Tülay Çellek
  Mavi bir günaydın yolluyorum sabahına
Yüreğimin sıcaklığını da gününe...
 Sending a blue ‘bonjour’ to your morning,
And the warmth of my heart to your day…
 Tülay ÇELLEK


Ana Sayfa
Yazılar
Şiirler
Poems
Söyleşiler
Tül'den Yansımalar
Resimler
Art
Fotoğraflar
Photograph
Karikatür / Çizimler
Cartoon / Drawings
Tasarım
Design
Tipleme
Character
Barış
Peace
Gerze
Ders Notları
Lesson Notes
Özgeçmiş
Autobiography/cv
Belgeler
Duyurular
Değiniler
İletişim
Contact

Yayın Tarihi: 21.5.2010  

ÖĞRENCİLERİME MEKTUP 2<BR>YARATICILIĞI DUYARLILIKLA BULUŞTURMAK


ÖĞRENCİLERİME MEKTUP 2
YARATICILIĞI DUYARLILIKLA BULUŞTURMAK



ÖĞRENCİLERİME MEKTUP 2
YARATICILIĞI DUYARLILIKLA BULUŞTURMAK



Her seminer sonrası notlarımı ve görsellerimi elden geçiririm. Her dönem konularımı, yöntemlerimi, görsellerimi ve sınav sorularımı da elden geçiriyorum. Bunu özellikle çok önemsediğim son dersimde öğrencilerimin dersle ilgili öneri, eleştiri, görüşlerini alarak yapıyorum. Öğrencinin görüşü çok önemlidir.

Hazırladığım ilk soru kağıtlarıma baktım, soru sayısı az. Sonraları özellikle bireysel farklılıklara hitap etmek için soruları çoğalttım… Tasarım ve kavram bölümü dışında da sorular soruyorum. Tasarım bölümünde ilk soru kartvizit. Soruları farklılaştırmak, çoğaltmak kadar yerleriyle de oynamalıyım diye düşünmeye başladım.

İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü Müdür yardımcısıyken araştırmalarım ve yaşadıklarımdan çıkarsamalarıma dayanarak bir sayfalık madde madde İAGSL nin eksiklerini saptamış ve öneriler üretmiştim. Ankara’ya gittiğimde MEB de nerdeyse masa masa dolaşıp bu kağıdı gösteriyor Lisenin gelişmesi için yardım bekliyordum. Bir şey çok dikkatimi çekmişti. Kağıdı alan bir başa, bir de sona bakıyordu… Bu davranış kafama çok takılmıştı. Demek ki etkili bir giriş ve müthiş bir son olmalı ki insanlar araya bakabilsin… Geriye konuya inanmak ve uğrunda mücadele etmek kalıyor… Sanat eğitimi bilim eğitiminin yanında kesinlikle gereklidir. İnsana dair özellikler, ilgiler eğitim alanında birlikte yer almalıdır. Her alanın diğer alana katkısı vardır çünkü…

*

Bu öğrencimiz kartvizit tasarımını dizüstü bilgisayar biçiminden yararlanarak oluşturmuş. Eğitimde çok önemsediğim bir durum var. Bir alanda öğrenilenler diğer alanlara aktarılmalı. Eğitimimizdeki en büyük eksikliklerden biridir. Bu nedenle disiplinlerarası anlayışı çok önemsiyorum. Yaratı için sınırları kaldırmak gerekiyor. Dersim bilgi ağırlıklı görselliğe, görsel tasarıma dayandığına göre öğrencinin kartvizit tasarımında okuduğu alanın görselinden yararlanmasını takdirle karşıladım doğrusu… Bir alanın görselini diğer alanın görseliyle buluşturmak, tıpkı bir alanın bilgisini diğer alanın bilgisiyle buluşturmak gibi…

Tasarımda üste gelen kısım iletişim bilgileri, altta kalan kısım klavye görüntüsünden oluşuyor…

Öğrencilere derste hep şunu yinelerim “Napolyon para, para, para demiş. Ben de ekonomi, ekonomi, ekonomi diyorum.” Ve “azlık, sadelik,” diye devam ediyorum. Birçok yazımda kullandığım Çehov’un çok beğendiğim bir sözü vardır. “Bir tiyatro sahnesinde duvarda tüfek asılıysa tiyatro oyunu bitene kadar bu tüfek kullanılmalı, eğer kullanılmayacaksa orada asılı durmamalı.” Bu tasarımlar için de çok geçerlidir. Kullandığınız kadraja koyacağınız her biçimin bir işlevi olmalı, yoksa kalabalık etmemeli…

Öğrencimiz diğer yüzü tamamen bir klavye görüntüsüyle doldurmuş. Kartvizit sahibi bilgisayarla ilgili bir mesleğe sahip. Klavyede “Eğitim Teknolojisi” ya da bu içeriğe verilen isim, örneğin “Doğuş Bilgisayar” vs. renkle, tonla, harfin et kalınlığı ile yazılabilir klavye görüntüsü üzerinde… Klavye görüntüsüyle estetik bir ilişkilendirme yapılırken işlevsel amacı da olmalı. Gerçi kartvizit sahibinin işine dair bir görüntü oluşturularak işlevsellik problemi de bu şekilde çözümlenmiş. Aynı konuda birçok farklı çözümler üretilebilir. Yeter ki tek fikirde kalınmasın.

Öğrencilerimden bir konu seçip üzerinde en az iki fikir üretmelerini isterim sınavda. Sonra diğer konuda da ürettikleri fikirlerden birini seçip varyasyon yapmalarını öneririm.


Kartvizit için ikinci fikirde; kara tahta ile bilgisayar eğitimini biçim olarak aynı kadraj üzerinde göstermiş. Her iki biçimin üst kısmında daire içinde soru işareti var. Soru işaretiyle hangisi seçilmeli, soruluyor sanırım.

Neredeyse herkeste el yazısı yerini aynı olan klavye alfabesine-harflerine bırakıyor. El yazısı bireysel farklılıkların en önemli göstergelerden biridir bana göre… Artık el yazmaları kayboluyor endişesinden el yazmaları - el yazıları sergileri açılmaya başladı.

Burada teknolojinin verilerinden faydalanılmalı fikri var. Biçimlerin arasına iletişim bilgileri konmuş. Bu fikrin onlarca varyasyonu yapılabilir.

Bir bilgisayar mühendisinin kartvizitini tasarımlayacaksın. Bilgisayar biçimi kullanmadan anlamdan hareketle nasıl bir tasarım oluşturursun?

Bir bilgisayar eğitimcisinin kartvizitini tasarımlayacaksın. Kitap, defter, kalem, okul, sıra, bilgisayar, önlük, tahta, sınıf kullanmadan nasıl bir tasarım gerçekleştirirsin?

*

YOL NOTLARI

10.
Geçen yıl buralarda Erdal vardı
Bu yıl ben
Doğayı hiç boş bırakmamalı.

Turgay FİŞEKÇİ
– İnsan üzerine sorular yanıtlar – 2006 yay.

Ve öğrencimiz doğayı boş bırakmıyor, kirletenlere karşı…

Kavram bölümünde “duyarlılık” sözcüğünü seçmiş öğrenci. Ve duyarlılık sözcüğünden hareketle sosyal içerikli tasarımlar gerçekleştirmiş. Öğrenciyi bu ilişkilendirmesi nedeniyle kutluyorum. Aslında bu bölümde işlevsellik zorunluluğu yok. Ama tercih kendisinindir.

Yeşil Barış: Sloganı “Sen elini çekersen doğa kendini düzeltir.” Görsel için bir turna –flamingo ve kuruyan tuz gölünde çekilmiş fotoğraf tercih edilmiş. Bir biçim daha var. Yuvarlak içinde el deseni üzerine çizgi çizilmiş. Elini çek düşüncesi bu şekilde biçimlendirilmiş-tasarımlanmış. Görsel slogan kullanılmış…

Çevreye katkı kadar öğrencinin üzerinde durduğu gibi kirletmemek de sorunun çözümlerinden biridir.

Fikrin varyasyonlarında kullandığı görseller değişmiş. Burada bacasından duman çıkan bir termik santral fotoğrafı düşünülmüş. Yanında üzeri yasak işaretiyle belirtilmiş el biçimi var. “Sen Elini Çek! Sen dokunmazsan doğa kirlenmez… Termik Santrale Hayır! (Gökova) Yeşil Barış: Doğru yolu SEÇ!

Diğer varyasyon: Görsel olarak çeşitli kuşların fotoğrafları düşünülmüş. Arka plan çıplak bir alan olarak düşlenmiş. Onlara afiş tasarımını verirken çok beğenerek gösterdiğim bir afiş tasarımında bedeni, kanatları kuru dallar olan kuş vardı, altında “Nükleer Bombaya Hayır” diyordu. Öğrenci “onun gibi,” diyerek-yazarak bir alıntılama yapmış…

Her ders mutlaka onlarca saydam gösteriyorum. Çünkü yaratıcılıkta görsel algı çok önemlidir. Bu nedenle görsel algılarını geliştirmeyi amaçlıyorum… Burada ayrıca bağlantı açısından da önemi görülüyor. Demek ki öğrenciler gördüklerinden etkileniyor. Bu nedenle derse kitapsız ve görselsiz girmemek gerek. Seminerlerimi de görseller üzerinden gerçekleştirmem bu nedenledir.

Yine üzeri çizilmiş yuvarlak içindeki el biçimi kullanılmış. “Kuş cenneti için yapılacak bir şeyler mutlaka vardır” “Sen Elini Çek” sözü alt alta yazılmış. Diğer eskizde de olduğu gibi baş harflerin altı çizilmiş. “(Zemin Sapanca gölünün kuruyan kısmı biraz sönük bir fotoğrafı)” olarak düşlemiş öğrenci. Kadrajın altına;”Yeşil Barış; Doğru Yolu SEÇ” yazmış.

Bir başka varyasyon: Küresel ısınmaya yönelik tasarım. Gri bir dünya görseli düşünülmüş. “Küresel ısınmayla Mücadele İçin Elini Uzat” Üstte görsel, ortada bu slogan altında üzeri çizilmemiş el figürünün yanına bir çentik atılmış yine daire içinde. En altta; “Yeşil Barış: Elini uzat!. Yazıyor.

“Duyarlılık” sözcüğüne farklı bir fikir: “Duyarlı Ol Sağlığını Koru”

Slogan emir olunca bazen olumsuzluk yaratabiliyor. Emretmek itici olabiliyor… Sloganda söylem müzikali düşünülürken bunlar da düşünülmeli.

Burada da dikdörtgen içinde üzeri çizilmiş sigara resmi var. Dumanla bulut arası bir biçimin içine “Sigaraya Hayır! Beyaz Duman Örgütü” yazılmış. Bunlar eskiz.

Bazen öğrenciler renkleri yazarlar ya da kurşun kalem ve silginin dışında malzeme getirir, eskizlerini renklendirirlerdi. Mimarlık öğrencileri ise kalem ve boyanın dışında malzeme getirip nerdeyse üç boyutlu çalışma gerçekleştirirlerdi. Malzeme seçimini çok önemsiyorum. Çünkü seçilen malzeme kişilik göstergesidir.

*
VOLİ

Sırılsıklam bir gökyüzü çıktı ağlardan
Masmavi bütün balıkçılar

Can YÜCEL
– Sevgi Duvarı – İş Bankası Kültür Yay.

Kompozisyon:”Kompozisyon tat almaktır. Hem yaşarken, hem okurken Başlangıcı bir merak, gelişmesi merak, sonucu ise rahatlama tadı verir.”

Kompozisyonu ‘tat’ olarak alımlamasını hoş buldum… Kompozisyon - düzenleme doğruysa, iyiyse, güzelse haz alırız. Neden tat almayalım? Üstelik işin içine merakı da katmış. Bu yaratıyı peşinden sürekler. Öğrencimizi kutluyorum. Buluşturmaların, ilişkilendirmelerin, anlatıların bizde bıraktığı izlenimi tat olarak betimlemesi ilginç.

Besinlerle ilgili sağlık bağlamında bir afiş tasarlasan, sloganın, renklerin, biçimlerin nasıl olurdu? Nasıl bir tada sahip kompozisyon üretirdin.

Bir reklam filminin konusu tüketime ilişkin olsa tadını nasıl ayarlardın?


Duyarlılık: Gökova (Akyaka) da bulunmak duyarlılık duygusunun en üst seviyede hissetmektir. Balık türleri için avlanmanın kısıtlı tutulması, hava kirliliği için odun kömür yakılmaması (izin verilmemesi) insanı yeniden doğayla barışmasını daha duyarlı davranmasını sağlıyor. Bırakın çöp atmayı yolda bir çöp gördüğünüzde onu alıp çöpe atma duyarlılığı katıyor bana.

Hep atan, hep toplayan mı? Çevre ile ilgili bir site tasarlasan ana sayfasını nasıl kompoze edersin?

Anlam: Nesne, canlı, insan her şey bir şey anlatır. İnsanların bu anlatımlardan çıkardığı sonuçlardır anlam.

3 sözcükle kendini ifadelendirme: Duygusal, Özel, Sadık

Ara Güler’in 2 sergisinin adı çok hoşuma gitmiştir. Ve atölyede bahsetmiştim. Doğum günü sergisi için “Ara’dan 77 yıl geçti” Diğer sergi için de “Ara’da Sırada” ismi kullanılmış. Öğrenci bundan esinlenmiş. Çok hızlı düşünen, konuşulan, verilen her şeyi sünger gibi emip kendileştirerek, dönüştürerek başarıyla kullanan bir öğrenci. Derse aksatmadan devam eden ve sorumluluk duygusu taşıyan bir genç... Dersimize katkıları nedeniyle çok teşekkür ediyorum.

Özel biri, özel bir durumu, özel bir rengi hangi konu ve kompozisyon içinde kullanırdın…

Sadıklık üzerine seçeceğin konu ne olurdu; bilgisayar, hayvanlar, çiçekler, insanlar… Ve bu seçim üzerinden nasıl bir reklam oluştururdun?


Sosyal içerikli tasarımlarda hep görseller kadrajın üstünde, slogan ortada, altta da ilgili STK

Varyasyonda görselin içeriği değişirken, hatta anlam olarak aynı olsa da slogan değişirken kadraj içinde yerleri de değişmeli. Aynı zamanda boyutları da… Varyasyonda fikir esnasında buluntuladıklarımız üzerinden oynamalar, değişimler yapılarak gelişim sağlanır.

Öğrencimiz çabuk düşünmenin, pratik zekaya sahip olmanın yanında güzel senaryolar oluşturuyor, farklı kurgulamalar yapıyor. Kendisine hep yazmasını önerdim. Dilerim kitabı olur. Umarım yeni bir yazılım bulur, bilgisayar üzerinden bir patentlik çalışma yapar. Böyle bir kapasiteye sahip çünkü… Başarılar diliyorum.



20 – 05 – 2010 / İSTANBUL





















Tülay ÇELLEK








<< Geri Dön [Okunma: 2190 ]


[ Yukarı çık ]    



© Her hakkı saklıdır.