Tülay Çellek
  Mavi bir günaydın yolluyorum sabahına
Yüreğimin sıcaklığını da gününe...
 Sending a blue ‘bonjour’ to your morning,
And the warmth of my heart to your day…
 Tülay ÇELLEK


Ana Sayfa
Yazılar
Şiirler
Poems
Söyleşiler
Tül'den Yansımalar
Resimler
Art
Fotoğraflar
Photograph
Karikatür / Çizimler
Cartoon / Drawings
Tasarım
Design
Tipleme
Character
Barış
Peace
Gerze
Ders Notları
Lesson Notes
Özgeçmiş
Autobiography/cv
Belgeler
Duyurular
Değiniler
İletişim
Contact

Yayın Tarihi: 1.7.2009  

PSİKOLOJİK TACİZ (MOBBING) – 1


PSİKOLOJİK TACİZ (MOBBING) – 1


PSİKOLOJİK TACİZ (MOBBING) – 1



“ETİK, HUKUK VE ADLİ TIP AÇISINDAN PSİKOLOJİK TACİZ (MOBBING)” konulu bir sempozyuma katıldım. Notlarımı sizlere iletiyorum. Hem yaşantı paylaşımı için hem de başkalarının deneyim ve bilgileriyle zenginleşip mücadele etmeyi kuvvetli hale getirmeyi, dönüştürmeyi sağlamak nitelikli, dürüst, sağlıklı bir şekilde yaşamak için…

Yazım konuşulanların özet sunumu olacak. Bu konu ile ilgili dergi çıkacak. O zaman bir kez daha bu konuya değinmeyi düşünüyorum. Biliyorum ki başta üniversite ortamları, üniversite mediko sosyal-revirleri olmak üzere bir çok yerde bu tür davranışlara maruz çok kişi var, içinde kalan, paylaşamayan ya da yakın çevresiyle paylaşan… Almanya’da bir site açılmış, bu tür deneyimi olanların ortak paylaşım alanı olan. İngiltere’de hangi üniversitelerde Mobbing varsa bildirilmiş… “Birlikten kuvvet doğar.” Türkiye’de de bu tür paylaşımlar olmalı iyi, nitelikli bir Türkiye için. Bu nedenle başta sempozyumu düzenleyen Doç. Dr. Arın Namal, Prof. Dr. Yener Ünver’e ve emeği geçen tüm değerlere yürekten teşekkür ediyorum.

*

Bir çok şey insan varolduğundan beri yaşam bulmuş. Açılış konuşmasında psikolojik tacizin geçmişinin çok eskilere dayandığı ama 1990 lardan itibaren çok fazla gündeme geldiği söylendi Doç. Dr. Arın Namal tarafından. Malatya’dan bir öğretmenden telefon almış. Kanser olan öğretmen bunun iş yerindeki psikolojik taciz nedeniyle olduğunu söylemiş.

Prof. Dr. Yener Ünver Ağustos ayında bu konu için özel bir dergi çıkartacaklarını söyledi.

Prof. Dr. Bilgin Saydam, yöneticilerin makamlarını kullanarak insanı dışlandığından bahsetti.

“Mobbinge uğrayanlar tedavi görmeli ama gerçek hasta mobbing yapanlardır. Masumdan çok zalim hastadır. Masum kadar zalimin de desteğe gereksinmesi vardır. Korumanız gereken masum ama çözümleme yapmak için zalime de tedavi verilmeli.”

*

Prof. Dr. Feyza Erkan, İngiltere’ de liderlik konusunda bir konuşma dinlemiş. Uzman “tarihsel süreçte demokrasi geride kaldı. Teokrasiyi oligarşi, oligarşiyi demokrasi aştı. Artık saygıya dayalı “respestokrasi” zamanı geldi.” Demiş. Respect saygı anlamına geliyor. Demokraside seçilen azınlık çoğunluğa dayatma yapabiliyor. Oysa respektokrasi bütün azınlıklara, bütün bireylere ve farklılıklara saygı anlamına geliyor. Bu yeni önermenin iki temeli var. İngilizce'de "Love" ve "Law" dengesi olarak ifade edilen:

1- Sevgi
2- Disiplin
İki ayak da eşit ve dengede olmalıdır. Biri diğerinden uzun ya da kısa olmamalı. Sevgi, merhamet ve tolerans getirir. Ama iş alanlarında disiplin de gereklidir… Disiplin çalışanlar arasında adaleti sağlar.”

Sayın Erkan, psikolojik taciz sorununun en başta yönetim sorunu olduğunu söyledi. ”İş için gerekli yeterliliğe sahip olmaksızın torpille ya da politik nedenlerle atanan bir yönetici iş ortamında saydamlığı ve adaleti ne kadar gerçekleştirebilir? Her şeyden önce yöneticilerin liyakate sahip kişiler olması ve adil olarak atanması gerekir.”


Sayın Erkan’a her konuda katılıyorum… Yıllar önce bir olay yaşamıştım. İyi niyetli olan, “kirayı geç ödesen de olur, canını sıkma” diyen ev sahibim bu tür şeyleri önermesine karşın hiç aksatmadığım halde bir kış ortası beni evden çıkartmaya kalkmıştı. Turgut Özal “ev kiralarken para alınması” diye bir koşul getirmişti. Ev sahibim de bunun üzerine evime gelip “evden çık, ben yeni kiracıdan depozito alacağım,” demişti. Gerekçesi bir siyasinin tavrıydı… Böylece bir siyasi anlayış, iyi gibi görünen bir ev sahibini canavara çevirmişti. Bu nedenle Doktor Hanıma katılıyorum. Eğer siyasi kirlilik varsa hastalık gibi her tarafa, her kuruma yayılıyor. “Balık baştan kokar,” diye boşuna söylenmemiş… Çok da rahatsız edilmeden, kendimizi koruyarak çalıştığımız kurumlarda çalışamaz durumlara getirilip, kimi kime şikayet edeceksin sonucuna kadar vardık, ne yazık ki…

*

Prof. Dr. Pınar TINAZ (Marmara Üniversitesi, İİBS)
İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Kavramı

Çalışma Psikologu, 2 kitabı var.

“Mobbing; çalışanların birbirlerine psikolojik baskı uyguladıkları bir süreçtir. Üst asta, ast üste, eşit düzeydekilerin birbirine psikolojik şiddet, aşağılama vs. uygulamasıdır.

Bunlar;
* Örgüt sağlığını bozar.
* İş doyumunu düşürür.
* Çalışma başarısını olumsuz etkiler.

Amaç o kişiyi iş yerinden uzaklaştırmaktır.

1980 de mobbing kavramı İsveç’te yaşayan alman psikolog Leymann tarafından tanımlanmıştır. Mobbingde psikolojik, sinsi saldırı vardır. Mobbing mağdurları diğer şiddet mağdurlarından çok daha fazladır. Psikolojik taciz olan mobbing, iş yeri şiddetinin en hızlı büyüyen şeklidir.

Mobbing içinde; haksız eleştiri, sürekli hata bulmak, zayıflatmak, yalnızlığa terk etmek vb. vardır.“Mobbing”in içeriği dünyanın her yerinde aynıdır.

Mobbin süreci;
* Hedefli çatışma
* “Mobbing”in başlaması
* İlk psikomatik belirtiler
* Sağlığın iyiden iyiye bozulması
* Çalışma yaşamından uzaklaşma…”

Not: aslında 6 aşama ama ben birini tam not almadığım için yanlışlığa mahal vermemek için yayınlamadım.

“Bu süreç içinde sağlık sorunları, uykusuzluk ortaya çıkar. Yönetim haksızlık yapıyor. Mağdur birey son aşamada kendi isteği ile ya da idari olarak işten ayrılır veya emekli olur.

Mobbing bir sosyal sorundur. İhmal edilmemelidir.

Çözüm için; Doktorlar, işyeri hekimleri, Psikiyatrist, hukukçular...”

Diyelim ki işyerinizin mediko-sosyal-revirinde temizlik hizmetlileri ve ambulans şoförü tarafından sürekli taciz ediliyorsunuz ve idareci hekimlere gidiyorsunuz ama çözülmüyor. Yalan konuşup tacize devam edenlerin yanında yer alınıyor. Ve siz en doğal sağlık hakkınızdan yararlanamıyorsunuz. O zaman ne yaparsınız?

Diyelim ki taciz edildiğinizi üniversite avukatlarına bildiriyorsunuz, avukat sizi rahatsız etmeye kalkıyor ve tacizcilerin yanında görülüyor, ne yaparsınız?

Diyelim ki kurumunuzun polisine, güvenlik görevlilerine gidiyorsunuz, güvenlik görevlileri tacize katkı vermeye başlıyor ve taciz ediyor ne yaparsınız?

Diyelim ki taciz edildiğinizi idareye bildiriyorsunuz, size değil tacizcilere inanılıyor, bu nedenle tacizciler yüz bulup daha beter taciz ediyorlar, tacize devam ediyorlar ne yaparsınız?

Taciz yalnızken yapılıyor. Taciz bir grup tarafından yapılıyor. Herkes birbirinin yalancı şahidi. Taciz amirlerine yalakalık yapan, amirlerinin işlerini yapanlar tarafından yapılıyor dolayısıyla amir onların yanında yer alıyor. Ne yaparsınız, zaman zaman özet olan taciz güncesi tutmanın dışında…

“Mobbing tanısında parametreler…
1-İş ortamı
2- Sıklık
3- Süre – en az 6 ay
4-davranış tarzları
5- taraflar arası eşitsizlik
6- Birbiri ardına evreler
7- Zalimce niyet…
Not: Sayın konuşmacı her maddeyi açıklamıştır.

Mücadele;
* “Mobbing”i tanıyan uzmanlara gitmek
* İşten ayrılmak mı, devam etmek mi, kararının verilmesi
* Çok gerekli olmadıkça rapor alıp işe gelmemezlik yapılmaması
* Mobbing uygulayan, uygulanmasına neden olan, izin veren kurumlar büyük bedeller ödemek zorunda kaldıkları belirtilmelidir.
* Belge ve somut kanıtlar toplamak. (Taciz edenler kurnaz, her anlamda ahlaksız. Taciz ediyor, inkar ediyor, yalan konuşuyor, iftira ediyor, yalnızken yapıyor ya da kendine yalancı şahitlik yapanlar buluyor, birlik oluyorlar… Bunun başka çözümü de olmalı.)
* Deneyimli hukukçulara başvurulmalı.
* İnandırıcı tanıklar gerekli. (Polisin, avukatların önerisi, ‘taciz edildiğinizde bağırıp, çağırıp, çantayı başa vurup tanık, şahit oluşturunuz…’ Bunu yapamayanlar ne yapacak? Zarif olanlar, kendine bu davranışı yakıştıramayanlar ne yapacak? Bu nedenle de karşındakilerin tacizi devam ediyorken ne yapılmalı?)
* Sözlü emirler yazılı istenmeli. (Amir sizi haberleşme sistemi içine almıyorsa ne yapacaksınız? En baştaki bunu yapıyor tabii ki ekibi de aynısını yapacaktır.)
* Mücadeleden vazgeçmemeli. (Haklı. Ancak onun da bir sınırı var. En fazla iki yıl dayanırsınız. Sonra ruh sağlığınızı, ülkenize, dünyaya, öğrencilere karşı sorumluluğunuzu düşünmek zorundasınız. Başka alanlarda çalışmak düşüncesi ağır basar.)

*

Gönül Dangaç (İnsan Kaynakları Uzmanı
Akademik-Hukuki-Tıbbi Yönden Türkiye’de Mobbinge Bakış

“Mobbing bileşenleri;
* Düşmanca davranışlar
* Saldırı
* Kötü muamele
* Manevi ve maddi zarar vermek.”
Sayın Konuşmacı bu maddeleri açıkladı, örnekledi.

“Mobbing mağduriyeti yönetim yetkinliği ve ülke kültürü ile yakından ilgilidir.

Mobbingci; tarz, düşünce, farkındalık,
Oyun kurucu=Oyun kurallarını kendi koyup mağdura kabul ettiriyor.
Bazen farkında olmadan mobbinge olanak tanınabilir.

Mobbing zemini;
* İç rekabet
* Takım halinde çalışma
* Şirket kültürü
Bu maddeler eksik olabilir. Ayrıca konuşmacı her maddeyi açıklıyor.

Türk kültürünün etkisi çok. ‘Benden sonra tufan, eti senin kemiği benim….’ Lidere körü körüne bağlılık (Kültür ögeleri)

Erken uyarı sinyalleri sektöre göre farklılık gösterir. Özel sektör-kamu sektörü…

Kurumsal Mobbing;
* Mobbinge uymayan müdür
* Mobbingci müdür

Astlar birleşip yeni gelen müdüre mobbing yapabilir ya da müdür- üstler birleşip astlarına mobbing uygular.

* Personel hakları bildirisi
* Saygı hakkı
* Hata yapma hakkı
* Hayır deme hakkı
* Başkalarının olumsuz davranışlarından dolayı sorumlu tutulmama hakkı
* Kızgınlığını gösterebilme hakkı
* Kendi fikirlerine sahip olma hakkı
* Duygusal destek isteme hakkı
* Adaletsiz davranışlara karşı koyma hakkı
Bu haklar daha fazla… Not alabildiğim bu kadar…
Kaynak: M. Bülent Köse – İşyerinde İPT Davranışları

Mobbing toplumsaldır.

- Mobbing uygulayanlar
- Mobbingi yapanlar
- Mobbingi izleyenler; bunlar yapanların yanındadırlar demektir, sessiz kaldıkları, izledikleri için.

Yıldırma davranışları; ‘yönetime bildirdim, ödülüm mobbing oldu.’ “

Hakikaten tacizcileri şikayet ettikleriniz tacize katılıyor, mobbing yapıyor, seyrediyor.

“Mağdur sessiz kaldıkça üzerine yüklenirler.”

Bu da gerçekten doğru. Ama seviye düşürülmeden, tacizcilerle yüz göz olmadan bir çözüm yolu olmalı.

*

Doç. Dr. Nevzat Alkan (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD)
İşyerinde Psikolojik Tacizin Adli Tıbba Yansımaları

“Mobbing Prof. Heinz Leymann sayesinde gündeme girdi. Bu konuda Türk dergilerinde pek yok ama bu konuda yabancı dergilerde 4 makale yayınlanmış. Bunlar Hemşire dergileri.”

Bu konuda ülkem adına bir sıkıntım var. Burada da görüldüğü gibi insanlar unvan almak için yabancı dergilere yazıyorlar, bedenleri buradayken beyinlerini göçeriyorlar. Bu nedenle ülkemiz hala gelişmekte olan ülke konumunu koruyor. Halbuki bu çok önemli konuda ülkemizdekiler bilgilenemiyor dolayısıyla bilinçlenemiyor. Alanda araştırma yapılması amacıyla yabancı dil öğrenilsin tabii, hatta yabancı dergilere de yazılsın. Ama ülkemizde bunun dengesi yok. Mutlaka denge kurulmalı düşüncesindeyim. Neyse Sayın ALKAN üniversitelerimizde bu konuda yapılan tezleri söyledi de biraz olsun moral oldu. Hatta YTÜ de böyle tezler varmış. Onları bulmalıyım.

“Adli Tıp Anabilim Dalları bu konu ile ilgili.” Başvurulabileceğini söyledi.

“5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 01-06-2005 günü yürürlülüğe girmiş.” Başka kanunlar konusunda da bilgi verdi konuşmacı.

*

Soru kısmında bu konuda çok çalışmaları olduğu söylenen Dr. Şahika Hanım konuştu; “‘Akıl sağlığı bozuk değildir,’ diye ispat etmek zorunluluğu yoktur. Tırnağını yer, kimseye zarar vermez çalışır.”

*

Dr. Turabi Yerli (İstanbul Tabip Odası)
İşyeri Hekimi Mobbing Karşısında Kurtarıcı mı Kurban mı?

“İşçi sağlığı halk sağlığı içinde büyük yer tutuyor.

Endüstriyel çevre
Fiziksel çevre
Kimyasal çevre
Biyolojik çevre
Psikososyal çevre= Stres, motivasyon, iş doyumu…”

İşyeri hekimi stresi azaltan işler yapmalıymış. Konuşmadan anladığım kadarıyla işyeri doktorlarının mobbing konusunda ilgili ve bilgili olması gerekiyor ama değiller genelde.

“İnanılmamak, abartmak söz konusu…”
Yöneticiler taciz edilene inanmıyorlar ama yalan konuşup tacize devam edenlere inanıyorlar. Burada başka bir sorun var.

“Kanıtlanması zor bir durum.”
Bu konuda konuşmacı haklı. Bu nedenle sorun çözümü uzuyor. Yeğenim, “taciz iki kişi arasındadır. Bu nedenle şahit söz konusu değildir.” Şahit tacizi yaşayandır.” Demişti. Haklı.

*

Uzm. Gülkızılca Yürür (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi ABD) Tıp Etiği Perspektifinden İş Sağlığı ve Mobbing

Ayıların olduğu bir saydam gösterdi. Önde yalnız bir ayı, arkada sürü.

“Mobbing hayvanlardan başlıyor. Hayvan gruptan soyutlanıyor, bu ölümdür. Aynı durum okulda çocuklar arasında oluyor. (Burada çocukların bulunduğu bir saydam gösterdi, bir çocuk yalnız arkada grup var.)

Birbirimizi öldüremiyoruz, bunu psikolojik baskıyla çözüyoruz.” Bu da çağdaşlaşmayla yok edilir. “
Müthiş bir saptama, kutluyorum.


“1980 den sonra mobbing yoğunlaşıyor.

Sosyal mesele, toplumsal olgu ( Leymann)

Sayın konuşmacı “aynı zamanda politiktir de”, dedi.

“Mobbingin çıkışı medikal değil, sonucu medikaldir. Mobbing bir iktidar meselesidir. Üstler genelde altlara uyguluyor. Koltuğunuz varsa birileri size kolayca yaklaşır, sizi destekler. Karşı olanları yok etmeyi kolay sağlarsınız bu yolla.

İktidar ilişkilerinin çok olduğu yerlerde, akademik alanlarda vb. yerlerde mobbing çok görülüyor.

İşten atmak için psikolojik baskı yapıyorlar, başka türlü atamadıkları için… İngiltere’de mobbing içerikli site kurmuşlar, ‘şu üniversitelere gitmeyin mobbing var’ diye.”
Bu arada bu üniversitelin adı gösterildi saydamda.

Türkiye’de memurlar.nett

Mobbing Bilgilendirme ve Araştırma Destek Merkezi olmalı,” diye önerdi.

*

Doç. Dr. Arın Namal (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi ABD)
Sağlık Ekibi İçinde Mobbing- İnsan Onurunun Korunması İçin Perspektifler

“Duygu paylaşımı…
İnsanın insana yardım etmesiyle medeniyetler kuruldu.
Hak, adil olma…”

İki fotoğraf gösterdi. Biri J.J Rousseau altında, ‘İnsan doğası temelinde iyidir!’ yazıyor.

Diğer fotoğraf Thomas Hobbe’ye ait. Altında, ‘insan doğası temelinde kötüdür!’ yazıyor.

“Paleoantropolog Richard Leakey (Doğ:1944) İnsan iyidir. İnsan birbirine saldırmadı alanına saldırdı.

Mobbing, sistemlilik kazanmış haldir. Baskının sistematik halidir.”
Burada kendisine çok katılıyorum. Gerçekten tacizciler sistemli çalışıyorlar, grup halinde. Ve polisin dediği gibi aralarındaki haberleşme müthiş.

“Mobbing sistemli, acımasız davranışları içerir.

Yol açan faktörler;
* Organizasyonun yapısı
* Yönetim biçimi
* Ortamdaki kişiler.”
Tabii ben özet not tutum. Değerli konuşmacı çok ayrıntılı konuşuyor.

“Mobbing uygulama nedenlerinden biri ruhsal dengesizliktir. “
(Daha fazla neden var. Zamanları kısıtlı oldukları için haklı olarak konuşup geçiyorlar. Bu nedenle bazılarını not alamadım.)

Almanya’da mobbing ile ilgili bir portalden bahsetti. Çok sevdiğim İonna Kucuradi’den bir sözünü paylaştı bizimle…

“Mobbing ile ilgili olanlar;
* Kenara itilenler
* Azınlıktakiler
* Dışlananlar

Nerede insan yaşamı varsa, orada insan onuru vardır. Alman Anayasa Mahkemesi”

Ama tacizcilerde onur, haysiyet yok. Tüm rahatsızlıklarınıza ve şikayetlerinize karşın taciz etmeye devam ediyorlar… Demek ki onlarda insani değerlere dair bazı şeyler eksik.

“Üniversitelerde kadın büroları var.”
Onlar ne yapıyor? Onlara yolluyorsunuz. Onlar da idarenize geri yolluyorlar. Ve bazılarından maksadını ciddi şekilde aşan iletiler alıyorsunuz. Hem tacizcilerin yanında hem de böylece doğrudan içinde olan birisiyle karşılaşıyorsunuz. Daha da kötüsü taciz devam ediyor, son bulmuyor.

“Kurum dışında..”
Evet, kurum dışında çözümlemek gerekiyor. Çok deneyimli bir idareci büyüğüm de aynı şeyi söylemişti. “Kurum içinde çözülmez, uzatılır, yayılır, en iyisi kurum dışı çözüm aramak, sağlamaktır.”

Sayın Namal sempozyumu düzenleyenlerden. Çok emeği geçtiği belli. Çok değerli insanlara ulaşıp sunum yapmalarını sağlamışlar. Bizi bu denli zenginleştirdiği, bilgilendirdiği, bilinçlendirdiği için yürekten teşekkür ediyorum. Moral oldu gerçekten. İnsan böyle değerlerle karşılaşınca yalnız ve yanlış olmadığını görüyor. Sağolsunlar.

*
Sorular – yanıtlar bölümü;

... İşyeri hekimleri mobbingten fazla haberdar değiller.

*
Çağlar Çabuk (Berk_arda Mobbing Bilgilendirme, Araştırma ve Destek Merkezi Koordinatörü) Mağdurun Mobbingle Mücadelesi ve Çözüm Üretme Süreci
“Bireysel farklılıklar faktörü…

Mobbingin en kötü sonucu tükenmişliktir.

Karar ve eylem süreci;
* Mücadelede zamanlama
* Cesurlar ve çekingenler
* Mağduru bekleyen tuzaklar
- Şahit bulmak zor. Şahit olanlar bile şahitlik yapmıyorlar…”

En büyük sorun burada. O nedenle ahlaksızlık devam ediyor, sorunlar çözülmüyor. “Beni sokmayan yılan bin yaşasın,” diyenler olduğu sürece… Onlara Alman Rahibin sözünü anımsatmak gerekiyor.

Bir Alman Rahip; “Naziler komünistleri alıp götürdüler, hiç sesimi çıkartmadım çünkü komünist değildim. Sonra sosyalistleri götürdüler, yine sesimi çıkartmadım. Sıra sosyal demokratlara geldi yine sustum. Bu sefer halkı götürmeye başladılar halktan olmadığım için yine ses etmedim. Sıra bana geldiğinde sesini çıkartacak kimse kalmamıştı…” Demiş…

“Başkalarının namusu, tacize uğrayışı, rahatsız edilişi beni ilgilendirmez,” diyenlere de sıra gelecek…

“Kanıtlama;
* Öyküde tutarlılık
- Kişinin bunu kafasında oluşturduğunu söylüyorlar, eğer kanıtlayamıyorsa…”

Buna katılıyorum. Başına taciz gelenlerin en büyük şikayeti. Tacizciler bunun arkasına sığınıyorlar. “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.” O nedenle taciz edilen bunu kafasında uyduramaz. Yapılan bir şey vardır. Ancak tacizciler her anlamda ahlaksız olduğu niçin hem taciz yaparlar hem de iftira atarlar.

* Kanıtlamada güçlükler…”
Evet güçlükler oluyor. Çünkü tacizciler bu konuda çok hassaslar, çok bilinçliler. Kanıt oluştururlarsa ceza alacaklarını en iyi bilenler. O nedenle çok kurnazca davranıyorlar. Zaten “arkadaşını söyle kim olduğunu söyleyeyim,” sözünden hareketle “tencere yuvarlanıyor, kapağını buluyor.” Ahlaksız ahlaksızı buluyor, ortak hareket ediyorlar.

* “Kanıtlamada temel faktör; kayda geçirmek…
- yazılı, belge…

Yaşadıklarınızı günlük şeklinde tutun, notlar alın.” Diyor sayın Konuşmacı.

* “Mağdur nereye başvursun?

Devletin yükümlülükleri…
* Eğitimcileri mobbing konusunda bilgilendirme…”
Tabii yine çok özet olan notlarım bu kadar ama konuşmacı çok ayrıntılı konuştu.

Dr. Elif Vatanoğlu (Yeditepe Üniversitesi)
İşyerinde Duygusal Taciz (Mobbing) İle İlgili Araştırma Perspektifleri

“Mobbinge daha çok kadınlar uğruyor. Erkekler kadınlar üzerinden yapıyor bunu.
Duygusal taciz= Mobbing

* Fiziksel şiddet
* Cinsel şiddet
* Duygusal şiddet

Mobbing personel hareketini artırıyor.
- Saygınlık kaybı”
Bu madde çok önemli. Gerçekten bu tür olaylar insanın prestijini sarsıyor.
- “Rapor alınıyor.
- Davaya yol açıyor…

Yabancı ülkelerde mobbing var. ‘Bu üniversitelere gitmeyin’ diyen siteler var.”
‘çalışmayı Seviyorum’ isimli filmi önerdi.
Duygusal Taciz – Sistem yay. İstanbul 2003
Taciz – Sistem yay. “
Yazarlarını not alamamışım.

*

Sorular - yanıtlar bölümü;

İzleyici; Bu bir devlet kültürüdür.
Dr. İzleyici; işveren mobbingi çözmez, üzerine gitmez…

*
Prof. Dr. Yener Ünver (Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı)
Ceza Hukuku Açısından Taciz Kavramı ve Taciz Suçu

Sayın Ünver sempozyumu hazırlayanlardan. Değerli emeği, katkısı için yürekten teşekkürler… Ülkenin gereksinmesi, önemli bir konu… Kutluyorum, bu nedenle…
Yener Bey çok hızlı konuştu, çok bilgi verdi. Birçok kanundan, yönetmelikten bahsetti.

“TCK 123; kişilerin huzur ve sükunu bozma ile ilgili.
Alman öğreniminde; bir kimsenin rızası olmamasına rağmen sürekli tahkir etmek, taciz etmek.”
Bir de bunu tacizciler öğrense…
“Israrla takip, rahatsız etmek, telekominasyonla rahatsız etmek.”
Bunlara kılıf uyduruluyor: ‘Yanlışlıkla, tesadüfen.’ Tabii sayıları da az değil… Sırayla… Herkes salak bir bu tacizciler kurnaz…

Tabii ki Yener Bey bu kadar kısa konuşmadı. Umarım dergide bilginin tamamına tüm Türkiye ulaşır.

*

Doç. Dr. Özlem Yenerer Çakmut (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı)
Taciz Suçu ve CMK Açısından Bilirkişilik Kurumu

“İspat önemli.”
Ama taciz eden yaptığının ahlaksızlık olduğunu bildiğinden buna çok dikkat eder. Bilir ki böyle durumda yaptırım vardır. Ayrıca yalan imdadına yetişir. İftira atar. ‘Yanlış anlaşılmıştır vs’ diyerek sıyrılmaya çalışır, taciz ettiğini aptal sandığından… Kurnazdırlar. “Hem suçlu hem güçlü” olmaya kalkarlar.

“Taciz edilen ifşa edilmek istemeyebilir.”
Tabii hem taciz ederler hem de isimlerinin etrafta dolaşmasını istemezler. Bu ne uyanıklık, bu ne ayrıcalık istemi… Olacak iş değil. Ama oluyor…

Özlem Hanımın konuşması bu kadar kısa değil. Alanıyla ilgili bilgilerle dolu. Sadece benim aldığım not bu kadar.

*

Yrd. Doç. Dr. Nihat Güman (İ.Ü. Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku ASD)
Taciz Suçu ve ÇMK Açısından Bilirkişilik Kurumu

“Mobbingi en çok yetkiyi elinde tutanlar yapıyor.
Şirkete dava açılabilir. Önemli olan parayı tahsil etmektir. İş mahkemeleri var.

Akdeniz ülkelerinde güneş nedeniyle gevşeme olduğundan yalan söylemek daha fazla oluyor. Kuzey ülkeleri soğuktan olsa gerek daha katıdır.
Bu davayı kendiniz açabilirsiniz, avukata masraf yapmamak için. Böyle bir hakkınız var. Bant kayıtları delildir. “

Sayın Güman’ın konuşması bu kadar kısa değil. Alanıyla ilgili çok geniş bilgi verdi.

*

Yard. Doç. Dr. Hediye Ergin (Marmara Üniversitesi, İİBS)
İşyerinde Psikolojik Tacizin İş Hukukundaki Sonuçları

“Haksız uyarı, aşırı kontrol, aşırı iş vermek, çok zor ya da çok kolay iş vermek… Bunlar mobbing kapsamında.

Mobbingin sonucunda rahatsızlıklar oluşur.
İşten alınıp başka işe verme. İş yerini değiştirme…
Yanından geçerken başka tarafa bakma…”
Aslında başını öbür tarafa çeviren yöneticinizle şahsi hiçbir probleminiz yoktur. Ama genel bağlamda fikriniz ayrıdır, o makama gelme nedeni farklıdır. Bu nedenle başlar diğer tarafa çevrilir. Peki burada eksik olan kimdir, kim kaybeder? Soruları çoğaltabiliriz.

“Mağdura ait belgelerin verilmemesi, yanlış bilgilendirme yapılması”
Gerçekten bunlar oluyor. Devletin işi etik çerçevede yapılmıyor. Siz bilgilendirilmiyorsunuz devletim işi için. Ayrıca size gelen mektup, dergiler yok edilir. Bunlar eğitim alanlarında yapılır en acısı…

“Göz hapsine alınması”
Tacizin bir yolu ve en çok yapılan, sistemli hale getirilen… Ama nasılsa yöneticiler ilgilenmiyor, tacizcilerde sürekli bu şekilde rahatsız ediyorlar, takip ederek…

“Mağdurla ilişkinin kesilmesi…”
Bu da en çok yapılanlardan. Amirden böyle bir tavır geliyor, iltifatçıları da derhal buna uyuyor.

* Delil toplamak
* Danışmanlık hizmeti almak
* Saldırının önlenmesini talep etmek. ( Ediyorsunuz, değişen bir şey olmuyor.)
* Tazminat talep etmek… (Maddi ve manevi zarara uğratılıyorsunuz, nasıl olacak?)
* Günlük tutmak şart, saatlerine kadar belirterek, yer de belirtilerek
(En kolayı. Gerçekten yapmak gerekiyor. Zamanı gelince, uygun bir zemin bulunca günlük kanıt olur düşüncesindeyim.)

“Tacizin sistematik olarak devam etmesi…
* Danışma hizmeti almak, avukatlardan böyle bir hizmet alınabilir.
* İş görmekten kaçınma hakkı var.
* Kendi sözleşmesini kendi feshedebilir

Mobbingde kanıt olmalıdır. Genelde kimselerin olmadığı, kapalı kapılar ardında gerçekleştiriliyor. Tanık yok.
(Bu durumda nasıl ispat edilecek? Sorun burada zaten, uzamasına, çözülmemesine neden olan…)

Kişilik hakları; sağlığının bozulduğuna dair.
1- Mobbingi oluşturan eylemler
2- Mobbing sonucu meydana gelen zararlar…
Mağdur işini hukuk olanaklarıyla çözebilir.
1- İşe dönme talebinde bulunabilir.
- O iş yerinde en az 6 aylık kadrolu çalışması gerekiyor.
2- BÇM ye şikayet edebilir. (Bölge Çalışma Müdürlüğü)
Konuşma oldukça ayrıntılıydı. Notlarım çok özet…

*

Sorular – yanıtlar;

İzleyiciye Hukukçudan yanıt; “Mobbing sadece işçi, işveren arasında değil, üniversitelerde çok… Genel mahkemeler var. İspat en kilit noktadır.

Kamu bilincinin uyandırılması ve sonuç alabilmek için mücadele edilmesi gerekmektedir.”

Buna içten katılıyorum. Yazı bu amaçlıdır.

“İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına başvurulabilir.”

“Taciz tek başına cinsel tacize indirgenemez. Taciz çok geniş bir kavramdır. Cinsel taciz bir alt kavramdır.”


Kadınlar daha çok tacize uğruyorlar. Taciz nedeniyle iş yerini terk ediyorlar. Çocuklar cinsel istismara girer…”

***

Sempozyumu düzenleyenlere ve katkı veren tüm değerlere bir kez daha yürekten teşekkürler…

01-07-2009 / İSTANBUL

***

TC. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ
İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ HUKUK FAKÜLTESİ
Tıp Etiği ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı


SEMPOZYUM
“ETİK, HUKUK VE ADLİ TIP AÇISINDAN PSİKOLOJİK TACİZ (MOBBING)”


30 Haziran 2009
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kemal Atay Anfisi
Çapa - İstanbul


09.25-09.45 AÇILIŞ KONUŞMALARI
09.25-09.30 Doç. Dr. Arın Namal (İÜİTF)-Sempozyum Düzenleyicisi
09.30-09.35 Prof. Dr. Yener Ünver (Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi)-Sempozyum
Düzenleyicisi
09.35-09.40 Prof. Dr. Bilgin Saydam (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı)
09.40-09.45 Prof. Dr. Halûk Kabaalioğlu (Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı)

09.50- 11.00 I. OTURUM

Oturum Başkanları:
Prof. Dr. Feyza Erkan (İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD Bşk.)
Prof. Dr. Öztan Öncel (İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi ABD Bşk.)

09.50-10.10 Prof. Dr. Pınar TINAZ (Marmara Üniversitesi, İİBS)
İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Kavramı

10.10-10.30 Gönül Dangaç (İnsan Kaynakları Uzmanı)
Akademik-Hukuki-Tıbbi Yönden Türkiye’de Mobbinge Bakış

10.30-10.50 Doç. Dr. Nevzat Alkan (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp
Anabilim Dalı
İşyerinde Psikolojik Tacizin Adli Tıbba Yansımaları

10.50-11.00 Tartışma

11.00-11.20 KAHVE ARASI


11.20- 12.30 II. OTURUM

Oturum Başkanları:
Prof. Dr. Ahmet Dinççağ (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD ), Prof. Dr. Yener Ünver (Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi)


11.20-11.40 Dr. Turabi Yerli (İstanbul Tabip Odası)
İşyeri Hekimi Mobbing Karşısında Kurtarıcı mı Kurban mı?

11.40-12.00 Uzm. Gülkızılca Yürür (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Tıp
Etiği ve Tıp Tarihi ABD)
Tıp Etiği Perspektifinden İş Sağlığı ve Mobbing


12.00-12.20 Doç. Dr. Arın Namal (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Tıp
Etiği ve Tıp Tarihi ABD)
Sağlık Ekibi İçinde Mobbing- İnsan Onurunun Korunması İçin
Perspektifler


12.20-12.30 Tartışma


12.30- 13.30 ÖĞLE YEMEĞİ
13.30- 14.20 III. OTURUM
Oturum Başkanları:
Prof. Dr. Zuhal Özaydın (İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi ABD) Doç. Dr. Hanzade Doğan (İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi ABD)
13.30-13.50 Çağlar Çabuk (Berkarda Mobbing Bilgilendirme, Araştırma ve Destek Merkezi
Koordinatörü)
Mağdurun Mobbingle Mücadelesi ve Çözüm Üretme Süreci
13.50-14.10 Dr. Elif Vatanoğlu (Yeditepe Üniversitesi)
İşyerinde Duygusal Taciz (Mobbing) İle İlgili Araştırma Perspektifleri


14.10-14.20 Tartışma

14.30-14.30 KAHVE ARASI


14.30-15.50 IV. OTURUM

Oturum Başkanları:
Prof. Dr. Ali Rıza Okur (Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi)
Prof. Dr. Mehmet Şevki Sözen (İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Bşk.)

14.30-14.50 Prof. Dr. Yener Ünver (Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza
Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı)
Ceza Hukuku Açısından Taciz Kavramı ve Taciz Suçu

14.50-15.10 Doç. Dr. Özlem Yenerer Çakmut (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı)
* Yrd. Doç. Dr. Nihat Güman (İ.Ü. Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku ASD)
Taciz Suçu ve ÇMK Açısından Bilirkişilik Kurumu

Taciz Suçu ve CMK Açısından Bilirkişilik Kurumu

15.10-15.30 Yard. Doç. Dr. Hediye Ergin (Marmara Üniversitesi, İİBS)
İşyerinde Psikolojik Tacizin İş Hukukundaki Sonuçları
15.30-15.50 TARTIŞMA VE KAPANIŞ


SEMPOZYUM ORGANİZASYONU

Doç. Dr. Arın Namal İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi
E-Mail: arinnamal@gmail.com
Tel: 0212- 440 00 00/26594

Prof. Dr. Yener Ünver
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi
E-Mail: yenerunver@yahoo.de
Tel: 0216-578 05 39



Tülay ÇELLEK








<< Geri Dön [Okunma: 4711 ]


[ Yukarı çık ]    



© Her hakkı saklıdır.