…………….
Işıktan çiy damlalarını silkeliyorlardı.
Sonuncusu geceden yıldızları silkeliyordu (…..)
…………………………….. Victor HUGO*
Diyor HUGO, ben de her ilk dersimde diyorum ki,
İçinizde, yüreğinizde, beyninizde yaratı korları bulunuyor. Ama üzerleri küllerle kaplı… Bu derste külleri birlikte silkeleyecek altındaki ateşi, koru, yaratıyı ortaya çıkartacağız…
“Denemeler KENDİNİ TANI düsturunun bütün bir ömre uygulanmasıdır.”
Sabahattin EYÜPOĞLU**
Eğitim sistemimiz gözleri karşıya diktirir, başkalarına baktırır. Herkesi öğretir ama bir kişiyi, en önemli olanı unutur. Öğrencinin kendisini…
Dersim öğrencinin gözlerini kendisine çevirmesi, iç yolculuğa çıkması, kendi serüvenini yaşarken tasarlaması, yaratması üzerinedir. Ve 1. vize bunun üzerine inşa edilmiştir.
Dersim boyunca mazeret üretenlere de MONTAIGNE’den mutlaka örnek veririm. Bir bölümünde der ki “bana şu şu olanakları tanısalardı neler yapmazdım neler…”
Dersimiz yeni dünyalara, yeni tatlara, yeni yaratıcı fikirlere açık duvarsız bir derstir, birlikte gerçekleştirilen…
Her ders öğrenci deneyimleriyle birbirlerini zenginleştirme zemininde gerçekleştirilir. Ve kitaplar, saydamlarla zenginlik katılır…
Eğitim, öğretim için sınıfa, atölyeye girmeden önce bulunduğunuz toplumu tanımanız çok önemlidir. Neleri kırmak gerekiyor. Eğitim bir uyumlama, bir yönetilme amaçlı öğrenci yetiştirme değildir çünkü. Hele sanat, tasarım, yaratı söz konusu olduğunda bir karşı duruşu gerçekleştirmektir, düzeyli olarak…
“Saçmalamak serbest” ilk dersimde ve seminerlerimde söylediğim en önemli sözdür. Çünkü deneyimlerim gösterdi ki toplumun insanların üzerinde bu sözle baskısı büyük. O nedenle “SERBEST DÜŞÜN, RAHAT SÖYLE” diye yazan MONTAIGNE’nin kitabındaki ön söze katılıyorum. Öğrencilere özgür düşünmelerini, özgün olmalarını söylüyorum.
Bir arkadaşımızın fikrini söylemesi diğer öğrenci arkadaşımıza daha önce düşünmediği bir fikir oluşturmasını sağlıyor. Böylece çoğalıyor, dallanıp, budaklanıyor, çiçekleniyor, yeşeriyoruz her derste…
Ve mitoloji…
Ve tasarım…
İnsanlık tarihi, dönüşümü, gelişimi tarih kitapları kadar hatta ondan öncelikle mitoloji kitaplarından, araştırmalarından öğrenilmelidir…
“Mitler, hayal gücü onları canlı tutsun diye vardır.” Albert CAMUS*
Yaratıcılıkta hayal gücü çok önemlidir. Tasarım yaparken bilgi hayagücüyle sarmaş dolaş olmazsa anlamı eksik kalır. Gereksinmelerin tacıdır hayalgücü tasarımda…
“İnsan her şeyin ölçüsüdür.” Platon, Protagoras*
Bu ölçüye uygun yapılan çanaklar, çömlekler, vazolar, kupalar, kadehler, kutular bezenerek günlük yaşama sunulmuş. Konular dönemin felsefesini, yaşam biçimini, tekniğini, anlayışını, anlamını taşıyor.
Bazen figürler siyah, bazen zemin siyah yapılmış görülmeyi sağlamak için. O zaman bile bunu sağlamak, göstermeyi gerçekleştirmek için zıtlık kavramından yararlanılmış.
- Dionysos kendisine saldıran korsanları yunus balığına çevirir bir çanak bezemesinde
- Çeşmeden su taşıyan kızlar su testisini süsler… Testinin üzerine konuyla ilgili resimler yapılıyor.
- Kahramanlar, savaşlar, tanrılar, tanrıcalar… Evlilik… Ve günlük yaşamdan kesitler… Ve ölüme dair düşler…
- Hayvanlar, olağanüstü yaratıklar, denizlerin yaşamı…
- Müzik… Doğadan… Çiçekler…
Bunlar insanlığın sürecinde yaşamımızda, başarılarımızda, gereksinmelerimizde elimizde olan kupa, vazo, amfora çanak ve çömleklerin üzerinde yer alan resim, çizim, tasarım konularından bazıları…
Günümüzde cam bardağın yanında içeceklerimizi dolduran kupa tasarımını ele almış öğrencimiz…
Dudak biçiminden yararlanmış. Kupanın kapağı var. Kapağın alt kısmı üst dudak, kupanın üst kısmı alt dudak olarak tasarımlanmış. Tutacak yer ise el biçiminde şekillendirilmiş. Bu tasarı bana Türk kahvesi için tasarımlanan kapaklı fincanları anımsattı. Farkı dudak biçiminde oluşu ilginç… İşte burada tasarım ön plana geçiyor. Kahvenin, çayın soğumaması, üzerine toz düşmemesi gibi işlevselliği yaşama geçirilmesi kadar yaratıcılığı yaşama geçirilmesi de önemlidir. Kapak kapatılınca dudak buluşmuş, kapanmış oluyor. Kapak kaldırılınca aralanmış oluyor. Buradan hareketle bir senaryo yazılıp kapak aralığı değiştirilerek kupa konuşturulabilir. Çocuklara çizgi film çıkar. Süt içmesinin yararları konusunda bir reklam filmi olabilir.
Öğrencinin bir de sloganı var. “Sevdiğine sıcak bir dokunuş…” Buradan hareketle bir afiş tasarlanabilir, oluşturulan marka üzerinden…
Kupa tasarımında varyasyonlar düşünülmüş… Burada iki kupa çizilmiş. Kupanın birine kadın diğerine erkek portresi çizilmiş. Kulp bu sefer kol olmuş.
“Yan yana getirildiğinde sarılıyor gibi görünüyor. Ayırdığınızda kolundan tutarak içeceğinizi içebilirsiniz. Not: süs olarak kullanıma daha uygundur.” Diye yazmış öğrenci…
Diğer varyasyon: Kupanın bir yüzünde kadın, diğer yüzünde erkek portresi var. İki kupa kulpları kol ve elele tutuşmuşlar. Kupanın biri yuvarlak hatlardan oluşturulmuş diğeri sert, köşeli hatlardan… Biri erkek kupa, diğeri dişi…
Başka varyasyon: kupanın üzerindeki insan figürünün elinde bir kap var. Çaydan damlayanları, çay içerken akan damlaları tutması için düşünülmüş. Kulp kol ama bu sefer el dışa değil içe çizilmiş ve figürün sırtından tutuyor… Kız öğrenciler temizlik konusunu da düşünüyorlar… İlgi, bilgi tasarımı etkiliyor.
Kupa tasarımı en çok seçilen konulardandır. Zaten öğrencinin yaşamında çok olduğu için seçmiştim bu konuyu. Bazı öğrenciler kupanın biçimiyle uğraşırken bazı öğrenciler üzerine koyduğu desen – tasarım üzerinde yoğunlaşır. Bazıları ikisiyle de uğraşır, kafa yorar. Buradan bile kişilik tahliline gidilir. Biri iki boyutlu düşünüyor, diğeri üç boyutlu düşünüyor. Başkası karışık düşünüyor. Ona göre yaşamdaki seçimlerini yapıp başarıya ulaşırlar. Patenlerimiz olur ülkemizin de böylece…
*
Kavram bölümünden zaman sözcüğünü seçmiş. Ve zamanı yüze koyduğu çizgilerle betimlerken portrenin altına “zamanın çizgileri” yazmış.
“Zamanın çizgileri” sözünden hareketle bilgisayar teknolojisini nasıl geliştirirsin?
Portrenin dışında “zamanın çizgileri” konusunda bir kısa film düşlesen çizginin üzerinden zamanı, zaman üzerinden çizgiyi nasıl anlatırsın?
Diğer kavram, “açmak” Bunu bir yıldırım biçimiyle betimlemiş…
Eleştiriye açmak
Pencereleri açmak
Kitaplar açmak
Beyinleri açmak
Yürekleri açmak…
Kutuları açmak
Senin ekleyeceklerin neler olurdu? Neleri açmak içinde görürdün?
Bu konudaki soruların neler olurdu?
Açmak konusunda tasarım alanın ne olurdu?
*
Kompozisyon: “Aklıma hep komposto gelmiştir. İçinde farklı renkleri, tatları ve kokuları barındıran mükemmel bir oluşumdur kompozisyon.”
Yeni bir marka… Konu komposto… Nasıl bir reklam filmiyle tanıtım yaparsın? Bu konuda nasıl bir afiş tasarımlarsın?
“Komposto” sözcüğünden hareketle bir bilgisayar yazılımı düşlesen… Patent getirir misin?
Konusu “komposto” olan bir sitenin ana sayfasını nasıl tasarlarsın?
Komposto sözcüğünden çıkışla bir kumaşın desenlerini nasıl oluşturursun?
Komposto sözcüğünden hareketle bilgisayar eğitimi alanını düşündüğümüzde dersi öğrencilere nasıl yaşatırsın?
Sınavda ısrarla özellikle orta öğretimde öğrendikleri kompozisyon tanımını kesinlikle istemediğimi, herkesin kompozisyonun ayrı olduğunu buna göre ifadelendirmelerini istemiştim. Ezberler kırıldığında toplu tanımların dışına çıkılıp özgün tanımlar yapılıyor, kompozisyon farklı tanımlarla anlamlandırılabiliyor.
Burada bulunmak: “Benim orada bulunmam o’nun için önemlidir. Bu, benim önemli olduğum içindi. O benim için gülümsedi, benim için mutlu oldu. Benim onunla birlikte olmam, benim için mutluluk kaynağıydı.
Anneler Gününü “orada bulunmak” sözü üzerinden nasıl bir renkle, tonla, biçimle anlamlandırırsın? Nasıl bir senaryo hazırlarsın?
Anlam: “Bende uyandırdığı hislerdir, çağrıştırdığı nesnelerdir. O nesneyle ilgili her şeyi bir araya getirip kompozisyon oluşturulur. Anlamı yorumlamak bana göre budur.”
“Kararsız, duygusal, yapıcı”
Kararsızlara karar verdirecek bir kupa tasarımının reklamını, reklam filmini nasıl hazırlarsın?
Bir içecek reklamında duygusallığı nasıl anlatırsın, nasıl renklendirirsin, nasıl biçimlendirir nasıl bir anlam yüklersin?
Bir lidere konuşma metni hazırlayacaksın “yapıcı” sözcüğünden hareketle nasıl söylev hazırlamayı düşünürsün?
*
“İyi bir eğitim almış kimse iyi bir biçimde şarkı söylemek ve dans etmek yeteneği de edinmelidir.” Platon, Yasalar* S. 53
Derslerim kesinlikle müzik eşliğinde gerçekleşir. Bu çok ciddi bir iş olduğu için müzik asistanlarım vardır. 1. bölümde görseller eşliğinde beyin fırtınası yapıldığı için enstrümantal müzik, 2. bölümde eskiz yapıldığı için serbest müzik… Müzik asistanı arkadaşlarımıza bu konuda gösterdikleri hassaslık ve sorumluluk nedeniyle teşekkür ediyorum. Bu öğrencimiz müzik asistanlarımızdan biri.
Müzik ya bizzat yaparak ya da dinleme tavrında olarak mutlaka yaşamımızda olmalı… İki çocuk grubunun birine müzik eğitimi vermişler, diğerine bilgisayar eğitimi. Sonunda görülmüş ki müzik eğitimi alanların beyni daha çok gelişmiş. Bu nedenle müziği dersim için çok önemsiyorum, yaratıcılığa katkısı olacağına inandığım için…
Öğrencimiz müzik asistanı olarak vazifesini hiç aksatmadı. Ayrıca fikirleriyle, kurgularıyla dersi zenginleştirdi. Kendisine derse verdiği katkılardan dolayı teşekkür ediyorum… Umarım yaratıcı fikirleri, kurguladığı öyküleri yazıya döker, kalıcılığa dönüştürür. Başaracağına inanıyorum.
* Satyr, Yüzyılların Efsanesi, 1859
* Yunan ve Roma Mitolojisi-C.ESTIN, H.LAPORTE - TUBİTAK YAY.
** Önsöz - MONTAIGNE – DENEMELER – CEM YAY.
23 – 05 – 2010 / İSTANBUL
|