Böyle işkence görmedi…
Ülkemiz deprem bölgesi mi? Bunu sağır sultan bile duydu…
Japonlar deprem esnemesine karşın binalar arası boşluk bırakıyorlarmış, bir mimarlık toplantısında duymuştum yıllar önce… Bizimde Mimarlık, İnşaat Fakültelerimiz var bunları düşünecek ve uygulamasına ön ayak olacak.
Adapazarı’ndaki deprem sonuçlarına yardım için gitmiştik. Yanyana iki ev, biri tuzla buz olmuş, diğeri sağlam bir şekilde yana yatmış… İkisinde de aileler var ama her halde birinden sağlam çıkan olmamıştır, diğerinde de ölen…
Yıllar önce de Van’da korkunç bir deprem olmuştu ve üzerinde epey konuşulmuştu… Peki o zaman yıkılan binaların yerine yapılanlar neden depreme dayanıklı yapılmadı? Üstelik yıllarca deprem vergisi alınıyor…
Yıllar önceki depreme herkes aynı ağızdan, aynı şeyleri söyleyerek elele yardım etmişlerdi… Hüzünler aynıydı ölümler karşısında, neşeler de aynıydı kurtulanları gördükçe…
Şimdi de övünerek, gururla söylüyorum ki herkes yardım yarışına girdi… Ne kadar güzel… Ama bu arada karşıkarşıya getirilmişliğimizin kusmaları da başladı ne yazık ki… İşte Van’daki işkence budur…
Halkımız harikadır, yardımseverdir. Gerçekten canla başla yardım ediyor. Önemli olan o yardımı yöneticilerin sağlıklı, doğru dürüst örgütlemesi, planlaması, programlanması, yaşama geçirilmesi gerekir… İşte sağlıklı yapılmayan dağıtımda ikinci işkencedir.
Biz birbirimize çocuklarımızı verdik, sevdalarına anlayış göstererek.
Biz aynı suyu içtik ortak yaptığımız çeşmelerden.
Biz depremlerde birleştik ak, kara, sarı demeden dinine, imamına, ırkına bakmadan.
Aynı türkülerde yandık.
Aynı şarkılarda şakıdık.
Aynı melodilerde hem tutkuyu hem hüznü yaşadık.
Aynı nehirlerde yüzdük.
Aynı lokmayı bölüştük.
Aynı hırkayı paylaştık.
Biz, sen ben olmadan bunları yaptıysak yine araya sokulan nifak tohumlarına karşın başarabiliriz…
Sıralarda çocuklarımız, gençlerimiz yanyana oturuyor
Aynı ödevi paylaşıyor.
Aynı sınav sıkıntılarını çekiyorlar.
Sevdayı birlikte yaşıyorlar…
Havamızın temiz kalması için mücadele edenlerle ayrı fikirdeyiz diye düşmanlık elmek varmıymış mücadelesindeki temiz havayı biz de soluyacağımıza göre…
Haksızlıkları eleştiren karikatürü beğeni tavrımız aynı olurken farklı düşünüyoruz diye o değerli karikatüre yüz çevirmek mümkün mü?
İnsanlık anıtı dikenlere aynı düşünmüyoruz diye kazma vurmak varmıymış, o anıtta aynı duyusallığı-duygusallığı yaşarken.
Yıkıntılar altından sağlam çıkanlara birlikte sevindik, ölü çıkanlara birlikte üzüldük. Bu birlikteliğimizi yaşama sermeliyiz, birilerinin bizleri karşı karşıya getirmek istemelerine karşın. Bundan çıkar umanların yüzünü kara çıkartmalıyız, ak yüzlerimizle, yüreklerimizle…
Gelin yurdumun güzel insanları bu ülkede daha çok patent, sergi, ödül, film, roman, şiir ortaklaşacaklarımız var… Ezberleri birlikte kıralım. Her ulusun kötülerini, tacizcilerini, sömürgenlerini dışlayalım, birbirimizi dışlayacağımıza… Ortak olup sömürüye, karanlığa, bizi aptal sanan aptallara karşı mücadele edelim elele aynı yüreklilikle…
Gelin türkülerimizi birlikte yakalım… Ezgilere kollarımızı birlikte kaldıralım… Karanlığa ışıkları birlikte sunalım…
Gelin can olalım…
Gelin dost olalım…
Gelin sevda olalım…
Gelin mavi, yeşil rengarenk sarmaşdolaş olalım…
***
VAN'daki çocuklara "BİR OYUNCAK, BİR KİTAP" kampanyası...
***
25 – 10 – 2011 İSTANBUL VAN, VAN İSTANBUL
|