Teknolojik yoğunlaşmanın yaşandığı çağımızın getirdiği uzmanlık insanın kendisine ve çevresine yabancılaşmasını sağlamıştır. Bu da bireyin haz duygusundan ve heyecandan yoksun kalarak mekanik bir yaşam ortamı içine düşmesine neden olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında bilimsel eğitimin yanında sanatsal eğitimi de dengeli bir şekilde yer verilmesi, nitelikli insanların yetişmesine neden olacaktır.
Özellikle İlköğretimde, bireyin zihinsel ve duygusal gelişimi en yoğun olduğu dönemdir. Duygu ve düşünceyi bir arada kullanma becerisi kazanan bir gencin bilimsel düzeyde de başarılı olacağı kesindir.
Sanat eğitiminin insan için gerekli olması tüm okullarımızda Resim-İş ( Görsel Sanat Eğitimi) derslerine gereken önemin verilmesini beraberinde getirmektedir. Bu nedenle gerek görsel sanat eğitimi derslerinde gerekse sessel eğitimi derslerinde (Müzik dersi) matematik, fen bilgisi dersleri yaptırılmamalıdır. Çünkü sanat eğitimi derslerinde çocuğun zihinsel faaliyetleri de gelişmektedir. Dolayısıyla sanat eğitimi alan çocuğun bilim derslerine yönelik başarıları da artacaktır.
SANATSIZ KALAN BİR ULUSUN HAYAT DAMARLARINDAN BİRİ KOPMUŞ DEMEKTİR.
M. Kemal ATATÜRK
|