz hangisidir? Renkler sevilen, ruhumuzu sergileyen… Kırmızı hoplatan, zıplatan, isyan ettiren… Mavi sonsuzluğa uçuran… Yeşil rahatlatan… Siyah, karamsarlık ama bir o kadar da gücün, tutkunun rengi, sarı; dikkat çeken, beyaz; saflığın rengi ve devam eder renklerin psikolojisi…
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=253

Marka, malın, ürünün diğerlerinden ayrılması için yaşam bulmuş; rengiyle biçimiyle, adıyla… Oluşturulacak amblemi - simgesi, özgün yazısıyla… Bu, insanlar için de geçerlidir. Modacıların işi nedir? Yaşama, güne bir farklılık, yaratıcılık taşırken, insanların da birbirinden farklı giysilere sahip olması içindir çalışmaları. Elbiseleri mi, insanlarımı sergilemek?

Marka demek, aslında haberleşme ve iletişim demektir. Hatta “ben varım” demektir, marka yoluyla… Varolmanın yolları çok. Marka da bir çeşit varolma yolu, yöntemidir.

Marka söz konusu olduğunda kalıcı olmak için, ( ürün, kurum vs.);
• Söylenişin kolay, melodik, akılda kalıcı, özellikli olması gerekir.
• Kopya olmamalıdır ( Aynı sözcüğü alıp başa ‘öz’ eklenmesi – aynı tarzın, biçimin, rengin kullanılması )
• Aynı isimden birçok yerde, kişide bulunuyorsa tercih edilmemesi gerekir.
• Farklılıktan yola çıkılması, uyumdan değil…
• Teklik demek onun üzerinde yapılacak değişiklik demek, ama çokluksa söz konusu olan birbirleriyle uyumu, bağlantısı, iletişimi barındırır biçimde, formda. Bu denge çok önemlidir, marka oluşturulurken.

Bilinenleri yeniden düzenlemek; herkesin düşünmediği şekilde ilişkiler kurarak… Değişik yerlerde kullanıldığında, büyüdüğünde, küçüldüğünde, farklı malzemelerle ifade edildiğinde değer kaybetmemek… Marka budur.

Giyiminiz, renginiz, tarzınız sizin bilginizdir. Zevkinizin, kişiliğinizin, ruhunuzun göstergesidir. Birey ya da kurum olsun bu kişiliği yansıtmak önemlidir. Ama nasıl yansıtmak, karşısındakine göstermek, onun dikkatini çekmek; başta özgün olmakla… Filmlerde rastlarız, aynı elbiseyle baloya gelen iki bayan karşılaştı mı, felaketin boyutu büyüktür. Hatta biri baloyu bile terk eder, bu ikiz giyim nedeniyle. Tabii modacısı da yanar. Diğerlerinden ayırt edilmeli insan giyimiyle tavrıyla. Fakat herkes üzerindekini taşımayabilir de… Aynı şekilde marka ürün ve kurumlarda da ayırt edici özelliktir başat olan.

Marka bir işarettir. Sizi, kurumu, ürünü diğerinden ayırt etmeyi sağlayan. İşte bu ayırt edicilikte yaratıcılık yatar. Ayırt edilmek ismimizden başlıyor. Ve yapılan, yaptığımız her şey, tanınmışlık düzeyini - düzeyimizi belirler…

Kendimize bir kimlik kazandırmak, ürünümüze bir kimlik kazandırmak, rengimizle, ismimizle, yapımızla, biçimimizle, davranışlarımızla… Talebiniz ona göre olur. Vücut yapınızı doğru sergilediğinizde giysilerinizle, gülümsemenizle başarınız, marka olmanız ona göre şekillenir, sonsuzlaşır… Size bağlanmanın nedeni olur, tarzınız… Yaptığınız değişiklikler, bir başka kıyafetinizde bile diğer kıyafetinizi çağrıştıran nedenlerle sizi “tanıma” sağlar. Pahalı giyinirsiniz, zevkli değilsinizdir. Ucuz giyinirsiniz birbirine uygunluğu sağlamışsınızdır kıyafetinizde. Tabii bunun tam tersi de olur.

Bir işaret olarak yaşamak… Ve bunu kaldırabilmek…

Bir ürün mü söz konusu olan? O halde iyi bir marka olmak önemlidir. İyi bir marka oluşturmak, amaçlarınızın ne olduğuyla başlar ve hedef kitlenizi iyi bilmekten geçer. Algılanmanız önemlidir, izleyicide - alıcıda çelişkiler yaratmamanız önemlidir. Netlik, kararlılık önemlidir. Ruhlarda, yüreklerde kalıcılığınız, sevilmeniz, benimsenmeniz önemlidir. Ve tanıtımınız önemlidir. Güven vermeniz, önerilmeniz en önemlisidir. Vaatlerinizin arkasında olmak, markanızı sağlamlaştırır.

Dersinizi öğrenci seçer. Ertesi yıl dersinizi seçenlere sorarsınız, “neden dersimi seçtiniz,” diye. Arkadaş önerilerinin birinci sırada olduğunu öğrenirsiniz. Türkiye toplumu için bu önemlidir. Batı da önemli olan, birincil olan farklıdır. Araştırmayı çok boyutlu yapmak gibi… Burada da yapan öğrenciler vardır ama sayıları azınlıkta ne yazık ki. Dersiniz de bu anlamda, yani tavsiyelerle- önerilerle marka olma yoluna girmiştir adeta…

Tabii işin ticaretiyle uğraşmak ciddiyet ister. Önemli araştırmalar, analizler gerektirir. Yer alacağınız pazar, tüketicileriniz, hedef kitleniz, dağıtım işlemleriniz, pazarlamanız ve tanıtımınız… O zaman marka oluşturma tek kişiyle gerçekleşmez. Olayın boyutu büyüdüğü için markayı yaşama geçiren insan sayısı da artar. Burada seçimlerin doğru yapılması gerekir. Sezgi önemlidir ama bilmek de o kadar önemlidir, bir markaya yaşam verebilmek için.

İnsanlarda alışkanlık yaratmak, kullanılanla bütünleşmeye olanak tanımak, kalitenin gösterilmesine neden olmak, memnuniyeti sağlamak, onu anlamak… İşte markanın çemberini genişleten nedenlerdir. Tabii başlangıçta kalmamak gerekir. Geliştirmek ama kafaları bulandırmadan. Sayın İsa ÇELİK saydam gösterilerinde der ki; “her yeni saydam gösterime mutlaka eski gösterilerimden sevdiğim kareleri – fotoğrafları koyarım. Bu devamlılığımdır.”

Ürünleri sevdirmek kadar, ülkeleri de sevdirmek gerekir. İnsanlar uluslara göre ürün tercih edebiliyorlar. Bu nedenle Türkiye’nin imajı çok önemlidir. Tabii başta kaliteli mal yapar, güveni sağlarsanız imajı da mahvetmemiş olursunuz. Bunun için tüketici çok önemlidir. Onu anlamak, onunla iletişime girmek gerekir.

Marka yaratmak; paradan önce yaratıcılık, fikir ve istekten geçer. Kendiniz ne kadar önemliyseniz, markanın da o kadar önemli olduğunun bilinciyle hareket etmek gereği vardır. Marka bir tanınma yoludur çünkü. Önerilme yöntemidir. Aranma nedenidir. Önemli olan beyinlerde, yüreklerde gereği kadar yer alabilmektir.

İnsan marka olur mu?
“Ben markayım,” diyerek anlamı olmayan, yararlılık tavrından yoksunlukla reklam yapmak, marka olmayı karşılar mı?

“Sigara içmek size ve çevrenizdekilere ciddi zararlar verir” diye ambalajlarında yazı bulunduranlar da marka…


15 – 08 – 2006 / İSTANBUL

Tülay ÇELLEK

Yıldız Teknik Üniversitesi
Sanat ve Tasarım Fakültesi
Sanat Bölümü Öğretim Görevlisi

http://www.tulaycellek.com





Tülay ÇELLEK








<< Geri Dön [Okunma: 2978 ]


[ Yukarı çık ]    



© Her hakkı saklıdır.