Değişim nasıl sağlanır?
Ağacın tepesinden köklerine doğru mu, yoksa su alan, topraktan beslenen, toprakla ilişkisini kesmemiş olan köklerden mi başlar değişim, gelişim…
Apartmanın çatısından mı, yoksa sağlam olmasına sebep olan binanın temelinden mi başlar nitelikli bir yükselme…
Yaşlılıktan geriye doğru mu, yoksa çocukluktan ileriye doğru mu başlar eğilmeden, bükülmeden kişilikli, özellikli yetişmek, büyümek…
Dalından koparılan çiçek mi geliştirilir, yoksa topraktaki bir bitki mi?
Eski bilgiyi ezberleyen mi gelişir, yoksa çeşitlilik içinde büyürken eleştirel bakan, yaratıcı düşünen mi? Ve bu olanakların sağlandığı ortamlarda bulunan insanlar mı?
İstanbul Kültür Forumu içinde yer alan semt gönüllülerinden Sayın Canan OĞUZ ile yeni karşılaşmıştım. Çok kısa tanışma süresinde, “Yaratıcılık” seminerimden bahsedince Canan Hanım hemen Çekmeköy’de seminer vermem için öneride bulundu.
Başarı, değişim içinde riski taşır. Yoksa eskiyi yineleyerek, değişmemekle dolayısıyla gelişmemekle, yönetilerek yaşarsınız.
Belli ki Canan Hanım değişime, gelişime çok açık ve yaşama güzellikler katma hevesinde… Nitekim yaptıkları diğer çalışmaları görünce hayran kaldım…
Beslenme çok önemlidir. Çocuklara, gençlere yemekler veriliyor, dengesi çok iyi düşünülerek… Çekmeköy gönülleri hem karnı, hem beyini, hem yürekleri doyuruyor semtteki çocuklar büyürken…
Yaratıcılıkta farklı çevrelerde bulunma, farklı alanların insanlarıyla karşılaşma geliştiricidir. Çocuklarla, gençlerle bunların yapıldığını gördüm.
Bedri Rahmi EYÜPOĞLU ele alınarak çocukların hareket etme gereksinmelerine de yanıt verecek şekilde oymalar yapılmış, yazmalar için… El becerileri geliştirilirken, bir sanatçımız yaparak, yaşayarak öğretilmiş.
Yaratıcı duruş sergilemek için çok okumak ve araştırmak gerekir… Bu nedenle özellikle seminerimin bir bölümünü kitap kapağı tasarımlarına ayırdım, altına “okumak gerekir, yaratmak için” prensibini koyarak. Çekmeköy semtinde “Yaratıcı Okuma Çalışmaları” yapılıyor. Nitekim seminer katılımcılarına neler okuduklarını sorduğumda, nitelikli kitaplar okuduklarını gördüm.
Yaratıcılıkta seçicilik çok önemlidir. Önümüze konulan her şeyi olduğu gibi almadan önce seçerek, eleştirerek bakmalıyız. Seminerin yaklaşımlarından biri budur. TV şu anda zamanı en çok yiyen bir alettir, yararlılığının yanında… Çekmeköy’de bu konuda çalışma yapılmış…
Seminerin 2. bölümünde afiş tasarımları var. Konularından biri çevre… “Bitki bakımı ve büyümesi”, “asırlık ağaçlar,” konulu çalışmalar gerçekleştirilmiş. Bunun tamamlayıcılık, bütünlük ve bir konuya çok yönlü bakış bağlamında iyi olduğu inancındayım. Seminer daha önce yapılan etkinliklere bir de yaratıcı bakış sundu. Nitekim sorulara verilen yanıtlar, kurgulanan öyküler, senaryolar, farklı ilişkilendirmeler başarılıydı.
Öğrencilerden birkaçının Bilgisayar ile ilgili bir bölümde okuduklarını öğrendim. Genellikle bu bölümlerde teknik bilgi verilir. Burada web sitesi tasarımı dersi verildiğini öğrendim. YTÜ de Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümüne “Grafik Tasarım ve İletişim” dersine giriyorum. Ve idarecilerini çok kutluyorum. Bu disiplinlerarası bir anlayışa sahip olmaktır. Teknolojinin yanına tasarımı, yaratıcılığı koymaktır. Daha önce yine Bölümün “phohotoshop” dersine girip teknik öğrenimin yanında estetik, tasarımla ilgili bir sunum yapmıştım. Afişin bilgisayar teknolojisinde nasıl yapıldığı öğretilirken-öğrenilirken estetiksel bağlamda nasıl tasarlanması, nasıl düzenlenmesi konusunda bir sunumdu. Bu sunuma katılan bir öğrenci bu sene dersimi seçmiş… Seminerimde afiş tasarımı bölümü var. Doğrusu web sitesi tasarımı ile ilgili ders verilmesini öğrenmem sevindirici oldu. Çekmeköy Gönüllülerini tıpkı YTÜ BÖTE yöneticileri gibi kutluyorum.
Etütler yapıldığı gördüm. Yaratıcılık bir süreçtir. Etüt yapmak, araştırmak önemlidir.
Müzikle ilgili kurslar veriliyor. Afiş tasarımları içinde müzik konusu var. Çünkü bir insan ne okursa okusun kişilik özellikleri çoktur. Okudukları alan bazen bu özelliklere hitap etmeyebiliyor. Önemli olan bu doğal yetiyi öldürmemek, geliştirmektir, mutlu olmak, verimli olmak adına… Bu nedenle beyin fırtınasıyla müzik grubu kurduruyor, isim buluyor, afiş tasarımı yaptırıyorum. Çalınan çalgılar, müzik türü, isimden hareketle hedef kitle saptanıyor ve afiş tasarlanıyor. Burada gitar dersleri verildiğini gördüm. Seminer bunlarla bir bütünleme sağlamış oldu.
Drama dersleri veriliyor. Seminerim hayal gücüne hitap ediyor. Hızlı düşünerek fikirler üretirken zaman zaman öykü kurgulatıyorum ya da senaryo oluşturmalarına olanak sağlıyorum. Drama dersleri yaratıcılığı ortaya çıkartan bir derstir. Hem vücuda hem beyne, hem yüreğe hitap eder. Seminerimde bu tür uygulamaların bir başka varyasyonu yapılıyor, beyin fırtınası, beyin jimnastiği ile.
Ahşap oyuncak üretme; oyun, oyuncak yaratıcılığın baş nüvesini oluşturur. Hazır alınan oyuncakların dışında bir çocuğun oyuncağını kendisinin üretmesi, yaratması çok daha önemlidir.
Yaratıcılık seminerimde sürekli işlediğim, “ben olsaydım ne yapardım, nasıl yapardım?” Sorusunu kendilerine sormaları… Bu soru yarattırır, tasarlattırır, düşündürür, fikir ürettirir. Başkalarının sorularına yanıt vermek kadar, kendi sorularını üretmek, başkalarının yaptığı problemleri çözmek kadar, kendi problemlerini oluşturmak ve farklı yollardan çözmek çok önemlidir.
Buradaki dersler, kurslar, seminerler, atölye çalışmaları çeşit çeşit. Yaratıcılık seminerimde farklılıkların önemini çok vurgularım. Bu önemlidir ve yaşamı zenginleştiricidir. Seminer bir iç yolculuk, bir iç serüvendir. Kendini keşfetmedir. Buradaki derslerin çeşitliliği bu bakımdan çok önemlidir. Herkes kişisel özelliğine göre seçme şansına sahip oluyor. Çekmeköy gönüllülerini bu bakımdan çok kutluyorum, tek tip çalışma yaptırmadan, konularını çeşitledikleri için…
İngilizce kursları veriliyor. Türkiye’de öğretim Türkçe olmalı, ancak yabancı diller araştırma yapmak için mutlaka öğrenilmeli.
Ve daha birçok faaliyet yapılmış. Semt bir kültür, bir etkinlik alanına çevrilmiş… Montaigne’nin dediği gibi, mazeretler ardına sığınmadan çalışmak, dönüştürmek gerekiyor. Gördüğüm en güzel örneklerinden birisi burası… “Yaratıcılık” semineriyle katkı vermekten onur duydum bu nedenle… “Ben fakirim, param yok ki bir şey yapamam,” demek yerine, önce yaratıcı fikirler üretmek gerekiyor. Ve çalışmak… Çekmeköy bunun en güzel örneklerinden biri. Tebrikler.
Tüm bu faaliyetlerin yapılması lider nitelikli, düzenleyici kişilikler ister. Sayın Canan OĞUZ böyle bir kişilik. Kendisini hem kutluyor hem de teşekkür ediyorum. Değişimde, dönüşümde ‘herkesin yapabileceği bir şeyler vardır,’ sözünden hareketle katkı vermemi sağladığı için…
(Canan OĞUZ - İç Mimar – Çekmeköy Gönüllüleri)
Emil ZOLA “herkes kapısının önünü temizlerse tüm kasaba temiz olur.” Demiş. Herkes Çekmeköy semtinde olduğu gibi çalışırsa tüm Türkiye gelişir, dünya dönüşür.
***
Proje Adı: “Yaratıcılığın Yaşamı, Yaşamın Yaratıcılığı” Seminer
Proje Sahibi Kurum ve Sorumlu Kişi: Çekmeköy Gönüllüleri Derneği -
Canan OĞUZ
İçerik: Beyin fırtınasına dayalı yaratıcı fikirler üretmek… (Görseller üzerinden)
Amaç: Hayal gücüne hitap etmek
Zihinsel yetilerin sınırlarını zorlamak
Bireysel farklılıklara göre davranmak
Bireyin kendini ifade etmesine olanak tanımak
Karşılılık sağlamak
Bir nevi beyin fırtınasıyla herkesin deneyimleri üzerinden zenginleşmek
Eleştirel bakışın değerinde hareket etmek…
Yaşama farklı bakmak, baktırmak…
Bir alandaki edinimleri diğer alanlara taşımak ve farklı ilişkilendirmeler yapılmasını sağlamak…
Özgüvenle hareket etmek…
Hedefler: Katılımcıların yaratıcılığını ortaya çıkartıp yaşama sermeleri. Dünyanın değişiminde ve dönüşümünde varlığını göstermesi.
Yaratıcı düşüncenin sürekliliğini sağlamak…
Hedeflenen Kitle: Farklı altyapılardan insanlara bu seminerin verilmesi… (Herkes farklı deneyimlere sahip olduğundan aynı konuya bakışı farklı olacağından zenginlik sağlanacaktır.)
Alt yaş; ilköğretim son sınıflar, lise, özellikle üniversite öğrencileri, farklı meslek sahipleri
Etkinlik Alanı: Çekmeköy
Proje Süresi: 3 saat
Takvim: 14 – 03 – 2010
Hedeflenen Proje Çıktıları: Seminer boyu çekim yapılması. Deşifre edilerek kitaba dönüştürülmesi…
• 1. aşama: Beyin fırtınasına dayalı yaratıcı fikir üretme
• 2. aşama: Farklı fikirlerin buluşturulduğu tasarım çalışmaları. Grupça ya da bireysel proje çalışmaları
- Bu faaliyetleri tanıtıcı afiş tasarlamak ve yarışma açmak…(Jürisinde yer alırım.)
16 – 03 – 2010 / İstanbul
Tülay ÇELLEK
www.tulaycellek.com
tcellek@yildiz.edu.tr
tulay.cellek@com
|