Tülay Çellek
  Mavi bir günaydın yolluyorum sabahına
Yüreğimin sıcaklığını da gününe...
 Sending a blue ‘bonjour’ to your morning,
And the warmth of my heart to your day…
 Tülay ÇELLEK


Ana Sayfa
Yazılar
Şiirler
Poems
Söyleşiler
Tül'den Yansımalar
Resimler
Art
Fotoğraflar
Photograph
Karikatür / Çizimler
Cartoon / Drawings
Tasarım
Design
Tipleme
Character
Barış
Peace
Gerze
Ders Notları
Lesson Notes
Özgeçmiş
Autobiography/cv
Belgeler
Duyurular
Değiniler
İletişim
Contact

Yayın Tarihi: 18.6.2003  

<b>GÖRSEL TASARIM ÖGELERİ</b><br>NOKTA


GÖRSEL TASARIM ÖGELERİ
NOKTA



GÖRSEL TASARIM ÖGELERİ
NOKTA

Nokta, görsel anlatımın temel ögelerinden biridir. Objektif tanımı ile yer belirleyici bir işarettir. Görsel olarak nokta; bulunduğu yere göre küçük, merkezsel benektir. Bir nokta mekan içindeki ( uzaydaki ) bir pozisyonu ( durumu ) gösterir. İki çizginin birleştiği ya da kesiştiği yeri gösterebilir, bir düzlemin köşesini, bir işareti, bir yeri belirler. Nokta düzensizliğin içinde ilk düzen elemanıdır. Nokta, geometrik olarak görselliğin anlatımında çeşitli büyüklüklerde, boş ya da dolu yuvarlaklar olarak değerlendirilir.

Biçimi oluşturan elemanlardan biri olan nokta, düzen içersinde sözü bulunan bir elemandır. Noktanın yüzey üzerinde sayıları arttıkça etkileri de değişik olur. Tek başına durgunluğu ifade eden nokta çoğaltıldıkça giderek dinamizme, ritme ya da kargaşaya dönüşebilir. Noktalar yanyana geldiklerinde birbirleriyle ilişkiye girer, bu bağıntı bazen çizgiselliğe bazen de lekeselliğe dönüşebilir. Noktanın yanına ikinci bir nokta geldiğinde kompozisyon ilkeleri başlar. Nokta bulunduğu yer ve çevreye göre noktadır. Evren içinde dünya noktadır. Çok uzakta bir uçak ta nokta izlenimi verir. Renk olarak ta gri imajı verir.

”Resmi
Matisse 1908 (yağlıboya)
”Resmi
Pollock 1943


Ayrıca bir çok alanda görselliğin dışında da kullanılır. Örneğin; suyun kaynama noktası, erime noktası, patlama noktası, birleştirme, kesişme noktası... Canlı ya da cansız doğaya baktığımızda çok sayıda ve sınırsız olanaklar gösteren noktasal oluşum ve etkilerle karşılaşırız. Çeşitli böceklerin dış görünüşlerinde, büyüyen-küçülen, düzenli-düzensiz, renkli-renksiz benek ya da birimlerin oluşturduğu doku örnekleri... Bazı bitki ve hayvanların yapılarında noktasal düzenlere rastlanır.

Resimsel anlatımda nokta; denge, hareketi durdurma ( nokta koyma ) vs. olarak kullanılır. Belli büyüklük ve küçüklükte noktalar, renk unsuru ile birlikte matematiksel sistemlerde düzenlenerek kullanıldığında optik bir takım anlatımlara olanak sağlar. Nokta diğer görsel anlatım ögeleri ile ilişkili olarak yeni anlatım olanakları verebilir. Nokta tek başına durağandır. Noktaların, büyüklük-küçüklük farkları, ışık ve renk değişiklikleri, yanyana gelişlerinde aralık ve sıralanış farklılıkları zengin görsel etkiler elde edilmesine olanak sağlar.

”Resmi
MÜ GSF öğrencileri
”Resmi
MÜ GSF öğrencileri


Görsel anlatımda nokta

• Farklı büyüklükte noktalar
• Eş büyüklükte tek düze
• Farklı ışık değerlerinde noktalar
• Eş ışık değerinde noktalar
• Farklı renklerde olan noktalar
• Aynı renkte olan noktalar
• Eş aralıklı, eş büyüklükte noktasal düzenleme
• Giderek sıklaşan-seyrekleşen eş büyüklükte noktaların oluşturduğu düzen
• Eş büyüklükte noktaların toplanıp dağılarak ( sıklaşan-seyrekleşen) oluşturduğu serbest düzen
• Eş büyüklükte, ışık değerleri belli aralıklarla değişen sistemli noktasal düzen
• Büyüyen, küçülen noktaların oluşturduğu sistemli düzen
• Büyük-küçük noktaların oluşturduğu serbest düzen
• Büyüyen küçülen noktaların, sıklaşması, seyrekleşmesi ile oluşan serbest ve ritmsel düzen
• Eş büyüklükte noktalarla farklı renkler kullanılarak oluşturulan serbest ve ritmik düzen
• Değişik renklerde ve büyüklüklerde noktaların oluşturduğu ritmik ve serbest noktaların oluşturduğu düzen
• Farklı büyüklükte sıklaşan – seyrekleşen
• Belli bir sistemle büyüyen – küçülen
• Serbest bir düzen içinde toplanan – dağılan
• Değişik büyüklüklerde ve değerlerdeki noktaların oluşturdukları serbest ya da geometrik düzen
• Üçten fazla noktanın düzeni
• İki boyutlu noktalar düzenlemeleri
• İki boyutlu farklı değerdeki noktalarla çeşitlemeler
• Eşit değerdeki noktaların düzenlemeleri
• Aynı ve farklı renklerdeki renkli noktalarla düzenlemeler

”Resmi
MÜ GSF öğrencileri
”Resmi
MÜ GSF öğrencileri


UYGULAMA

• “Nokta” konulu modern dans gösterisi
• “Nokta” konulu film gösterimi
• “Nokta” konulu saydam gösterisi
• 35x50 Boyutundaki resim kağıdı 15x15 boyutlarında karelere ayrılır. Nokta elemanı ile öncelikle siyah beyaz tekniğiyle düzenleme yapılır.
• Daha sonra yapılacak araştırmada, yorumda farklı programların kendi dilleri ile uygulama yapılmasına olanak tanınır. Böylece ortak alınan Temel Tasarım dersinde öğrenilenler farklı alanlarla ilişkilendirilerek yaratıcılığın ön plana çıkarılması sağlanır

”Resmi
MÜ GSF öğrencileri
”Resmi
MÜ GSF öğrencileri


İletişim Tasarımı Programı ; nokta elamanı ile bilgisayara dayalı düzenleme.

BİLGİSAYARDA ‘NOKTA’ TASARIMI

Nokta, eni boyu ve yüksekliği olmayan boyutsuz bir elemandır. Gerçekte böyle ideal bir varlık bulunmadığından, noktayı bütün boyutları biribirine eşit olan küre (yüzey üzerinde daire) ile belirtmeyi seçtim. Yaptığım işte bir gurup beyaz daire siyah zemin üzerinde perspektife göre giderek uzayan ya da kısalan sıralar halinde dizilerek, iki boyutlu bir yüzeyde derinlik etkisi yaratmaktadır. Dairelerin üzerindeki siyah boşluklar karanlık alanları belirtmekte, beyaz ve gri kısımlar ise sahnedeki bir ışık merkezinden yayılmaktadır. Aydınlık ve karanlığın bu biçimde dağılımı derinlik etkisini arttırmaktadır. Bu tasarımı yaşama geçirirken Kinetix firmasının 3DMAX adlı yazılımını kullandım. Bu bir üç boyutlu tasarım ve canlandırma yazılımıdır. Tasarladığım şey, iki boyutlu çizim yazılımlarıyla da yine daireler aracılığıyla göz kararı bir perspektif kullanılarak ekrana aktarılabilirdi ama daha az gerçekçi ve uygulaması daha uzun olurdu. İşe yazılımın sanal uzayında bir küre yaratarak başladım. Sonra eş boyutta bir küre yaratabilmek için ilkini aynı düzlem üzerinde kopyaladım. Ardından bu ikili gurubu, aynı yöntemle dörde yükselttim. Bu şekilde sekiz, onaltı derken gözümü tatmin edecek kadar küre oluşuncaya dek devam ettim. En sonunda düz bir yüzey üzerinde sıralanmış biçimdeki küreleri, bu kez de yz, zx gibi birbirine dik koordinat düzlemleri üzerine yansıtarak kopyaladım. Böylece aynı köşe noktasında birleşen, bir küpün duvarları gibi birbirine dik yüzeyler üzerinde sıralanmış kürelerden oluşan ve yüzey üzerinde derinlik etkisi veren bir görüntü elde ettim. ( O. SİMİTÇİLER )

”Resmi
MÜ GSF öğrencileri
”Resmi
MÜ GSF öğrencileri


Fotoğraf- Video Programı ; nokta elemanı ile fotoğrafa dayalı düzenleme



FOTOGRAM

Objektifsiz fotoğraf yöntemi olan fotogram, yarı saydam ya da saydam olmayan objelerin siyah-beyaz veya renkli fotoğraf kağıdı, fotoğraf filmi ya da ışığa karşı duyarlaştırılmış herhangi bir obje üzerine yerleştirilerek pozlanması ve normal kağıt banyosu işlemlerinin yapılmasıyla elde edilir. Pozlama sırasında verilen f-değerlerine, objelerin saydam, yarı saydam ya da saydam olamamalarına; hareketli ya da hareketsiz olmalarına göre gri tonlar artar ya da azalır. Objenin dışında şablon da kullanılabilir. Baskı sırasında agrandizör objektifinde orta f-değeri seçmek ( 5.6f, 8f gibi ) gri tonları daha rahat elde etmeyi sağlar. Objektif önüne dokulu camlar konarak çok değişik sonuçlar da alınabilir. Fotogramda kompozisyon çok önemlidir. Bundan dolayı baskı öncesi tasarım gereklidir.

Fotogramın tarihçesine bakacak olursak; Fütürist akımın içerisinde şekillenmiş olan vortisizm’in temsilcilerinden fotoğrafçı Alvin Langdon Coburn’un “vortograph”ları bu akımın şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Çünkü onun çalışmaları soyut anlamda ilk fotoğraflardı. Kübizmin ardından sanatçılar artık “görsel deneyler” yaparak soyut fotoğraflar elde etmenin yollarını aramaya başlamışlardı.

Paul Klee, Wassily Kandisky, Laszlo Moholy-Nagy, Man Ray soyut çalışmalara mühürünü vurmuş; dadaist ve konstrüktivist sanatçılardı. Soyut görüntüler elde etmek için fotogram, sertleştirme, S/B ve renkli tonlara ayırma, solarizasyon, optik bozulma yöntemleri kullanılmıştı.

Fotoğrafın teknik gelişimi içerisinde en önemli bulgu; gümüş nitratın, güneş ışığından etkilenerek kararmasıdır. 1725 yılında Alman kimyacı Johann Heinrich Schulze tarafından bulunan olay, gümüşün ışık etkisiyle indirgenmesidir. Bu bulgudan yola çıkarak Thomas Wedgwood, Humphry Davy ile birlikte ışığa karşı duyarlaştırılmış ( gümüş ile ) kağıt üzerine yaprak, böcek kanadı koyarak güneş ışığı altında saatlere pozlandırmışlardı. Ancak o tarihlerde sabitleştirici ( hypo ) henüz tespit edilmediği için elde edilen görüntüler kalıcı olmamıştı.

1835 yılında Fox Talbot “photogenic drawing” ( fotoğrafik desenler ) adıyla dantel ve botanik örneklerini ışığa karşı duyarlaştırdığı kağıdın üzerine koyarak görüntü almıştı. Talbot’ta ilk çalışmalarında sabitleştirici kullanmamış fakat daha sonra Sir John Herschel’in önerisiyle hyposülfit ( sodyumtyosülfit ) kullanarak görüntüyü kağıda kalıcı olarak aktarmıştı.

Bu anlatılanlar, hem fotoğrafın ilk teknik gelişimleri hem de ilk fotogram çalışmalarıdır. Fotogram, gümüş nitratın ışığa karşı duyarlılığını bulan “Schulze”i anmak amacıyla “Schulzegrafi” olarak da adlandırılır.

Gelişim sürecinde kullanılan bu yöntem daha sonraları sanatsal ifade aracı olarak da kullanılmıştır. 1918 yılında Zurich’de Chistian Schad “schadographs” yapmak için kitap ve gazete parçalarını kullanmıştı. Bu çalışması fotogram’a uygulanan ilk soyut yaklaşımdı. 1920 yıllarına gelindiğinde Man Ray “rayograph” ile soyut çalışmalarda bulunmuştu. Macar sanatçı Moholy-Nagy gene aynı yıllarda ( 1920 de ) Berlin’e gelerek konstrüktivist resimlerini üretmek için deneyler yapmış sonunda telefon resimlerinin fotogramını gerçekleştirmişti. 1923 yılında Welmar’daki Bauhaus’da görev aldığında ışık deneyleri ve kayıtlari için fotogram kullanmıştı. Fotoğraf kağıdını tuval, değişken elektrik ışığını ressamın boyası gibi kullanarak fotogram’da ışıkla resim yapma olanağı yaratmıştı. Reklam tasarımında kullanılmaya başlayan fotogram zamanla sanat çalışmalarının içine girmiş, ikinci dünya savaşı sonrasında soyut sanata koşut olarak yeni bir anlayışla fotogram geliştirilmiştir. Günümüzde fotogram tek başına uygulandığı gibi eski fotografik baskı yöntemleriyle karma şekilde uygulanmaktadır.

”Resmi
Cemil AĞACIKOĞLU (Fotoğraf)
”Resmi
Fotorealizm 1983



Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü ( Duysal Tasarım Programı, Müzik Toplulukları Programı ) ; nokta elemanı ile müziğe - sese dayalı düzenleme

Müzikte Puantilizm ( Nokta ) : Tek ögeden başlayıp ona yapılan eklemelerden oluşan bir süreç sonucunda yapılar oluşturulur.Kompozisyonda puantilizm, her biçim noktadan, yani tek bir notadan üretilmelidir anlayışına dayalıdır. Tek tek aralıklar ve ilişkileri söz konusudur.

Modern Dans Programı; nokta elemanı ile dansa – devinime dayalı düzenleme

Bileşik Sanatlar Programı ; nokta elemanı ile boya , kolaj vb. malzemeyle gerçekleştirilen görsel düzenleme

Sanat Yönetimi programı ; nokta elemanı ile söze, yazıya dayalı düzenleme

Malzemeler: Resim kağıdı, siyah çini mürekkebi, tarama ucu, rapido, pilot kalem, fırça, kolaj malzemeleri , fotoğrafi malzemeleri, cetvel vs.

Noktanın sanat tarihindeki yerine bakacak olursak; noktayı diğer elemanlarla birlikte yani çizgiyle, lekeyle kullanan sanatçıların yanında tamamen noktayla çalışan sanatçılar da vardır.

Noktayı da kullanan sanatçılar; Matisse, M. Ernst, E. Degas, F. Pıcabıa, Pollock, P. Klee, M. Marika, S. Munakota, T. Cragg ( heykel ), K.Gilbert, Vasarelly C. Ağacıkoğlu ( fotoğraf-gren ) I.Maeda ( fotoğraf) A. Kertész ( fotoğraf) F. Marsal ( fotoğraf ) Michael Neusüss ( fotogram )

PUANTİLİZM (İng. Pointillism) Puantilizm Türkçe’ye “Noktacılık” biçiminde çevrilebilecek, Fransızca (Pointillisme)dan kaynaklanan sözcük, Yeni-İzlenimci akımın bünyesindeki bir eğilim ve teknik için kullanılır. Bu eğilimdeki ressamlar amaçladıkları resimsel etkiyi renkleri küçük noktacıklar biçiminde gruplayarak elde etmişlerdir. En ünlü pointilist sanatçı G. Seurat’tır. (1859-91).

Pointilizme bugün artık kullanılmayan “Divisionnisme” adı da verilmiştir.
Resimde belirli bilimsel ilkeler üzerine kurulmuş yeni bir yöntem geliştirdiler.(G.Seurat ve dostu P. Sicnac, H.E. Cross, C.Angrano,H.Edmond)

TEKNİK: Işığın yarattığı bir izlenimin, gözün retina tabakasına bir an yansımasıyla sentez olayı meydana gelir. Bunu resimde ifade etmek ise (herhangi bir ışık kaynağının kullanıldığı yerde) renk tonlarının optik olarak, gözde birbirine karışmasını resim aracılığıyla gerçekleştirmek gerekir. Bu karışım olayı ışığın yayılma derecelenmelerine ait kontrast kurallarına göre oluşmalıdır.

Tamamlayıcı Renkler

Sarı + Kırmızı = Turuncu
Mavi + Sarı = Yeşil
Mavi + Kırmızı = Mor

”Resmi
Seurat 1884-85 Pazar Öğleden Sonra (yağlıboya)
”Resmi
YTÜ MYO Fotoğraf Programı Öğrencileri- Fotoğraf



Tülay ÇELLEK








<< Geri Dön [Okunma: 51012 ]


[ Yukarı çık ]    



© Her hakkı saklıdır.