“Görmek yaratmanın başlangıcıdır.” H. MATİSSE
Sözcükleri görsel düşünerek maviye tat vermek, koku vermek, biçim vermek… İletişimin rengini, tadını, kokusunu düşlemek… Sese renk, biçim, tat vermek görsel algıyı geliştirir, farklı bir yoldan…
Hiç düşündünüz mü fotoğrafın tadını, kokusunu…
Eğer hergün aynı yoldan evinize, okulunuza, işinize, derneğinize giderseniz zaman içinde görmemeye başlarsınız. Eğer bir görsele sürekli bakarsanız hataları, eksiklikleri, sıradanlılıkları ya da farklılıkları gözden kaçırırsınız… O nedenle farklı yollardan yürümek her zaman görmeyi, görsel algıyı canlı tutacaktır… Sürekli görsel notlar almak görsel algıyı geliştirecektir. Çalışmanıza, resminize, fotoğrafınıza sürekli bakmayı bırakıp başka işlerle uğraştıktan, beyninizi farklılıklara yöneltip belirli bir süre sonra baktığınızda fotoğrafınızı görmeye başlayacak, eleştirel bakışınız canlanacaktır, görsel algınız olumlanacaktır…
Yaratıcılık gibi görsel algı da eğitim yoluyla geliştirilebilir… Öğrencinin görsel ve duygusal gelişmesini hızlandırmaya katkıda bulunan görsel eğitim yaşam boyu devam edecek bir sürecin başlangıcıdır. Görsel ağırlıklı analiz çalışmaları ile görmesini, algılayabilmesini öğrenen bir öğrenci yeterli düzeyde görsel bilgi birikimini yani görsel bilincini geliştirmiş olacaktır. Böylece öğrenci çevresini daha duyarlı bir biçimde gözlemleme, ona karşı tepki gösterme, yorumlama ve yargılama alışkanlığını kazanacaktır. Bu tür bir duyarlılığa sahip olunduğunda, çevresine ve olaylara bakmasını bilen, baktığını gören, gördüğünü değerlendirebilen ve bunlardan en doğru sonuçlara, yargılara, çözümlemelere ulaşabilen yaratıcı bir insan olmak söz konusudur.
Görsel bilgiye dayalı eğitim, öğrencinin ilgi alanlarının da genişlemesine katkıda bulunmaktadır.
Görsel algı; almak ve vermek işlemidir… Alırsınız kişiliğinizle yoğurursunuz, verirsiniz böylece herkesten farklı yaratırısınız, farklı tasarlarsınız…
Görsel analiz, görsel eğitim ile başlar; bireyin çevresine karşı nasıl bakması, neyi görmesi gerektiğini anlama ve onun hakkında düşünme çabasıdır.
Gözlemlerin ve fikirlerin sözcükler yerine çizimle, fotoğrafla not alınması önemlidir… Eskiz çizmek, fotoğraf çekmek ve bunları değerlendirmek gerekir… Bunun tam tersinden de hareket edilebilir gördükleriniz kadar duyduklarınız, okuduklarınız da görselleştirilerek not alınabilir…
Algılama gücü, gözlem yapabilme kadar düşünme yeteneği ile gelişmektedir.
Ayrıntıyı fark etme / soyutlama önemlidir… Öğrencilere bir resim almalarını onu karelere bölmelerini ve bir karesini resimleyip okula getirmelerini söylerdim…. Resimin, fotoğrafın bütününü atölyeye getirecekler ama arkadaşlarına göstermeyeceklerdi… Yaptıkları ayrıntı resim üzerine konuşurduk. Bir çok benzetme ya da tamamlama yapılırdı… Konuşmalar sonunda görselin bütününü gösterirdik… Ayrıntıyı yakala, görme bütünüyle tamamlama ya da ayrıntıyı bütünleme… Bütünden ayrıntıya, ayrıntıdan bütüne gitmek… Bunlar önemli çalışmalardır, görsel algıyı geliştimesi açısından…
Görsel algı hayal gücünün geliştirilmesi becerisine katkı verir… Hayalgücü yaratıcılıkta herşeyden önce gelir…
Görmek kadar okumak da gerekir… Okumak, araştırmak, alıştırma yapmak da doğru görmeyi sağlar… Ama herşeyden önce görsel düşünmek önemlidir. Einstein görsel düşünür, sonra sözcüklere çevirirmiş…
Eğitim yoluyla görsel algı geliştirilebilir. Duyu organlarının seçiciliği artırılabilir. Araştırma, alıştırma yapmak, yaptırmak, bol bol çizmek, bol bol fotoğraf çekmek, bol bol görmek, mekan değiştirmek, farklı açılardan bakmak görsel algıyı geliştirir, harekete geçirir. Verimliliği sağlar ve çoğaltır.
Hareket algılamayı sağlar… Algılama hareketlenmeyi… Görsellerde de bu çok önemlidir, sizi içine sokmalı, gezdirmeli kompozisyon… Ve bir çıkış yeriniz olmalı hayallere salacak şekilde… Bu yeni yaratılara neden olur…
Gördüklerimiz sadece geometrik bir yapının ötesine taşındığında, anlamlarıyla görüldüğünde daha çok ve verimli gelişme sağlanır… Sadece ışıkla, gözle görmek değil, beyinle, yürekle, kulakla, burunla, elle görmek, doğru görmenin, yaratının önemlli tavırlarındandır… Ve görsel algının geliştirilmesinde önemli rol oynar…
Algı seçicilik ister… Demek ki önce kişiliğimize dair donanım gerekir, doğru, nitelikli seçimler yapabilmek için… Herkes aynı yoldan geçer gider, bazıları ise görür, sanata, fotoğrafa, bilime dönüştürür gider… Çünkü algılama çok önemlidir…
Fotoğraf çekmek görmeyi, görsel algıyı geliştirir. Aynı yoldan yürür gidersiniz aynı yolda fotoğraf çekmeye başladığınızda görmeden geçtiğiniz bir çok ayrıntıyı farkedersiniz. Ayrıntıyı farketmek görsel analiz yapmanızı sağlar. Bu da görsel algıyı olumlar.
Hayalgücünü geliştirmek çok önemlidir. Görsel algının hayalgücünü geliştirmekde önemli katkısı vardır… Aynı şekilde hayalgücü de görsel algıyı geliştirir…
Çizmek ya da çekmek bakmayı gerektirir. Bunun sürekli yapılması gözlem gücünü geliştirecektir.
Algılama duyularımızın yardımıyla farkındalığın yaratılmasını, açıklamaları içeren bilgi edinme sürecinin sonunda oluşan psikolojik bir olgudur. Bir uyaran algının başlamasına neden olur. Görmek görsel algının edimi ve gelişimi demektir. Görmek için çalışmak, seçmek görsel algıyı geliştirecektir. Bireysel tavranızdaki seçiçilik, ayırtetme çalışmak, farkındalık görsel algıyı çok iyi geliştirir. Dünya duyularla algılanır, tanınır… Ve değiştirilir, dönüştürülür…
Algılamada bireysel farklılıklar çok önemli bir şekilde rol oynar.
Algılamada deneyim çok önemlidir. Çalışmak, araştırma yapmak algının altını çizen nedenlerdir.
Algılama çevreden bilgi akışı demektir. Burada önemli olan seçiçiliktir… Doğru ve yeterli bilgi, değişimi sağlar… Önüne konulanı almak değil, eleştirel bakmak kişilikli olmanın ve yetkin bir algılamanın sonuçlarıdır ya da böyle bir sonucu doğurur.
Algılama eylemi uyarıcısıdır, yönlendiricidir.
Algılama süreci - sonucu dünyası değişen kişi değişir. Değişen birey dünyayı değiştirir. Yani değişim karşılıklıdır. Sizin değişiminiz dünyayı, dünyanın değişimi sizi değiştirir.
Ayrıntıyı görebilme, farketme bir çalışma, bakma sürecidir.
Hayalgücünün geliştrilmesi her an yaşam bulmalıdır.
Sanat, yaratmak, görmek hayalgücü gerektirir, merak gerektirir.
Hayalgücü görsel algılarla zenginleşir. Görsel algı da hayal gücüyle… Hayalgücü insanı duruk bırakmaz, hareketlendirir. Bu da görsel algının gelişmesini sağlar. Görsel hafıza, hayal gücünü geliştirir.
Hafızanın gelişmesi görsel algıya dayanır. Tüm bunların gelişmesi de görsel algıya dayanır... Zincirleme bir olay her halka diğerine bağlanıyor ve böylece çoğalım sağlanıyor. Bunlar görsel not almakla gelişir. Bunu ister çizerek, ister fotoğraf çekerek yaparsınız, tercih malzemeniz size aittir. En önemlisi de sözcükleri görselleştiriseniz, görsel düşünürseniz yaratıcılığınız gelişir bu da görsel algıyla ilintilidir. O nedenle YARATICILIK seminerimi görsel malzeme ile, saydamlarla gerçekleştiriyorum…
Sonuç olarak; görsel eğitim sonucu gelişen (görsel keskinlik ve ifade kazanan, görsel analizi öğrenen, gözlem yapan, doğru algılayan, ayrıntıyı fark eden, hayal gücünü geliştiren) birey çalışmalarını iyi bir kompozisyonla ifadelendirir.
***
Görsel algı bağlamında tasarım ögelerine baktığımızda zemin-şekil anlatımları çıkar karşımıza…
RESİMDE KOMPOZİSYON
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=254
ŞEKİL – ZEMİN ANLATIMLARI
|