1 Eylül Dünya Barış Günü
Son yıllarda en çok duygulandığım yürüyüştü. Çocuklar başı çekiyordu ellerindeki pankartlarıyla… Ne çok coşkuluydular. O coşku beni de sardı. Her zamanki gibi coşturdu. Kadın, erkek, çocuk, gençler, yaşlılar, çalışanlar, emekçiler, Türkler, Rumlar başta olmak üzere farklı uluslardan birçok değerli insan barış için yürüdüler, Didim sokaklarından dünyaya…
Barış sözcüğü göklere çıktı. Yazıldı, duygu yağmuru oldu mavi mavi damladı yürüyenlerin üzerine bir gülümseme, bir umut olarak, adımlara güç oldular tek tek…
Aytepe’de Medusa Disco önüne geldik. Barış Meşalesine giden Barış yolu gelinler gibi süslenmiş. Merdivenlerden çıktık alkışlar eşliğinde. Ve barış meşalesi yakıldı, sesleri göğe tırmanan alkışlar arasında… İlk defa şahit oldum. Ülkemde böyle güzel şeyler de oluyor. Ve çok moral oluyor. Karelenecek o kadar görüntü vardı ki şahit olduğum.
Çocuklar büyük mutluluk... Ellerinde pankartlarla koşuşturdular sağa sola… Ve barış meşalesinin dibinde oturdular büyük keyifle. Etrafımız barışın denizi. Yukarıdan bakmak güzel…
Sıra tekne gezisine geldi. Denizi seviyorum. Geziye akşam güneşi eşlik etti bir binaların ardına saklanarak, bir çizgi olup denizden bize ulaşarak.
Müzik, neşe, çocukların ve gençlerin heyecanı, çığlıkları eşlik etti barış gezisine. Denize çelenk, gökyüzüne barış güvercini yollandı alkışlarla.
Karada başka güzellik bizi bekliyordu. Genç Rum arkadaşlar bizim halk oyunlarımıza çok benzeyen oyunlarını sergilediler coşkuyla. Ve bol bol alkışı hak ettiler.
Halk oyunlarından sonra Sayın Başkan çok güzel konuştu. “Oyunlarımız benziyor, müziğimiz yakın, yemeklerimiz ortak. Bu da gösteriyor ki haklar arası, Türk ve Yunan halkı arasında hiçbir sorun yok. Sorunu siyasiler yaratıyor…” Dedi özetle. Sayın Başkana kesinlikle katılıyorum.
Daha sonra Aytepe Medusa Disco Önünde Coşkun Aral’a 2010 yılı Didim Barış ödülü verildi. Bana ve Kamil Masaracı’ya plaket sunuldu. Teşekkürler…
1 EYLÜL 2010 / DİDİM
06 – 09 – 2010 / İSTANBUL
|