Tülay Çellek
  Mavi bir günaydın yolluyorum sabahına
Yüreğimin sıcaklığını da gününe...
 Sending a blue ‘bonjour’ to your morning,
And the warmth of my heart to your day…
 Tülay ÇELLEK


Ana Sayfa
Yazılar
Şiirler
Poems
Söyleşiler
Tül'den Yansımalar
Resimler
Art
Fotoğraflar
Photograph
Karikatür / Çizimler
Cartoon / Drawings
Tasarım
Design
Tipleme
Character
Barış
Peace
Gerze
Ders Notları
Lesson Notes
Özgeçmiş
Autobiography/cv
Belgeler
Duyurular
Değiniler
İletişim
Contact

Yayın Tarihi: 6.11.2003  

“FOTOĞRAF TEKNİKTİR” <br>SÖZÜNÜN YAŞAMDAKİ GÖRÜNTÜSÜ ÜZERİNE BİR DENEME


“FOTOĞRAF TEKNİKTİR”
SÖZÜNÜN YAŞAMDAKİ GÖRÜNTÜSÜ ÜZERİNE BİR DENEME



“FOTOĞRAF TEKNİKTİR”
SÖZÜNÜN YAŞAMDAKİ GÖRÜNTÜSÜ ÜZERİNE BİR DENEME



İnsanın yaşamındaki teknik, tekniğin yaşamındaki gelişme insana neler sağladı ve neler götürdü? Diyelim ki fotoğraf insanları zengin etti, mutlu etti, belgeledi, gerçeği olduğu gibi yansıttı ya da insanın gerçeğini gösterdi. Gören beni ne kadar kullandı ya da verdi, fotoğrafı malzeme yapanlar. Sanatsa söz konusu olan beğenilerime veya ummadıklarıma hitap etti. Bir an umutlandırdı ya da farklı duygular yaşattı.

Fotoğraf neler için kullanılmadı ki? Tarih yazınımında illüstrasyon oldu. 1830 larda Fransa da keşfedilip gelişim sürecinde resmin tanıklık vazifesine el attı. Gerçekliğin göz önünde canlanmasını sağladı. Bu arada salt resmin, gravürün, litografinin değil sözün de yerini aldı ayrıca geçmişimizi, anılarımızı ve anlarımızı anımsatan bir vasıta oldu. Tarihte önemli rol oynadığı kesindir. İnsan yaşamındaki katkılarından biri de görsel algıya hitap etmesidir. Reklamların yaşantımızdaki yeri, günümüzde tartışılmaz boyuta geldi adeta. Vasıtası da fotoğraf oldu. Sanatsal tavrın yanında tarihe tanıklık etmek kadar bilime de tanıklık etti. Yaşantımızdaki otoritelerden biri oldu çıktı karşımıza fotoğraf. İnsandaki değişimi, yaşamdaki değişimi, sanattaki değişimi, bilimdeki değişimi gösteren bir teknik oldu. En önemlisi yeni dostlukların başlamasının neden oldu. Devam ettirmek size kalmış. Ya basındaki yeri; başlı başına bir roman. Bazıları amatörce gönlünü tatmin etti bazıları da profesyonelce kesesini doldurarak yaşamını fotoğrafla sağladı. Fotoğraf canlandırmadır, yaşamın, geçmişin, duyumların, her şeyin saptamasıdır. Fotoğrafla yaşamı paylaşmak; insanların neşesini, hüznünü, ruhunu, acısını yaşamak, şiirsi insanlarla karşılaşmak, öfkeyle barışmak, gölgelerde ışığı, ışıkta gölgeyi aramak, bulmanın sevincini yaşamak… Değişkenliği yaşamak, güzelliği, içtenliği bulmak. Düğmeye basmak, ne için? Bir savaşımı başlatmak adına. Anıları canlandırmak, anı saptamak, beyindeki, yüreğindeki duyumları aktarmak adına. İşte insanın makine vasıtasıyla ulaşmak istediklerine düğmeyi basma ve fotoğrafik bir açıklama... İnsanca duyuma makinenin katkısıdır fotoğraf. Bilgimizi canlı tutmada fotoğrafın işlevi anılarımızı, araştırmalarımızı gerçekleştirmesi nedeniyle tartışılmazdır doğrusu. Fotoğraf bir anlatım biçimidir. Biri duyumsadıklarını, gördüklerini boyayla yapıyor, diğeri taşla mermerle, biri sözle, sesle, bir başkası da fotoğrafi malzemesiyle. Hangi malzemeyi kullanırsanız kullanın, önemli olan seçtiklerimizde birliği sağlamak, sanatın kendi dilini doğru kullanmaktır. Çünkü yöntem, seçilen malzeme sizin kişiliğinizin bir tercihi, bir göstergesidir. Farklılık burada başlar, yaratıcılıkta. Yaşamın şiirini, kalıcılığın büyüsünü, sonsuzluğun istemini, bir şey yaratmanın çekiciliğini resimlemek, fotoğraflamak, “ben varımın” göstergesini tercih edilenlerle gerçekleştirmektir aslolan.

Yapılanlar, insanlığın başlangıcından günümüze kadar geçirilen evrelerin buluntularından kaynaklanmıştır. Anlatım değişimlerini belirleyen bilimsel ve sanatsal gelişmeler olmuştur. Ama aynı zamanda bu anlatımlarda hissedilen, arzulanan, gereksinme duyulan, beklenen, eksikliklerde bilimin ilerlemesine, sanatın farklı boyutlara taşınmasına kısaca yaratıcılığa neden olmuştur. Yani etkileşim karşılıklıdır. Bu nedenle bilim ve sanat nereye gidiyor değil, insanlık nereye gidiyor, diye bakmak gerekir.

Fotoğrafın bağlantıları, resim, grafik, sinemadır. Söyledikleri; anılar, kendimiz, doğa, sosyal, politik, eğitsel araç, belge, boş vakitleri değerlendirme, dekorasyonda kullanma, moda, sanatsal bağlamda yorum yapma, para kazanma-profesyonellik, amatörlük, reklam-güçlenme aracı, sergileme, yarışmalara katılma, saydam gösterileri yapma, seminer konusu, kurs, basın, kitap-dergi, dernekleşme, bilimsel fotoğraf...

Fotoğraf önce resmin yerini aldı. Sonra bilime el attı, bu arada belgeledi ama yetmedi ve insan duyumları, yaratımları için sanata el attı, fotoğraf tekniğini kullananlar. Öteki insanların deneyimlerini sundu bize, fotoğraf tarih boyunca ve geçmişi de günümüze taşıdı böylece. Hayalleri gerçek yaptı. Yazın dünyasında önemli rol oynadı, makaleyi destekleyen fotoğraflar, ya da makalenin yerine geçen fotoğraflar… Bir haberleşme biçimi oldu, kitle haberleşmesini sağlayarak. Başlı başına bir fotoğraf endüstrisi kuruldu. Vesikalık fotoğraf çekenlere, düğünlere, mahkemelere tanıklık etti. Kısacası geçim kaynağı oldu.

Kendi gerçeğimizi ortaya koydu. Çünkü fotoğraf kendini ifadenin bir yolu, bir yaratmasıdır. Sanatlar birbirinden etkilenmiştir. İnsanlar felsefelerini, görüşlerini, duyumlarını seçtikleri malzemeyle yorumlamışlar, gerçekleştirmişlerdir.

Fotoğrafı, fotoğraf makinesini, fotoğrafın tekniğini yaşamın ayrılmaz bir parçası yapmak ve herkesin silahın yerini alan fotoğraf makinesiyle öldürmek yerine yaşatması, devamlılığı sağlaması, kendi istemleri, amaçları doğrultusunda kullanması söz konusudur, anlatılmak istenen. Beni ilgilendiren ise insanların duyumları, felsefeleri, bilgiler, başka yaşamlardır... İşte fotoğrafın bana ulaştırdıkları...

Evet, “fotoğraf tekniktir” ve bu tekniğin bendeki görüntüsü budur, böyledir.

***

Not: "Fotograf 19 Ağustos 1839'da Fransız Bilimler Akademisinde resmen duyuruldu..."
Katkısı nedeniyle Sayın Kemal ELİTAŞ'a teşekkürler...

Tülay ÇELLEK
Yıldız Teknik Üniversitesi
SANTAS

www.tulaycellek.com

tcellek@yildiz.edu.tr
ttcellek@gmail.com

Tülay ÇELLEK








<< Geri Dön [Okunma: 3728 ]


[ Yukarı çık ]    



© Her hakkı saklıdır.