Tülay Çellek
  Mavi bir günaydın yolluyorum sabahına
Yüreğimin sıcaklığını da gününe...
 Sending a blue ‘bonjour’ to your morning,
And the warmth of my heart to your day…
 Tülay ÇELLEK


Ana Sayfa
Yazılar
Şiirler
Poems
Söyleşiler
Tül'den Yansımalar
Resimler
Art
Fotoğraflar
Photograph
Karikatür / Çizimler
Cartoon / Drawings
Tasarım
Design
Tipleme
Character
Barış
Peace
Gerze
Ders Notları
Lesson Notes
Özgeçmiş
Autobiography/cv
Belgeler
Duyurular
Değiniler
İletişim
Contact

Yayın Tarihi: 6.6.2009  

“SAVAŞ VE ÇOCUK” AFİŞ TASARIMI YARIŞMASI<BR>YTÜ EF- BÖTE/GRAFİK TASARIM VE İLETİŞİM DERSİ KAPSAMINDA


“SAVAŞ VE ÇOCUK” AFİŞ TASARIMI YARIŞMASI
YTÜ EF- BÖTE/GRAFİK TASARIM VE İLETİŞİM DERSİ KAPSAMINDA



“SAVAŞ VE ÇOCUK” AFİŞ TASARIMI YARIŞMASI
YTÜ EF- BÖTE/GRAFİK TASARIM VE İLETİŞİM DERSİ KAPSAMINDA



YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM FAKÜLTESİ
BİLGİSAYAR VE ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ EĞİTİM BÖLÜMÜ

GRAFİK TASARIM VE İLETİŞİM
DERSİ KAPSAMINDAKİ
“SAVAŞ VE ÇOCUK”
KONULU
AFİŞ TASARIMI YARIŞMASI

29-05-2009

ÖDÜLLER

1. Adnan UĞUR - YTÜ Eğitim Fakültesi – BÖTE
2. Ali Şefik ÖZBAY - YTÜ Eğitim Fakültesi – BÖTE
3. Gülnur YALİM - YTÜ Eğitim Fakültesi – BÖTE

MANSİYON

1. Avni ERGÜN - YTÜ Eğitim Fakültesi – BÖTE
2. Arif AKPINAR - YTÜ Eğitim Fakültesi – BÖTE
3. Fuat TOSUN - YTÜ Eğitim Fakültesi – BÖTE

JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ

Pınar ÖZTÜRK - YTÜ Eğitim Fakültesi – BÖTE

JÜRİ

Prof. Dr. Mehmet ÖZER – MÜ Güzel Sanatlar Fakültesi – Jüri Başkanı
Doç. Dr. Deniz ERİNSEL ÖNDER – YTÜ Mimarlık Fakültesi
Öğr. Gör. Tülay ÇELLEK – YTÜ Eğitim Fakültesi – Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitim Bölümü – BÖTE (Yarı zamanlı)


BARIŞA DANS

Çadırlar
……………
En çok istenen
En uzak düş
Barış
İnsanın yerine başka bir şey koyamadığı
………..
Turgay FİŞEKÇİ

*

Hiç çocukları düşündünüz mü?

Oyuncaklarının mermer olduğu, misket – gildan yerine savaş alanlarında

Hiç çocukları düşündünüz mü?

Arkadaşları dururken attıkları top yerine taş olduğu, düşmanlarına

Hiç çocukları düşündünüz mü?

Gördükleri, nehir yerine akan kanlar olduğu

Hiç çocukları düşündünüz mü?

Çimen yerine tozun, çoraklığın üstüne paramparça düştüklerini

Hiç çocukları düşündünüz mü?

Annelerinin çığlıkları, babalarının boşluğa bakan donuk gözlerine şahit olduklarını

Hiç çocukları düşündünüz mü?

Saklambaç oyununu yaştaş arkadaşlarından değil, kocaman adamların silahlarından saklanmak zorunda kalarak yaptıklarını

Hiç çocukları düşündünüz mü?

Şeker yerine acı yediklerini

Hiç çocukları düşündünüz mü?

Gökyüzünden kar yerine bomba yağdığına şahit ettiklerimizi…

Barışa dans etme vakti gelmiştir…

*

YÖK Bölüme (BÖTE) Photoshop dersini yeni koymuş. BÖTE yöneticileri öğrencilere bilgisayarın teknik bilgisini öğretirken eş koşulda estetik, tasarım alanıyla tamamlanması gerektiğinin bilinciyle dersimi yaşama geçirme önerisini getirdiler, birkaç yıl önce. Öncelikle kendilerini böyle bir açılım yaptıkları ve gösterdikleri çağdaşlık nedeniyle kutluyorum.

Ayrıca bu sene ricaları üzerine bir de Photoshop derslerine girerek “afiş ve iletişim” konusunda afişin tasarımını görseller üzerinden anlattığım ve öğrenciyi yaratıcı fikirler bulmasını, tasarımlar yapmasını sağlayarak derse kattığım bir sunum gerçekleştirdim...

Bu yarışma, Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitim Bölümü – BÖTE ile dersim olan “Grafik Tasarım ve İletişim” arasında gerçekleşmiştir.


SAVAŞ VE ÇOCUK


Jüri değerlendirmesi

TÇ – İlk defa dersimde İKGM ile ortaklaşa yaptığımız yarışmanın dışında insanlığın canını çok acıtan bir konuda ”savaş ve çocuk” konusunda da bir yarışma düzenledik. Adı “barış ve çocuk” olsaydı keşke… Mutluluğun tasarımını yapsaydık…

MÖ – Bu aynı sınıfta mı?

TÇ – Evet aynı atölyede. Bunların hepsi devamlı öğrenciler. Devamsızlık konusunda hiç sıkıntı yaşamıyorum. Çok ilgili çocuklar.

Ben tasarımları yaydım. İsterseniz sırayla değerlendirelim. Bu tasarım Avni’nin. Burada kağıt ikiye bölünerek ters yüz iki çalışma yapılmış-buluşturulmuş. Uluslararası düşünülmüş. Üstte “Peace” altta tersten “war” yazıyor.

MÖ – İki yönlü vurgu yapmış. Aslında enteresan tabii. İki yönlü evet, hayır.

TÇ – Bu çalışmada çocuğun teki ters diğeri düz. Diğer çalışmada bu alt üst durumu yan yana getirilmiş. Böylece görme, zorlaştırılmaktan kurtarılmış.

MÖ – Şimdi ben de tam bundan bahsedecektim. Burada yön ögesi bizim biliş tekniğimize ve bakış şeklimize göre daima üst taraf görülecektir. Doğru olanı algılarız. Öbürü de onun aksi gibi algılanıyor. Çevirdiğiniz zaman dediğiniz doğru ama onu yan yana getirdiğinde etkisi daha da yükseliyor. Dolayısıyla orada doğru karar vermiş. Ve arka planı siyah yapması çok doğru olmuş. Çünkü öndeki görsel efekti daha net olarak öne çıkarıyor. O bakımdan bu kuruluşu gayet iyi.

*

TÇ – Bu arkadaşımız Adnan. Asistanım. Hiçbir zaman asistanlığını aksatmadı.

MÖ – Çok güzel. Şimdi bu işini seviyor hem verilen görevi, sorumluluğu sürdürüyor hem de tasarımı çok yalın ve çok etkili, iki ögeyi yan yana getirmesi uyumlu ve görsel etkisi çok güçlü olan bir iş yapmış.

TÇ – Bir de çok pratik zeka. Anında fikir üretiyor.

MÖ – Burada biçim benzerliğinden yola çıkarak bu ikisini birleştirmesi aynı zamanda da o iki şeyin bir arada olması, olanaksız olan zıtlık kavramını düşünmesi, çok yalın bir şekilde bir yazı ile bir zemin üzerine koyması, yazının belirgin olarak okunması, biçimin bütünselliği ama çelişkiler içinde yani karşıtların birliğinden bütüne varılması bakımından müthiş bir şey.

TÇ – Müthiş bir şey gerçekten. Görsel olarak ağaç gibi. Bu tarafta yeşil, doğanın ta kendisi, burası da –altta bombanın çıkarttığı toz bulutu. Doğa bombalanıyor ve üstte “BARIŞ İÇİN SAVAŞ”

MÖ – Tabii çok önemli. İki ucu bir araya getirerek farklı bir şekilde anlatması çok etkileyici.

TÇ – Bu da ön çalışması. Ağaç ve bomba ayrı kadrajlarda. Son karede ikisi birleştirilmiş.

MÖ – Çok güzel. Elemanları çok güzel bulmuş ve çok güzel yan yana getirmiş.

DEÖ – Gerçekten doğayı yaşatmamız gerektiğini ve yok edilişini etkili bir şekilde göstermiş. Kutlarım.

*

TÇ – Bu arkadaşımız Arif. Ben gerçi ona daha önceden söylemiştim ama yeniden tasarımı düzeltip vermemiş. “kazanan taraf war mı? Stop” “War” sözcüğünü savaş anlamın da mı kullanmış, “var” anlamında mı? Cümlenin tamamını okuyunca anlam kargaşası yaratıyor. Hem Türkçe düşünüldüğünde, hem İngilizce olarak ele alındığında.

MÖ – Kelime oyunu yapmış. Evet anlam kargaşası yaratıyor. Şu anda gençlerde rağbet olan. Bu günkü gençler arasındaki diyalogda etkisini göstermiş olabilir. Burada sadece belli bir savaş alanındaki çocukları koymuş, fotoğraf olarak. Ama hakikaten etkili fotoğraflar. Kurşunların, mermilerin delikleriyle parçalanmış duvarların önündeki o çocuk fotoğrafları etkilidir. Kelime oyunu yapmış ama Türkçe ve İngilizce dili açısından da risktir. Bunu anımsatmanız da iyi olmuştur öğrenciye.

DEÖ – Evet, bu kabul edilemez. Dile saygı duymak gerekir. Üstelik anlamlı değil. Ne İngilizce düşündüğünüzde ne de Türkçe düşündüğünüzde. Düzeltilmesi lazım, kesinlikle…

*

TÇ - Bu öğrenci de son derece devamlı çok yaratıcı fikirlere sahiptir. Gülnur.

“DÜNYA GÖZLERİNİ KAPAMIŞKEN ONLARA
ONLAR SİPER ETTİLER YÜREKLERİNİ DÜNYAYA”
.

Kurşunlar yağıyor gökten. Ve kalbin üzerine kurşun delikleri gibi noktalarla “SAVAŞA HAYIR” yazılmış.

Yazan bir öğrenci. Yazıları da böyle şiirsel. Yazıları oldukça iyi. Bir de çok yaratıcı bir öğrenci.

MÖ – Zaten burada illüstratif bir tavrı var. Zannediyorum ki bilgisayarda kendisi bilfiil yaptı. Bir yerlerden almadan kendisi tasarlamış, belli. Ve montajını ona göre yapmış. Dünyanın üzerinde kanatlanmış bir insan figürü kalp şeklinde kanatların üzerinde olan formda “savaşa hayır” sloganını yazmış. Hakikaten anlamlı bir söz. Yukarıdan aşağı da yağmur gibi bombalar yağıyor.

TÇ – İki anlamda kullanmış. Bu iyi bir şey.

MÖ – Tabii… Kanatlarını bombalara geriyor, dünyayı korumak için. Aslında çok insancıl, çok duyarlı, çok hassas konular bunlar ve çok da güzel yaklaşmış. Gayet başarılı.

TÇ – Bakınız varyasyonları da var.

MÖ – Evet, değişik varyasyonlar. Önce kanatsız. Sonra kanatlanıyor. Ondan sonra “savaşa hayır” sloganı ekleniyor. Ön çalışmalarıyla, eskizleriyle birlikte sonuca varması, gayet iyi bir yöntem uygulamış.

DEÖ – Siyah zeminle ortaya çıkan bir çalışma. Dikkat çekici. Öğrenciyi kutluyorum.

*

TÇ – Ali Şefik asistanlarımdan biri. Ve vazifesini hiç mi hiç aksatmıyor. Çok sorumluluk sahibi. Ayrıca öğrenci lideri.

MÖ – Sorumluluk, çok önemli bir konular bunlar. Gençliğin sorumluluklarını taşımaları çok iyi. Gelecek için, bizim için umutlu olmuş oluyoruz onların bu tavırlarından dolayı.

Burada kırılmış bir camın etrafında uçaklar, bombalar ve tank görünüyor. Kırık camın arkasında bir çocuğun bakışını gösteriyor, endişeli bir şekilde. Aslında enteresan bir çalışma.

“KARARTMAYIN
Dünyasını çocukların”


TÇ - “Karartmayın” sözcüğünü siyah, “dünyasını çocukların” sözü beyaz yazılmış. Renkli bir çalışmaya eklenen kırık camın ardındaki çocuk siyah - beyaz. Böylece renk bağlamında ilişkilendirmeler yapılmış.

MÖ – Karşıtları kağıda geçirmiş. Bu da hem bir bombanın infilak halini, hem de camın kırılma şeklini gösteriyor. İkisini bir araya getirerek iki anlamı da biçimsel olarak yakalamış. O bakımından başarılı bir tasarım.

*

TÇ – Biraz önce tiyatrocu dediğim tiyatro çalışmaları yapan öğrencim bu konuda da çalışma yapmış. “SAVAŞIN DEĞİL BİZİM ÇOCUKLARIMIZ ONLAR” Diye bir slogan kullanmış. “ÇOCUKLARIMIZ” sözcüğünü rengarenk yapmış.

MÖ – Fuat arkadaşımız… Çok doğru ve içerideki asıl vurgulamak istediği fotoğrafı renkli yapmış, etrafındakilerin hepsini gri, yani nötr, yani renksiz olarak istiflemiş. O bakımdan önemli, güzel. Çocuklarımız sözcüğünü rengarenk yapması gayet güzel bir düşünce. Burada “bizim” sözcüğünü çok net okuyabiliyoruz da diğer yazılar gri üstünde siyah zayıflıyor. Belli bir mesafeden onu algılamak zor olur. Yazıdaki karakter doygunluk ve et kalınlıkları yani yazının kalınlığı ve negatif pozitif, siyah veya beyaz meselesini arkadaki fona göre düşünmesi lazım. Bunu bazı arkadaşlar gayet güzel başarmışlar.

TÇ – Şimdi sıralama yaparsak hocam…

MÖ - Tabii hemen bu “barış için savaş” atom bombası ve ağacın birleşmesi ve bir bütün olan işi öne çıkıyor. Kendiliğinden hemen, etkili olarak. İkincisi diğerleri hemen hemen etki olarak birbirine yakın. Bu ikisi arasında sıralamada bir tereddüdüm var. Bu varyasyonları ve ön çalışmaları bakımından öne çıkabiliyor. Diğeri de anlam ve kompozisyon olarak etkili

TÇ – V e ders asistanı. Hiç aksatmadan gerçekleştirdi.

MÖ – 1, 2, 3 diğerleri de mansiyon…Mansiyon 1, 2 bu da en son olsun hem az zaman ayırmış hem de çözülmesi gereken sorunları var onun.

TÇ – Bir çalışma da Pınar’ın. Okuduğu alanın elamanı olan bilgisayar ile “barış” konusunu çok başarılı bir şekilde ilişkilendirmiş. Kutluyorum. “Evet- hayır” yazısına getirilmiş ok, tabii ki “hayır”ı işaretliyor bakanlara, biçimin üzerine konan barışın simgesi kuşlarla birlikte…

Yeşil yer, mavi gök, “ancak barışla olur” dercesine zeminde yerlerini almış.

MÖ –Tabii sizin öğrencileriniz, bizden daha iyi bilirsiniz. Buna da Jüri özel ödülü verelim o zaman.

DEÖ – Benim için de uygundur.

TÇ – Bu öğrenci de son derece devamlı ve derse çok ilgili bir öğrenci. Çok çabuk öykü kurgular, farklı ilişkilendirmeler yapar. Eskizlerini yazarak vermiş.

“*** Savaş uçakları üzerlerinde no war yazıyor amblem taşıyorlar bayraklarında... Dünyanın üzerinde uçan uçaklar bunlar...

Uçaklardan paraşütle aşağı roketler düşüyor… Roketlerde barış, medeniyet, çağdaş gibi yazılar var...

*** Savaş uçakları ve roketlerden yapılmış bir barış işareti sembolü... No war yazısı var..”

*** SAVAŞMANLAŞ yazısı... İlk kelime siyah arka plan üzerine beyaz yazı... ikinci kelime siyah yazı beyaz zemin…
Ortadaki “a” ortak... Onun üzerinde bir şeyler yapılabilir...

*** Savaş uçakları üzerlerinde no war yazıyor amblem taşıyorlar bayraklarında... Dünyanın üzerinde uçan uçaklar bunlar...

Uçaklardan paraşütle aşağı roketler düşüyor... Roketlerde barış, medeniyet, çağdaş gibi yazılar var...

*** Savaş uçakları ve roketlerden yapılmış bir barış işareti sembolü... No war yazısı var…

*** SAVAŞMANLAŞ yazısı... İlk kelime siyah arka plan üzerine beyaz yazı... İkinci kelime siyah yazı beyaz zemin…
ortadaki a ortak ... Onun üzerinde bir şeyler yapılabilir...

*** Meşale yanıyor..meşalenin ateşi mavi ve yukarıya doğru uzanıyor... Peace yazıyor

*** Hayvanlarla gönderme yapılabilir...

** Şapkalarını havaya fırlatan askerler var... Şapkalar havada no war yazısı oluşturuyor...

*** Tanktan, tüfekten çıkan kurşunlar no war yazısı oluşturuyor...

*** İki aynı resim... Yanyana peace yazısı ile ayrılmış… Peace yazısı dikey yazılmış... Yukarda bulutların arasında güneş var…

Aşağıda dünya(şehir) karanlık, berbat bir halde diğer resimde bulut yok güneşin üstünde no war yazıyor dünya (şehir)aydınlık...”


MÖ – Teşekkür ederim. Çok başarılı işler. Bu çocuklar herhalde sevdikleri bu uğraşlarını yaşam boyunca sürdürürler.

TÇ – Zaten dersin en büyük amacı da oydu. Dersi duvarsız yapıp, ders içindeki yaratıcılıklarını diğer alanlarla ilişkilendirip devam ettirmeleriydi istenen.

MÖ – Zaten bilgilerini yaşamın bütün alanına yayarlarsa aldıkları bilgi anlam kazanır. Yoksa tek bir yerde kalan bilgi kısıtlı bir bilgi demektir. Onu bütün konularıyla, ilişkileriyle ilişkilendirdiği takdirde o bilgi zenginleşir ve boyutlanır. Kendisi de anlam kazanır.”

TÇ – Teşekkür ediyorum…

***

Barışa dans edelim, savaşa değil…
Şiirlerle, elele, neşeyle…

*** *** ***

ÇOCUKLARINIZ İÇİN

Savaş sonrası sayımlarda
Şu kadar ölü, şu kadar yaralı
Kadın, erkek sayısız kayıp…
Elden ayaktan düşmüş
Geride bir o kadar da sakat,
O kadar günleri anımsayalım diye…

Zorumuz ne, insan kardeşlerim,
Amacınız kökümüzü kurutmaksa,
Yetmiyor mu tayfunlar, taşkınlar,
Bunca aç, bunca sayrı, kırım, kıyım,
Sayısız işkence kurbanları…
En kötüsü,
Güngünden başımıza inen bu gökyüzü!

Bu toplanıp dağılmalar ne oluyor
Yüksek düzeylerde?
Neden alçakgönüllü değilsiniz,
Sözünüz mü geçmiyor birbirinize,
Hangi dilden konuşuyorsunuz?

Barışsa eğer istediğiniz
Uçaklardan başlayın işe
Önce çirkinleşen savaş uçaklarından…
Ya insanları bir yana bırakıp
Sivrisineklerin kökünü kurutun
Ya da bataklıkları!

Sonra geçin kara sineklere!
Ne kadar da çoğaldılar son sıcaklarda
Yer gök tüm karasinek,
Yaşamımızı karartmak için.
Bir güç denemesi yapsanız da,
Onların yaşamını siz karartsanız!
Yoksa siz de mi barıştan yanasınız,
Onların özgürlüğünden yana?

Kolay değil, barıştan yana olmak
Özveri gerek yüksek düzeylerde.
Gene de bir nedeni olmalı, diyorum.
Bu toplanıp toplanıp dağılmaların.
Phantom'ların pazarlanması değilse
Denizaltıların sığınmasıdır
Dost limanlara
Ya sağcı gerillaların barındırılması…

Ah uzak görüşlü yetkililer,
Bıraksanız da büyük sorunları bir yana,
Biraz da ulusunuz için…
Halkınız için konuşsanız
Çocuklarınız için…
Kökleri kuruyup gitmeden!

RIFAT ILGAZ

OCAK KATIRI ALAGÖZ

*

Son dünya savaşı

Sığınaklara indirelim kuşları
Ne ciğerlerinin dayanabileceği gökyüzü
Ne içebilecekleri bir yudum su kaldı

Sığınaklara indirelim balıkları
Kurşuni gövdeleri kurşunlanmadan

Sığınaklara indirelim ağaçları
Cevizleri, çınarları, servileri
Üzerindeki sincaplara dokunmadan

Arı bakışını çocukluğun
indirmeliyiz sığına
kirli bir kağıt para gibi buruşmadan elinde hayatın


Ucu işlemeli mendili, kavun kokusunu
Yumuşaklığını bir dere yatağının
Penceredeki hanımelini
Zor günlerde alnımıza konan o eli

Sığınağa indirelim Dünyayı

Turgay FİŞEKÇİ

*
Kız kulesi
……………

İçine şiirinizi koyun
müziğinizi
gizli sözlerinizi
özgürlüğünüzü
demokrasinin sıcaklığını
barışın neşesini

Kucağında hepsine yer var
Gökkentlerde olmayan kadar

Turgay FİŞEKÇİ

İnsan üzerine sorular – yanıtlar

*

ÇOCUKLARYA

dünyanın her yerinde çocuklar
ardarda gelen sözcükler gibidirler
birbirine çok yakışan uyaklar gibidirler çocuklar
ezgide sesler gibidirler
yürüyenle yürürler/otururlar oturanla
ve uçarlar uçanla
dünyanın her yerinde çocuklar
mutlaka şarkılar mırıldanırlar
el çırparlar mutlaka
hızdan kanat taktıkça

bu fırsat geçmez ele bir daha
yalvarırım bırakın çocukları
bırakın çocukları koşsunlar
koşup koşup düşsünler / bırakın
bırakın ellesinler ateşi
böcek soksun ellerini / bırakın
salıncak şarkıdır çocuklara
uçurtma şarkı
koşan geyik koşan at
uçan gemi motosiklet
yüzmek biraz şarkıdır
suda balık biraz şarkı
bindirin yalvarırım
bindirin çocukları arabalara
ürke korka sürmeyin arabaları
el çırpsınlar çocuklar
çığlık atsınlar
bu fırsat geçmez ele birdaha
şarkı söylemek demek
kanatlanmak demektir
atlara uçaklara kuşlara yellere uçurtmalara
uçan kaçan birşeylere binmek demektir
hele bakın şu bizim kocamanlara
yola çıkar
türkü söyler
ağaca çıkar
türkü söyler
ata biner
türkü söyler
doluşur kara trenlere otobüslere
biner gider türkülere
şarkılara bizimkiler

yalvarırım uçurun çocukları
uçan kaçan birşeylere
bindirin çocukları
bırakın denesinler kanatlarını
bu fırsat geçmez ele bir daha

HASAN HÜSEYİN KORKMAZGİL

KANDAN KINA YAKILMAZ

*

“…İnsanların daima birbirleriyle savaşmaya zorunlu olması aptalca bir şey…”

S.101 - Kızılderili Mitolojisi – İmge Kitapevi

*

Değerli öğrencilerimi başarılarından ve duyarlılıklarından dolayı kutluyor, güzellikler diliyorum…

06-06-2009 / İSTANBUL




Tülay ÇELLEK








<< Geri Dön [Okunma: 3473 ]


[ Yukarı çık ]    



© Her hakkı saklıdır.