“ İyi bir kıyafet iyi bir tavsiye mektubudur,” demişti yıllar önce bir meslektaşım.
İnternetten gelen yazıların birinde, iş görüşmeleri ve kıyafet ilişkisi anlatılmıştı. “İş görüşmesi yaparken sakın kahverengi takım giymeyiniz.” Deniyordu. Kahverengi değişken bir kişiliğe sahiptir. Sıcak rengin yanında soğuk, soğuk rengin yanında ise sıcak olur. Günlük yaşamda sık geçen cümlelerden bir, iki de örnek; “ambalajını beğenmedim”, “ambalajı eskimiş, ne yaparsanız yapın fark etmez.”
Ambalaj satmaktır, sattırmaktır. İlk görüşte aşık etmektir. İlk izlenimlerin, ilk fikirlerin oluşmasında etken olmaktır.
Öncelikle konuyla ilgili doğru saptamalar yapmak gerekir.
• Hedef kitle çok önemlidir. Bu, belirlenince ona göre giydirilir ürün.
• Her insan bir kişiliğe sahiptir. Her ürünün de özellikleri ve dolayısıyla bir kişiliği vardır. Ona göre bir giyim tarzı, ambalajı olmalıdır.
• İnsanlar arası rakibi – rekabeti düşünelim.
- Bilgide rakip
- Giyinmede rakip
- Unvanda rakip
- Güzellikte – iyilikte rakip
- Güçte rakip vs…
Bunları çoğaltabiliriz. Diğerinden üstün olma isteği, nesneler, ürünler, tasarımlar sayesinde de yaşamımızda yer alabilir, tasarımcı ya da ürünün sahibi olarak. Bu yolla bir üstünlük kurmayı istemektir meselelerden biri… O zaman bir ürünün ambalajı, diğer ürünlerin ambalajıyla rekabet halindedir. Olmalıdır da, yoksa nasıl beğenilip satın alınır?
İnsan kendini temsil ettiği kadar, bağlı olduğu kurumu temsil eder. Hatta ülkesini de… Ambalaj için de bu geçerlidir. Kurumunun prestiji ellerlindedir. Bu nedenle, içindekine yakışan giydirilmelidir. Ve Ambalaj uzun yıllar dayanabilmelidir.
Ambalaj nedir? Nasıl Olmalıdır?
• Anlatımcıdır ambalaj.
• Özendirici olmalıdır
• Muhafaza edicidir; sıcaktan, soğuktan, dağılmaktan, kirlenmekten korumalıdır…
• Kullanışlı olmalıdır. Zor açılan değil, zorluk çıkartan değil, zaman kaybettiren değil, pratik olan, az yer işgal eden ambalaj tercih edilir, edilmelidir.
Ürünü, özelliklerine göre giydirmek – ambalajlamak gerekir… Bir çocuğun kıyafeti, bir büyüğün kıyafeti, Eskimoların kıyafeti, ekvatorda yaşayanların kıyafeti hep farklıdır… Şişmanla, zayıfın kıyafetinin, kışlık kıyafetle, yazlık kıyafetin de farklı olması gibi. Yazın kalın giyemeyiz, kışın ince. Ambalajda da bunlar düşünülmeli. Sarmalayacağı ürünün özellikleri bilinmeli. Yoksa yapılan yanlışlık ürünü bozar. Tıpkı kışın ince giyindiğimizde hastalanacağımız gibi. Yani insan eliyle, beyniyle, sezgisiyle üretilen her şey kendisinden, doğadan örnek almalı, ilham almalı.
Bizim doğadan kaynaklanan olaylardan, yağmurdan, soğuktan, sıcaktan korumak için giysilerimiz varsa, ürünlerin de bu amaçlı giysileri – ambalajları vardır. Aynı şekilde portakalın, fındığın, yumurtanın kabuğu, soğanın dış kabuğu ve ayrıca iç zarı vardır. O zaman ambalaj yaratımında doğadan yararlanmakta yarar var. Ayrıca, ambalaj ve değişen yaşam tarzı ilişkisi tasarımdaki değişkenliğin göstergesidir.
Gereksinmeler ülkeden ülkeye değişebilir. Bunun tasarımda, pazarlamada göz önünde tutulması gerekir. Kültürlerarası alışveriş, zenginleşmektir.
• Bir ürünün ambalajını yapabilmek için o ürünle ilgili tam bilgiye sahip olmak gerekir. Moda tasarımcıları, örneğin İtalya’da yaşayan bir tasarımcının Rusya için yapacağı tasarımdan önce, Rus insanının özelliklerini ve Rusya’nın iklimini çok iyi bilmesi gerektiği gibi. Aynı şekilde, bir afiş tasarımında; bir kentin afişini yapacaksanız o kentin tüm özelliklerini bilmeniz gerekir… Bilgi, en az yetenek kadar gereklidir, bir şeyin tasarımını yapmak için. Duygu kadar gerektiğinde aklınızı da kullanmanız lazımdır. Ayrıca renk bilgisine sahip olmak gerekir. Eğer ağır bir eşyayı, ürünü hafif göstermek istiyorsak ambalajında ona göre renk kullanmalıyız.
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=253
• Her biçimde ve renkte ekonomik olmak zorundayız. Ve zamanı düşünerek ekonomik olmalıyız.
• Ambalaj, etkilemektir. Tıpkı özel günler, özel kişiler için, çok özenli giyinip, süsleniyorsak o kişiyi etkilemek içindir de, önem verdiğimiz kadar.
Giyiminiz aynı zamanda kendinize gösterdiğiniz özendir. Ambalaja önem vermek; içine koyacağınızın da özenerek yapıldığının göstergesidir. Daha doğrusu öyle olmalıdır.
• Ambalaj taşınmada ve depolamada sorun yaratmamalıdır.
• Kendini tanıtan bir ambalaj olmalıdır.
• Ambalaj aynı zamanda bir kitaptır, bilimsel bir yazıdır, şiirdir. Çünkü bilgi verir. Gerçekten şiir gibi olmalıdır ambalaj. “Şiiri kocaman bir romanı bir mısraya sığdırabilme marifeti” olarak alırsak, ürünü tanımlama – anlatma bu şekilde olmalıdır. Üzerinde, ağırlık, fiyat, üretim tarihi, son kullanım tarihi, ürünün içeriği, üretici firmanın adı, kullanım açıklaması, TSE'li olup olmadığı gibi tüm bilgilere yer verilmelidir.
Bulunması zorunlu yazılar, önem sırasına göre ve öncelikli olarak görülebilecek yüzeylerde kullanılmalıdır. Karşılıklı yüzlerde biçim ve yazılar tekrarlanabilir. Alt taraf, fazla önemli olmayan bilgiler için kullanılır. Ambalajın üst kısımlarında, malın markası, firmanın adı, ayırt edici özellikleri gibi asıl bilgiler yer alır. Diğer yüzeylerde ikincil bilgiler verilebilir. Tabii yüzeyin silindirik veya yassı olması da yazının yeri açısından belirleyicidir.
Ambalaj bir dildir. O dili, en iyi kullanan sattırır, aldırır. Ambalajın anlaşır olması, çekici olması kadar önemlidir. Ambalajın sunduğu ürünle uyumlu olması gerekir.
Ambalajın insanlar üzerinde yaratacağı psikoloji çok önemlidir. Bu nedenle rengi ve biçimi ürün yapısıyla uygunluk göstermelidir. Ancak, yazı ve biçimler, zemin rengiyle karışmamalıdır. Estetik düşünülürken, işlevsellik sıfırlanmamalıdır. İkisinin arasındaki denge çok önemlidir çünkü.
Ambalaj tasarımında, ambalajın alıcı - tüketici ile olan ilişkisi önemsenmelidir. Ambalaj, kullanıcı ile ilişkiye girebilmelidir. Müşteri ile diyaloga geçebilmelidir. Müstakbel alıcısının sorularına yanıt verebilmelidir. Bu nedenle marka kimliği, ürünün grafik tasarımı, ambalajın uygun malzeme ve üretim tekniği ile yapılandırılması önemlidir. Çünkü, ambalaj bir iletişim aracıdır. Bunda çok iyi bir başarı göstermesi gerekir. Ambalaj heyecan verici olmalıdır. Bu da, renk, doku, biçim kısaca tasarımla gerçekleştirilir. Ayrıca doğru, yeteri kadar uzunlukta, faydalı bilgiler verilmesi de iletişimi sağlamada önemli rol oynarlar. Tüm bunların doğru, sağlıklı, işlevsel ve estetik yapılabilmesi için, yetenekli olmak kadar, bilgili ve çağdaş olmak gerekir.
Ambalaja girecek ürünler, işlevsellikleri ve çeşitlilik açısından geniş bir alana yayılırlar. Ambalaj bu ürünleri duyurmak, bilgi vermek ve ikna etmek zorundadır. Bunun için de, malzemenin, rengin, bilginin, tarzın, boyutun, biçimin, yazının doğru seçilmesi gerekiyor. Ve tüketicinin zihninde oluşacak tüm sorulara özet, doğru, güvenilir bilgi vermesi gerekir. Bu bağlamda ambalaj tasarımı bir sorumluluktur. Tüketiciye olduğu kadar, içine konan ürüne karşı da.
Ambalaj başka firmaların taklidi şeklinde yapılmamalıdır. Bazen satış kaygısıyla yapılıyor ama ters tepiyor. Ambalaj tasarımı kafa karışıklığına sebep olmamalıdır. Benzerlikler üzerine değil, benzemezlik üzerine gidilmelidir.
• Sık değişim alışkanlıklara ters düşer. O nedenle bir ambalaj baştan çok iyi düşünülerek, araştırma yaparak çok sağlıklı bir şekilde tasarlanmalıdır. Ama bazen zamanında ve yerinde yapılan değişiklikler önemlidir. Buna güzel bir örnek; kahverengi ambalaja sahip çikolata satışları iyice düşünce, ambalajı mor yaparak aynı ürünü yeniden piyasaya çıkartmışlar ve satışlar yükselmiş. Bazen zıt düşünmekte yarar vardır. Yani uyumluluktan değil, zıtlıktan hareket etmek gerekebilir.
• Ambalaj sağlık için gereklidir. Hem sardığı ürünün sağlığı hem de alıcının sağlığı için önemlidir.
Ayrıca ambalaj ve cevre ilişkisi çok önemlidir. Ambalaj malzemesi doğayı kirleten, dönüşmeyen şeylerden yapılmamalıdır. Malzeme geri dönüşüme uygun seçilmelidir. Doğayı kirletici olmamalıdır.
Bizim doğadan kaynaklanan olaylardan, yağmurdan, soğuktan, sıcaktan korunmak için giysilerimiz varsa, ürünlerin de bu amaçlı giysileri – ambalajları vardır. Aynı şekilde portakalın, fındığın, yumurtanın kabuğu, soğanın dış kabuğu ve ayrıca iç zarı vardır. O zaman ambalaj yaratımında doğadan yararlanmakta fayda var. Ayrıca, ambalaj ve değişen yaşam tarzı ilişkisi tasarımdaki değişkenliğin göstergesidir.
Satıcı - sattırıcı olan ambalaj tasarımı, bir felsefe gerektirir. Tasarımcının çok iyi psikoloji bilmesi lazımdır. Ve ilişkilerden haberli olması da. Biçim, işlevsellik ilişkisi vs.
Tabii estetik kadar, hijyenik sorunların düşünülmesi. Sağlığa uygun paketleme, ürünün ömrü, dayanıklılık, depolanma koşulları çok ayrıntılı bir şekilde planlanmalıdır.
• Ambalaj farklılıktır.
• Ambalaj sadeliktir.
• Ambalaj görselliktir.
• Ambalaj bilgidir.
• Ambalaj yansıtmadır.
• Ambalaj zamana karşı savaştır.
• Gerektiğinde, konusuna göre ambalaj çok amaçlı olmalı – çok işlevselli olabilmeli, dönüşebilmeli, tutarlı olmalı.
• Ambalaj ikna edici olmalı.
• Yenilikçi olmalı.
• Özenilmiş olmalı.
• Görsel dili çağdaş olmalı.
• Ayırt edici olmalı.
• Kullanımı kolay olmalı.
• Ambalaj alıcıya değer vermeli, saygı duymalı.
• Değişime ayak uydurmalı, değişen yaşam biçimine uygun ambalajlar, hareketliliğe uygun ambalajlar yapılmalı. Ambalaj kullanışlı olmalı ve ülke özelliklerine göre bunlar göze alınmalı, değiştirilmeli
Ambalaj disiplinlerarası bir çalışmayla gerçekleştirilmelidir. Mühendis, malzeme mühendisleri, tasarımcı, – grafik tasarımcı, endüstri tasarımcısı - marka uzmanları, gıda uzmanları, ambalaj üreticileri, ekonomistler ve pazarlamacılar, anketörler ve diğer yan kuruluşların birlikte çalışması… Film ekibi gibi uzman bir ekibe sahip olmak gerekir.
Ambalaj tasarımında cesur olmak ve olanakları zorlamak gerekir.
• Ürünü giydiren, koruyan ve sattırandır ambalajıdır. Bu, hiç unutulmamalı.
• İşe yarama konusunda sürekliliği olan, tercih edilen ambalaj olmalı.
• Dayanıklı olmalı
• Ambalaj, içindekiyle ilintili olmalı
• Kurumsal kimliğini üzerinde taşımalı
• Seçilen malzeme hem tasarıma, hem de işleve uygun olmalı
• Açılıp kapanması kadar, üretimi de kolay olmalı
• Sergilenmeye uygun olmalı
• Fonksiyonel -işlevsel olmalı
- Reklam yapmalı –tanıtımcı olmalı
- Korumalı
- Taşıma bağlamında kolay olmalı…
- Satış artırıcı olmalı
- Ekonomik
- Amaca uygunluk
- Satışı ve kullanımı kolay olan ambalaj biçimleri tercih edilmeli
Tüm bunlar için deneyimli olmak ve başkalarının deneyimlerden yararlanmak gerekir. Gıda maddeleri ambalajı, katı maddelerin, sıvı maddelerin ambalajları, oyuncakların, giysilerin vs. ambalajları, ayrı bilgi alanıdır ona göre ambalaj malzemesi ve biçimi gerektirir.
Ambalajın kullanım alanları; Gıda Sektörü, Kimya Sektörü, Giyim – Tekstil - Deri Sektörü, Elektrik, Elektronik Araç Sektörü, diğer Sektörler…
Nelerden ambalaj malzemesi olarak yararlanabiliriz?
Seramik, ahşap, cam, kağıt, oluklu mukavva, selefon, folyo, özel ambalaj filmleri, plastikler, metaller... Ambalaj; ürünleri dış etkilerden koruyan, onları bir arada tutarak, taşıma, depolama, dağıtım, tanıtım ve pazarlama işlemlerini kolaylaştırır. Ona göre malzeme seçimi gerektirir.
Ambalaj, malzemenin sınırlarını zorlar.
Ambalajı; üretici, dağıtıcı, tüketici – hedef kitle açısından düşünmek ve buna göre biçimlemek – biçimlendirmek gerekir.
Ambalajın biçimi; yeni, özgün, farklı ve ilgi çekici olmalı… Kendisini güzel – iyi anlatması, güven vermesi, güvenilir olması çok önemlidir.
Ambalajın ayırt edici özelliği olmalıdır. Kendi içinde çeşidi olan ürünlerde bu çok önemlidir. Fark edici özellik gereklidir. Zaman kaybetmeye neden olmadan bu farklılık gerçekleşmelidir.
Faydacı olması açısından ambalaj gereklidir. Görsellik açısından önemlidir. Bana gelen hediyelerin ambalajlarını yırtıp atmıyor, tekrar kullanıyorum. Mektubun ambalajı olan zarf ters yüz edilip tekrar kullanılabilir; Aziz Nesin’in yaptığı gibi.
Tasarımla ilgili gittiğim bir sempozyumda su şişesi tasarımından bahsedilmişti. Tasarımcı, tasarımına soru sorarak başlamış. “Su en iyi nerede saklanır?” Doğa en güzel yanıtı vermiş. “Bulutta.” Ve herkesin tutabileceği girintili çıkıntılı bir form düşününmüş. Çocuk eli, yaşlı eli, romatizmalı bir elin tutabileceği bir şişe tasarlamış. Çoklu amaç bir yüzeyde toplanmış. Ayrı ayrı şişe masrafından da kurtulunmuş.
Ambalaj yaşamımızın her alanında vardır. Çok genel bakacak olursak her yanımız ambalajdır. Evimizden tutunda arabamıza, kitaplarımızı koyduğumuz kütüphaneye kadar, etrafımızı sarmalamıştır ambalaj… İnsanın tarihi ile ambalajın tarihi hemen hemen koşut gider. Ekonominin uluslararası boyutu, kentleşmek, marketleşmekte ambalaj, hep insan yaşamının odak noktalarından olmuştur.
Ambalajın bu denli önem kazanması, bir tasarım alanının ve ekonomisinin yaşam bulmasına neden olmuştur. Ambalaj başlı başına bir ekonomi dünyasıdır. Ve ambalaj teknoloji ile canlılık kazanmıştır. Bu nedenle her an biçim değiştirmektedir. Değiştirmelidir de. Tüketici isteklerine açık olmalıdır. Ambalaj bir itibardır.
Ambalaj çekici olmalıdır. Ayırt edici olmalıdır. Anımsanmalıdır, akılda kalıcı olmalıdır. Bu sebeple ürünün sunumu çok önemlidir. Aynı kalitede iki ürünün, ilginç sunumuyla birinin diğerine oranla daha çok kabulünü, dolayısıyla satışını sağlar.
Ambalaj bir çok şeyle ilişkiye girer; renkle, kesmekle, katlamakla, birleştirmekle… Maket yapımı ile… Elektronik çıkışla… Kurumsal kimlik ile… Psikoloji ile, hedef kitlesiyle, konusuyla, biçimiyle… Amblemle, özgün yazı – logo ile… Ve görsel ilişki; ambalajın karakteridir.
Ambalaj, değince ilk usa gelen tüketimdir. Onunla birlikte tasarım girer yaşantımıza. Ve tabii yaşantı değince çevre ve geri dönüşüm önemsenenler arasında yerini alır.
Ambalaj, ürünün giysisidir. Tüketiciye – alıcıya –müşteriye kendisini aldırması için doğruları, iyilikleri, güzellikleri sergilemesi gerekir. Ürünün piyasada tutunabilmesi; doğru bir ambalaj malzemesinin seçimi kadar, ambalajın tasarımına da bağlıdır. Ürünün yapısına uygun seçilen renklerle, uyumlu yazı ve biçimlerle tasarlanmış, çekici, hoş görünümlü bir ambalaj, tüketiciyi olumlu yönden etkiler. Bu bağlamda ambalajın farklı bir duruşu olmalıdır. Diğer ürünlerle yan yana geldiğinde çekiciliğinden hiçbir şey kaybetmemelidir. Her zaman güven duygusuna hitap etmeli, ambalajı yapılan ürünün söylenmesi, akılda kalıcı olmalıdır. Kullanıcının kendini özel hissetmesine neden olmalı, böylece tekrar aynı ürün tercih etmesi sağlanmalıdır.
Ambalajın çizgisi önemli olduğuna göre tasarımın çizgisinde yaratıcılık, ilke kabul edilmelidir.
Kendi biçimi, ambalaja şekil veren ürünlere ambalaj tasarlamanın yanında, bir de su, yağ gibi ürünlerin yer alacağı kaba doğrudan, tasarımcının öngördüğü biçimde şekil vermek bir beceridir, bir önemsemedir, bir çeşitliliktir.
Hangi konunun ambalaj tasarımını düşünürseniz düşünün salt kendi beğenilerinizden değil, hedef kitlenizin beğenilerinden hareket etmek zorundasınız. Bu bir oyuncaksa eğlendirici olması kadar, eğitici ve yaratıcı tarafını da düşünmek gerekir.
Çok not alma alışkanlığım vardır. Prensipli olmaktan hoşlanırım. Ayrıca “söz uçar, yazı kalır” deyiminden hareketle özellikle idarecilik yıllarımda, yapılması gereken işlerlerle ilgili konuları arkadaşlara yazılı verirdim. Bu nedenle arkası yazılı kağıtları kullanırım hep. Bir gün kenarları iyi kesilmemiş, kötü yırtılmış bir kağıda gerekeni yazıp, süsüne çok düşkün bir öğretmen arkadaşa verdiğimde, ilk sözü, “ben buna – bu kötü yırtılmış kağıda layık değilim” demişti. Bu, bana çok iyi ders olmuştu. Sunmak, aynı zamanda karşınızdakine değer vermektir.
Tabii salt ambalajın harika tasarımı olması, kötü ürünü sattırmaya yetmez. O nedenle biçim kadar öze, kaliteye de önem vermek gerekir.
Raflarda kendi ülkenizin rakip firmaları kadar, farklı ülkelerin ambalaj tasarımıyla da mücadele etmek zorunludur, var olabilmek ve süreklilik adına…Ambalaj tasarımını yapacak ürünün, firmanın her türlü bilgisine sahip olmak kadar, karşı şirketin de bilgilerine sahip olmak gerekir. Tabii burada hedef kitle çok önemlidir.
Tasarım süreci beyinde başlar, çizim, fotoğraf vs. ile devam eder. Bunlara ayıracak sürenin saptanmış olması ve zamanın aşırılmaması çok önemlidir. Aynı şekilde bütçenin en ince tarafına kadar hesaplanması gerekir.
Marka olmanın yolu, ambalaj tasarımından geçer. Bu sebeple Özgür ve özgün olmak gerekir…
Ve tasarımcılar…
Uğurcan Ataoğlu, Orhan Yıldırım, Bülent Erkmen, Sadık Karamustafa, İlhan Bilge, Serpil Eroymak,
Cheryl Heller, Steve Sandstrom, Lester Beal, Emiko Shibasaki, Mihiko Hachiuma, U.G. Sato, Akio Okumura, Taku Satoh
02 – 03 – 2006 / İstanbul
Tülay ÇELLEK
Yıldız Teknik Üniversitesi
Sanat ve Tasarım Fakültesi
Sanat Bölümü
www.tulaycellek.com
|