Yaratıcılık son derece gereksizdir. Mühendise ne gerek yaratıcılık! Hele sosyal bilimcilere hiç gerekmez. Fizik, Kimya da yaratıcılık istemez. İktisatta yaratıcılık son derece lüzumsudur. Makine, Elektrik, Elektronik, Bilgisayar ve diğer mühendislikler hiçbir şekilde yaratıcılık gerektirmeyen alanlardır.
Bilim alanı, mühendislik alanı karşıt alanlardan beslenmemeli. Her ne kadar dünyada Tıp alanları, Hukuk alanları ve birçok farklı alan sanattan besleniyorsa da bizde bunlar olmamalı.
Bunlar sululuktur. Ortamı sulandırmaktır. Saçmalamaktır. Ciddiyeti bozmaktır.
Bizim yaratmamıza ne gerek var?
Bizim seçmemize ne gerek var?
Bizim düşünmemize ne gerek var?
Duygularımızı, algılarımızı sezilerimizi, birikimlerimizi farklı yolardan ifade etmeye ne gerek var?
Önümüze konulanı olduğu gibi almalıyız; seçmeden, itiraz etmeden…
Kesinlikle fikrimizi söylememeliyiz.
Asla kendimizi ifade etmeye çalışmamalıyız.
Eski bilgileri ezberlemeli, tekrarlamalıyız.
Yaratmak mı? Haşa, o da ne demek? Eğitimde asla yeri olmamalı. Özellikle de sanat alanı dışındakiler için söz konusu dahi edilmemeli. Hatta sanat eğitiminde de… Özellikle tasarım eğitiminde asla yaratıcılık olmamalı. Aslında bu derslere artık son verilmeli.
Farklı yollar da ne demek? Bir yol vardır çözüm için…
Araştırma yapmak zaman kaybıdır.
Birden fazla fikir üretmek daha çok zaman kaybettirir…
Hele varyasyonlara hiç gerek yoktur. Bu insana daha da zaman kaybettirir.
Süreç söz konusu olamaz.
Grafik Tasarım dersi çok sulu bir derstir. Etrafı sulandırmamak gerek. Eğitim ciddi bir iştir.
Çok gereksiz olan “Kitap kapağı tasarımı” var, konularının içinde. Bu nedenle ders kitapları dışında kitap okumak gerekiyor. Okuduğunu iyi anlamlı ki düşünebilsin, duyumsayabilsin tasarım yapabilmek için… Çok lüzumsuz bir şey… Ders kitaplarını ezberlemek varken roman, öykü, şiir vs. okuması çok zaman kaybettirir. Ayrıca bu bir sululuktur. Ders kitabı gibi ciddi kitaplar varken derse bu şekilde başka kitaplarla su katmanın alemi yoktur. Her ne kadar su hayatsa da…
Yaratıcılık kültür, birikim, araştırmak demektir… Bunlara gerek yoktur. Bilinçlenme olmasa da olur.
Sonra ne olur? “Gelişmekte olan ülke” hükmü yüzyılları alır. Alsın… Haysiyet, onur, mantık, sezi, gurur gibi insani özelliklere lüzum yoktur. Bu dertlerden bizi kurtaranlar var çünkü…
Lüzumlu olan nedir? Kanarak yaşamak, kanaat etmek, buna da şükür demek, düşünmemek, başkalarının seçtiğini kabullenmek…
İçinde yaratıcılığı, araştırmayı, kendini ifade etmeyi, eğlenmeyi barındıran dersler sulu derslerdir. Derste eğlenmek ne demek? Eğitim çatık kaşlı ciddi iştir. Tıpkı mizah, tıpkı espri gibi içinde ciddiyet taşır… O nedenle gülümsemek gereksizdir.
Ve eğitim alanlarında görgüye, zarafete, nezakete, inceliğe de gerek yoktur…
Devamı sizlere kalmış…
Dosya adı: SULU ders
Başlık: GRAFİK TASARIM SULU BİR DERSTİR, YARATICILIĞA GEREK YOKTUR…
Eski-meyen tarih?
Yeni tarih: 03–11–2009 / İSTANBUL
|