Hani derler ya "bir çuval inciri mahvetti". İlişkiler salt çıkara, sadece işe dönüştü. Bir gün tanınmış bir Fotoğraf sanatçısını kahve içmeye davet etmiştim. Salt kahveyi, kahve sohbetini algılayamadı, "gösteri yaparsam gelirim" dedi. Halbuki onu ben daha önce doğrudan gösteriye davet etmiştim. Buna benzer örneği başkalarında da yaşadım. İş ve çıkar ilişkisi. Hani televizyon çıktığında aile içi ilişkiden tutun arkadaş ilişkileri bile kesilmiş, insan TV ilişkisi başlamıştı. Seçilerek izlenenlere bir şey diyemem. Ama hayat işgal edilince rahatsızlık orada başlıyor işte. Tabii iş için gidilen bir yerde sohbete gerek yoktur ama genelde yaşananların doktorun odasında hem de yaşam odasında özetlenivermiş “gevezelik istemem” yazını içeren tabelada. Bugün bir sağlık programında Dr. dedi ki "bize öğretilen hastalık yoktur hasta vardır." Bu çok hoşuma gitti. Bizim psikiyatristlerimiz hemen ilaca başvurur. Doktorlarımızda öyle. İnsan, hasta haklarını hiç yaşayamadan çıkar odadan... Mutsuz, yalnız, hastalığını bile paylaşamadan...
İlişkinin sürecini içindeki duygu, duyarlık, ortaklık, yalınlık vb belirliyor.. Zamansa göstergesi yazarın dediği gibi...
|