Tülay Çellek
  Mavi bir günaydın yolluyorum sabahına
Yüreğimin sıcaklığını da gününe...
 Sending a blue ‘bonjour’ to your morning,
And the warmth of my heart to your day…
 Tülay ÇELLEK


Ana Sayfa
Yazılar
Şiirler
Poems
Söyleşiler
Tül'den Yansımalar
Resimler
Art
Fotoğraflar
Photograph
Karikatür / Çizimler
Cartoon / Drawings
Tasarım
Design
Tipleme
Character
Barış
Peace
Gerze
Ders Notları
Lesson Notes
Özgeçmiş
Autobiography/cv
Belgeler
Duyurular
Değiniler
İletişim
Contact

Yayın Tarihi: 6.4.2009  

AFİŞİN DİLİ <br>Öğrencilerime mektuplardan…


AFİŞİN DİLİ
Öğrencilerime mektuplardan…



AFİŞİN DİLİ
Öğrencilerime mektuplardan…



Merhaba,

Sevgili arkadaşlar, tanıtım konusunda “anlam” üzerinden hareket etmenizde yarar var, soyut ve ıraksak düşünerek yaratırken…

Afiş tasarımında verdiğiniz mesaj net, açık, kesin olmalıdır. Bunu sadelik içinde vermelisiniz.

Cehov der ki; eğer tiyatronun ilk sahnesinde duvarda bir tüfek asılıysa oyunun sonuna kadar patlamalı, kullanılmalıdır. Eğer oyun boyunca kullanılmayacaksa oraya asılmamalıdır. Sizin de afişte kullanacağınız her yazı ve biçimin bir gereği, bir anlamı olmalı, doğru ve net algılanan.

Afiş bir reklam aracıdır, bir bilgi aktarım vasıtasıdır. Bunlar az, öz, doğru, dürüst ve etik çerçeveler dahilinde yapılmalıdır. Hangi kurum ve kuruluş adına yapıldığı da diğer bilgilerin yanında belirtilmelidir. Bilgiler önem sırasına göre renk, biçim ve büyüklük bağlamında ele alınmalıdır.

Biliyorsunuz, “War” İngilizce bir sözcüktür. Ve Türkçe “savaş” anlamını taşır. ”Var” ise Türkçe bir sözcüktür ve asla “war” sözcüğünün anlamını taşımaz. “Kazanan taraf var mı?” Sorusunda “war” sözcüğünü kullanmak anlam kaydırması yapmaktan, anlamsızlık üretmekten vs. öteye gitmez ve doğru kullanılmamıştır, afişin mesajı söz konusu olduğunda. Ayrıca Türkçe ve İngilizce’ye saygı duymak gerekir.

Konu “Kariyer Günleri” olduğuna göre başlık, kabul edilen yazı olmalı. Dolayısıyla ilk dikkati çekecek şekilde yerini almalı afiş kadrajı içinde. Lütfen yazıları önem sırasına göre düşününüz, en önce de boyut-büyüklük açısından. Film afişlerini anımsayınız. Başrolde oynayan artistlerle, figüran olanların adı aynı büyüklükte mi? Filmin adı ise en büyüktür. Yönetmen önemlidir.

Arkadaşlar resimleri önce yerleştirip, yazıları aralarına sıkıştırmayınız lütfen. Daha önce gördüğünüz resim derslerinden en büyük fark işlevselliğin yaşam bulmasıdır Grafik Tasarım dersinde. İşlevsellik araya sıkıştırılan değil, estetikle birlikte başrol oynayandır. Bilgi vermek; insanların dikkatini çekmeyi düşünerek farklı, ilginç bir şekilde verilmeli, dümdüz, vasat değil.

Konuyla ilgili beğendiğiniz şekilleri, biçimleri, resimleri, grafikleri seçebilirsiniz. Hepsi tek başına güzeldir. Ama sorun yanyana geldiklerinde başlar. Birbirleriyle ilişkilendirmeleri önemlidir. “Anlam olarak ilişkili” olabilir. Peki biçim olarak ilişkilendirilmişler mi? Yoksa kağıt üzerinde birbiriyle ilgisi olmayan biçimde dağıtılmışlar mı? Duruşları, boyutları, yönleri nasıl düşünülmüş? Renk, biçim olarak aralarında bir birlik kurulmuş mu? Aynı şekilde yazıların ayrı ayrı fontlarla, biçimlerle yerlerini almış olmaları salt anlam bütünlüğünden öte gitmelerini engelleyebilmiş mi? Yazılar aralarında benzer biçimlerle de ilişkilendirilmelidir. Burada sadelik önemlidir. Aşırı çeşitlilik dikkat dağıtır.

Grup arkadaşlığını düşünün lütfen. Sizden kıyafet, yaş, düşünce olarak aşırı derecede farklılar mı? Hayır, bir yerlerde birbirinize benzeyenlerle buluşup grup oluşturmuşsunuz, olmuşsunuzdur. Arkadaşlığınızın, dostluğunuzun sürekliliği buralardan, benzeşmelerden sağlanır. İşte tasarımda da benzeşmeler, bütünlük, birlik önemlidir. Bu bazen uyumdan, bazen zıtlıktan elde edilir duruma göre.

Afişte farklılık, ilginçlik söz konusudur. Ama kurulumda; zıtlığın birliği, uyum, ilişkiler silsilesi, devamlılık söz konusudur. Ne, ne kadar, niçin büyük olmalı ya da küçük? Ne, nerede altta ya da üste veya ortada ne, ne kadar, niçin yer almalı?

Demek ki önce soru ve problem üreteceğiz. Sonra sorulara renk, biçim, yazı, anlam olarak yanıt arayacağız. Ama arayacağımız bu eskiz yanıtlarında her dikdörtgen içinde tek şekil yapıp onları orijinalde birleştirmeyeceğiz. Eskiz bu değildir. Eskiz; kafanızdaki tasarıyı kabataslak kağıda dökmektir. Dökerken ürettiğiniz fikir tüm olarak bir eskiz kadrajında yerini almalı. Diğerinde başka fikir ya da beğendiğiniz fikrin geliştirilme aşamaları - varyasyonları olmalı. Yani yazı bir yerde, resim ayrı yerde olamaz ya da her şekil, her biçim… Bu olsa bile en başta yapılabilir ama sonra eskizlere yine birleştirilerek devam edilmeli. Yani birinci aşamadan ikinci aşamaya mutlaka eskiz aşamasında geçilmeli. Gelişme gerekirse orijinalde de yapılabilir. Fakat orijinale gelene kadar bir çok problem eskiz aşamasında çözülmeli. Çünkü araştırma çok önemlidir.

Önce bir konu üzerinde birden fazla fikir üretmeliyiz. Tek fikirle beyin sınırları yeteri kadar zorlanamaz ve yeteri gelişme sağlanamaz. Önce birden fazla fikir, sonra beğenilen fikrin ayrıca geliştirilmesi hep söz konusu olmalı her zaman.

Afiş tasarımında ayrıca ekonomik davranmak gerekiyor. Kullanılan rengin sayısını üçten çok fazlaya taşımamalı…

Burada, afiş tasarımında yapacağınız geliştirme, yaşamınızın diğer alanlarına aktarılarak bütüncül bir yaratıcı duruş sağlanmalı yaşamınızda, yaşam duruşunuzda. İşte böylece gelir patent vs. Araştırmadan, meraktan, hayal gücünden, farklılıktan, gereksinmeden ve daha sayılacak bir çok nedenden kaynaklanır başarı…

Sevgiler, saygılar
06-07-2009

Tülay ÇELLEK








<< Geri Dön [Okunma: 2128 ]


[ Yukarı çık ]    



© Her hakkı saklıdır.