Tülay Çellek
  Mavi bir günaydın yolluyorum sabahına
Yüreğimin sıcaklığını da gününe...
 Sending a blue ‘bonjour’ to your morning,
And the warmth of my heart to your day…
 Tülay ÇELLEK


Ana Sayfa
Yazılar
Şiirler
Poems
Söyleşiler
Tül'den Yansımalar
Resimler
Art
Fotoğraflar
Photograph
Karikatür / Çizimler
Cartoon / Drawings
Tasarım
Design
Tipleme
Character
Barış
Peace
Gerze
Ders Notları
Lesson Notes
Özgeçmiş
Autobiography/cv
Belgeler
Duyurular
Değiniler
İletişim
Contact

Yayın Tarihi: 28.5.2005 16:50:00  

<B>DUYGULANIMLAR</B>


DUYGULANIMLAR


DUYGULANIMLAR




Çok sevgili öğrencilerim tarafından, zaman zaman çok duygulu anlar yaşatılıyorum…

Bilgi vermeyi çok önemserim. Eğer insan gelemeyecekse bilgi vermeli. O zaman tedbirinizi alıp, yeniden bir organizasyon yapabiliyorsunuz. Ama bilgi verilmezse; bekliyorsunuz, zaman kaybediyorsunuz, yeniden organize olmakta zorlanıyorsunuz.

Cuma grubuma “şairler imparatorluğu”, salı grubuma, “entelektüel grup” adını taktım.

Salı grubu, sistem dışı organizasyon yapıp, dersi kendileri açtırmışlardı. Benim okuma ve yazma işlerim buna paralel olarak azaldı. Ama her dersten zenginleşerek çıkıyorum. Yaşantıma başka bir anlam, başka bir renk geldi. Belki kendi açtırdıklarından olacak en devamlı ve en ilgili grubum oldu. Tabii diğer gruplarım da iyi. Sınav haftaları ve proje sunum günleri zor zamanları oluyor. Bunlar, benim dersimi de etkiliyor. Bu gruptan hemen hiç devamsızlıkları olmayanlar İlk defa odama gelip, “bu hafta dersinize giremeyeceğiz. Proje sunumlarımız var,” dediler. Bunu yapmak gibi bir mecburiyetleri yok. Gelmezler, olur biter. Ama odama gelip söylemek nezaketini gösterdiler. Gerçekten bu incelik, beni çok duygulandırdı.

Bu gün son derslerimin ilkini entelektüel grubumla yaptım. Onlara teşekkürle başladım kısa konuşmama. Öncelikle hiç ama hiç aksatmadan asistanlık yapan öğrencilerimeydi teşekkürüm. İki asistanımın dışında bir de bize her ders müzik dinleten bir asistanım vardı ki, bu ders arkadaşıyla nefis bir konser verdiler, gitarlarıyla. Bir ara Deniz’in parmaklarına takıldı gözlerim. Uzun, sanatçı parmaklarına sahip… İyi bir mimar olacağına eminim. O gruptaki herkesin iyi mimar olacağından şüphem yok. Mühendis arkadaşlarımın da güzel fikirleri oldu. Zaten diğer teşekkürlerim de sınıfın tamamınaydı, katkılarından dolayı. Güzel fikirler ürettiler dönem boyu. Öyküleriyle de dersi güzelleştirdiler. Atölyeyi renklendirdiler. Bir de dersi yöneten arkadaşlara teşekkür ettim. Doğrusu farklı sorular ürettikleri için çok memnun kalmıştım. Disiplinlerarası çalışma yaparak, aynı konuya herkesin farklı disiplinden gelmesinden dolayı, farklı bakması inanılmaz zenginlik kaynağı oldu. Birbirimizi böylece zenginleştirdik. Bunları tüm gruplarımda yaptım. Ve inanılmaz duygular yaşadım.

Onlara kısaca amaçlarımı anımsattım. Neden dersi, öğrenci merkezli yaptığımı anlattım: Kişiliklerini ifade etme olanağı tanımaya çalıştım var gücümle. Eleştirel baksınlar, gözlemci olsunlar, sorgulasınlar her şeyi istedim. Bu dersi aldıktan sonra değişsinler, değiştirsinler diye arzu ettim.

Sonra sözü onlara bırakıp, çay ve kahvelerimizi içerken eleştiri, öneri ve katkılarını aldım. Tabii konu mezun olunca ne yapacağıza geldi. İşte bunun yanıtı bitmedi, uzadı… Bu konuşmaları beni iyice duygulandırdı. Atölyeden çıkarken onları özleyeceğimi hissettim. Ama ısrarla, “ders bitti , ilişki bitmedi odamın kapısı her an açık,” dedim durdum… Ve duygulandım.

Benim için son ders çok önemlidir. Çok belirleyicidir, öğrenciyi değerlendirmek açısından. Bu nedenle son derse katılımı çok önemserim. Öğrencilerimin fikirlerini, eleştirilerini, önerilerini alırım. Daha sonraki dönemde öğrencilerime daha çok yararlı olmak için. Bir de dersin kendisine ne kattığını sorarım. Bu da değerlendirme yapmam içindir. Değerlendirme yapmamın bir başka ölçütü de, haftalarının nasıl geçtiğini anlatmalarıdır. O anlatımın altında sorgulamalarına, eleştirel bakışlarına, seçici olmalarına, gözlemlerine dikkat ederim. Kişiliğini orada gösterir. Yaşamdaki duruşunu belli eder. Ve zaman içinde dersin kendisine verdikleri, kendini göstermeye başlar. İlerlemelerine bakarım, o süreç içinde. Değerlendirme için bir kıstasım da atölyede fikir üretmeleridir. Saçmalasınlar hiç önemli değil, ama gayret etsinler yeter ki. Buna bağlı olarak da önemsediğim birden fazla fikri bulup çizmesi ve varyasyonlar da yapmasıdır. Tüm bunlar için benim yaptığım onlara, kendilerini ifade edecek ortamı hazırlamak oluyor. Kişiliklerini sergilemeyi sağlamak ve zihinsel yetilerinin sınırlarını zorlamaktır amaçlarım.

Takvim verirsiniz, çalışmalarını teslim alacağınıza dair. O gün getirenler olur. Yine duygulanırsınız. Bir yazı istemişsinizdir, atölye dışında yazılıp getirilecek. İnanılmaz içtenlikle yazılmıştır. Okursunuz yine duygulanırsınız. Bu arada çocuklukta başlayan, ne çok yaratıcı tavır ve merak, büyüdükçe uçup gitmiştir. Yine duygulanırsınız, kahrolursunuz. Tek fikir istemezsiniz üste bir de varyasyon istersiniz. Sistemin tek fikir ve tekrar alışkanlığına karşın, öğrenci kendi ile çetin bir mücadeleye girmiş ve bir çok fikir üretmiştir. Yine çok duygulanırsınız.

Bir duygulanım da, müzik yoluyla… Gitar çalmak diye buna derim. Bu sözleri bana söyleten Sayın Lorenzo MİCHELİ’ye teşekkürler. Gitarının her yeri mi çalıyordu, gitarın her yerini çalar hale o mu getirmişti? Önce eliyle dokunmadan başlıyordu çalmaya. Hem kendini hem bizi görsel olarak hazırlıyordu, biraz sonra gitarın tellerinden dökülecek namelere. Ya gülümsemesine ne demeli? Çok etkileyici ve çocukça…

“Ölüler evinden Anılar” filminden sonra bu konuda gittiğim en güzel filmdi, “Koro” filmi
Önce eleştirisini okumuş gitmeye karar vermiştim. Arkasından bir doktor arkadaşım ısrarla önerdi ve sonra Çiğdem Narter BİRCED hanım da önerince daha fazla erteleyemezdim. Şimdi de ben herkese öneriyorum.

Belki, son dersimde, “bu yönteme nasıl karar verdiniz?” diye soran öğrencimin sorusuna yanıt bir film de benim derslere çekilir kim bilir? Kafamda böyle bir proje var. Çünkü benim de meslek hayatım çok mücadeleli geçti…Ama hep umutla…

Sevgiler
28 – 05 – 2005 / İSTANBUL

tcellek@yildiz.edu.tr
http://www.tulaycellek.com

Tülay ÇELLEK








<< Geri Dön [Okunma: 3533 ]


[ Yukarı çık ]    



© Her hakkı saklıdır.