Şimdiye değin İlkokullarda çocukları salt koleje, Anadolu Liselerine yetiştirmek amacıyla özellikle Resim, Müzik ve Beden Eğitimi dersleri, yerini Matematik, Fen Bilgisine bırakıyor. Böylece çocuklar duygu eğitiminin tamamen dışına çıkartılarak mekanik bir ortama itiliyorlar. İçlerinde bilimsel bir eğilime sahip çocuklar da vardır mutlaka. Ama sanatsal bir yapılanma içinde bulunan çocuklar tamamen kişiliklerinin dışında bir ortamda köreliyorlar en başından. Kaldı ki bilimsel bir eğilimi olan bireyler de duygu eğitimi içine alınmalıdır. Sanattan anlayan, kötülükten olduğu kadar, çirkinlikten de rahatsızlık duyan bir doktor, bir yöneticiye çağımızın gerçekten çok gereksinmesi var. Nitekim çevresel sorunların ön plana çıktığı günümüzde böyle bir eğitim gerçekten gereksinmedir ve gereklidir. Umarım sekiz yıllık İlköğretim okullarında Görsel Sanat Eğitimine ve Müzik derslerine gereken önem verilir. Nitekim Ortaöğrenimde, genelde Resim, Müzik derslerine branş öğretmenlerinin azlığı nedeniyle başka branşın öğretmenleri ya da ilkokul öğretmenleri girmektedir. Bu da çocukların eksik, ondan da önemlisi yanlış yönlendirilmelerine neden olmaktadır. Lisede önceleri seçmeli konuma dönüştürülmüş olan Resim, Müzik dersleri daha sonra “Sanat Alanı” haline getirilmiş olsa da işlevsiz durumdadır. Çünkü bu alan koşullar uygunsa açılabiliyor. O koşullar da aşağı yukarı hiçbir okulumuzda yok. Eğer bu alan açıldıysa, yetenekli ve istekli çocuklardan ziyade diğer dersleri zayıf olan öğrenciler seçmekte böylece o alan yine amacına hitap edememektedir.
Anadolu Güzel Sanatlar Liselerine gelince; bu liseler her yönüyle henüz kurumlaşamamışladır. Sanat Danışmanlarının gerek Üst Kurulu gerekse Lise Kurulu hem özlük hakları hem de işlevleri açısından bir gelişme gösterememiştir. Çok geç oluşturulan müfredat programları tekrar ele alınmamış ve dersler tam oturmamıştır. Öğretmenlerin özlük hakları ve branşlarında araştırma yapmaları netlik kazanmamıştır. Bu okullarda çalışan öğretmenlere lisans tamamlama, yüksek lisans, doktora sanatta yeterlik yapma zorunluluğu getirilmelidir. Çünkü oradaki öğrenci kitlesine hitap ede-memektedirler. Okul müdürleri Resim, Müzik öğretmenlerinden olmalı ve md. Yardımcıları da ilgili bölümün branşına sahip olmalıdır. Aksi taktirde okulu anlayamadığı gibi amaçları doğrultusunda gelişmesine engel teşkil edecek ve idari boşluğa da neden olacaklardır. Tüm bunlar Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinin kendine özgü statüleri olduğunda çözümlenecektir. Tıpkı Anadolu Teknik Liseleri, Anadolu Meslek Liseleri, Anadolu Fen Liseleri gibi... Ancak kendi statüsü oluşturulduğunda kimlik kazanacak, daha sağlıklı bir eğitim öğretime doğru hızla yol alacaktır.
Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinde sanat dersleri ön plana alınmalıdır. Kültür dersleri alan dersleri tamamlayıcı niteliğe dönüştürülmelidir. Çünkü öğrenciler sanat ve kültür dersleri arasında ilişki kuramamaktadırlar. Bu da ancak yukarıda bahsettiğim gibi bu tür liselerin kendi statüleri oluştuğunda gerçekleşecektir.
Bu liselere öğrenci seçimi daha elit hale getirilmelidir. Okulun amacı Güzel Sanatlar Fakültelerinin ve Konservatuarların alt yapısı olarak netleştirilmelidir. Ancak, sanat eğitimi almış idarecilere gereksinme duyduğumuz ve toplumun nitelikli olmasını istediğimiz için normal liselerde de “Sanat Alanı” oluşturulmalıdır.
Sonuç olarak, Türkiye’de Sanat Eğitimi konusunda seminerler, konferans, panel ve sempozyumlar düzenlenmeli, Temel Sanat Eğitimi konusunda ciddi bir tartışma başlatılmalıdır.
Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi
Tel : 0212 259 70 70-40 Hat – 2868
Fax:0212 236 41 80
E.Posta : tcellek@yildiz.edu.tr - tulaycellek@hotmail.com
|