Tülay Çellek
  Mavi bir günaydın yolluyorum sabahına
Yüreğimin sıcaklığını da gününe...
 Sending a blue ‘bonjour’ to your morning,
And the warmth of my heart to your day…
 Tülay ÇELLEK


Ana Sayfa
Yazılar
Şiirler
Poems
Söyleşiler
Tül'den Yansımalar
Resimler
Art
Fotoğraflar
Photograph
Karikatür / Çizimler
Cartoon / Drawings
Tasarım
Design
Tipleme
Character
Barış
Peace
Gerze
Ders Notları
Lesson Notes
Özgeçmiş
Autobiography/cv
Belgeler
Duyurular
Değiniler
İletişim
Contact

Yayın Tarihi: 5.11.2007  

ÇANAKÇI’DA BİR OKUL VAR


ÇANAKÇI’DA BİR OKUL VAR


ÇANAKÇI’DA BİR OKUL VAR


"Orada bir köy var uzakta
Gitsek de, gitmesek de
O köy bizim köyümüzdür…"

Çanakçı’da bir okul var.
Mutlaka gitmek lazım, oradaki değerli öğrenciler için.
Gitmek ve Çok Programlı Liseye katkı vermek gerekiyor ki, o okul bizim olsun…

Okul Müdürü Sayın İrfan KIDIK, bir gün Dergözü köyünü ziyarete gitmiş. 8. sınıfta bir kız öğrenci parmak kaldırıp, “siz sadece erkeklere okuma olanağı sağlıyorsunuz ama biz okuyamıyoruz.” Demiş. Bundan çok etkilenen Müdür Bey döndüğünde bunu o zamanın kaymakamına iletmiş. “Pansiyonun yarısı kız, yarısı erkek olmalı,” diye. Kaymakam pek sıcak bakmayınca Ankara MEB Genel Müdürlüğüne iletmiş öneriyi. Oradan onay alıp pansiyon binasını ikiye bölerek erkek ve kız pansiyonu yapmış. Şu an 84 kız öğrenci yatılı okuyormuş ama artık gereksinmelere yanıt veremez olmuş. Bu sene 30 civarında kız öğrenciyi geri çevirmek zorunda kalmışlar üzülerek. Yeni binayı yapabilmek için 100 milyara yakın bir paraya gereksinmeleri var. Umarım birazı bile artsa beyinlerin gelişimi için kitaba ayrılır para… Tabii bunun için katkı bekleniyor. Bana düşen yazarak, her tarafa duyurarak bu güzel olaya katkı vermek… Ve katkı verecekleri de umutla beklemek…

Erkekleri de tefsiye etmeleri olanaksız, devlet parasız yatalı okullarından gelen erkek öğrenciler varmış. Zaten çağdaş tavır da bunu kaldırmaz. Erkek öğrencilere ek bina yaptıklarında bu sorunları da çözülecek. Şu an 32 yatılı erkek öğrenci var. Eğer ek bina yapılmazlarsa yeni öğrenci alamayacaklar.

Lise 1984 yılında açılmış. 2001 yılında Çocuk Bakımı Bölümü açılmış. Bölümü öneren Müdür Beyin çok güzel bir gerekçesi var; Kız çocukları bu konuda diyelim ki tahsiline devam edemez ya da devam eder iş bulamazsa bile bir gün anne olacakları için bu bölümün hayati önemi olduğunu vurgulayarak bir üst yönetimi ikna etmiş. “Çocuğunu sağlıklı, nitelikli yetiştirmesi için böyle bir bölümün açılması çok önemlidir,” diye düşünmüş, haklı olarak. Evde iyi eğitimli bir annenin bulunması Türkiye’nin ve dünyanın kalkınmasında önemli rol oynayacaktır. Çocuğu öncelikle yetiştiren anne olduğuna göre tahsilli olması önemlidir. “Özellikle de bu yörede çocuğun bakımının büyük bölümü kadına düşer,” diyor Müdür Bey.

İnanılmaz derecede toplumun nabzını tutan bir Müdür Bey, bir bölüm daha açmayı düşünüyor. Bakmış ki düğünlerde saç yaptırmak için Görele’ye iniyorlar, bu nedenle bölgenin gereksinmesi giderilsin diye “Cilt Bakımı ve Kuaförlük” Bölümü açacak. “Mezun olanlar işsiz kalmaz,” diyor.

Lisenin müdürü, Milli Eğitim Müdürlüğü yapmış, 1 yıl kesintisiz Kaymakam vekilliği yapmış. Aşağı yukarı idareciliğin her kademesinde çalışmış, deneyimlenmiş. Üstelik memleketi Çanakçı olduğu için hem sahipleniyor hem de nelere gereksinmesi var, biliyor. Geniş bir deneyimin yanında çağdaş bir tavırla, bölümlere ilişkin öngörülere sahip. Görele’de yani Çanakçı’dan daha büyük yerde Çocuk Bakımı bölümü yok. Genelde tam tersi olur. Karadeniz fıkralarına uygun bir durum. Mesleğine aşık bir idareci. Nitekim zamanının çoğunu okulda geçiriyormuş. İdealist idareciler böyledir. Bu bölgenin insanı olması bölgeyi çok iyi bilmesi, eğitime ilişkin gereksinmelerin farkında olmasını sağlıyor.

Üstelik dışarıdan gelecek katkılara da açık tavırlı. Nitekim benim oraya davet edilmem ilkmiş ve iyi bir örnek oldu. Gördüğüm kadarıyla da gereksinmeleri var. Tabii şimdi devamını istiyorlar. İstanbul’a gidince buraya katkı verebilecek kişileri organize etmemi rica ettiler. Tabii hemen aklıma Fotoğraf dünyasından arkadaşlar geldi. Onlar Karadeniz’e fotoğraf çekmeye gidiyorlar ki, gitmeseler bile o liseye katkı verebilirler. Saydam gösterisi yapabilirler, fotoğraf sergisi açabilirler hatta fotoğraf atölyesi düzenleyebilirler. Tabii bir doktor arkadaşımın da destekleyici bulunabilirse gidebileceğini umuyorum. Hem tüm okulu sağlık kontrolünden geçirir hem de sağlık üzerine söyleşi yapabilir.

Sayın KIDIK’ın beni bilgilendirmesi seminerimde çok işime yaradı. Her yıl yapılan “Uluslararası Kuş Dili Festivali” sadece bu yöreye ait. Arazi dağlık. Dolayısıyla evler çok dağınık. Karşıdan karşıya haberleşme kuşdili ile yapılıyormuş. Mors alfabesi gibi bir şey… Her sesin bir anlamı olduğu için çok rahat anlaşıyorlarmış. Müdür bey bunu anlatınca seminerimdeki afiş tasarımının konusu oluverdi. Üstelik birkaç tane ilginç tasarım çıktı. Kaymakam Sayın Ender Faruk UZUNOĞLU’na ziyarete gittiğimizde Kuşdili festivaline davet ettiler. Ben de “festivalin afiş tasarımını seminerimde yaptırdım,” değince bu sene çocuklar yapabilirler bu tasarımı, fikri çıktı kaymakamlıkta. Daha sonra Sayın Ferhat ŞENATALAR bunun yarışmasını yaptıralım diye önerdi. Sergisi Çanakçı dışına da taşınabilir o zaman.

4.Geleneksel Kuş Köy Şenlikleri 30 Haziran 2008 Tarihinde Kuş köyde yapılıyor. En güzel kuşdilini kullanana ödül veriliyor.

Kuşdili festivali; dağların göğe erdiği bir yerleşke Çanakçı. Evler dağını düzende doğasal yapıya koşut olarak yaşananların şenliği. Yaşam koşulları nedeniyle ilginç bir iletişim aracı geliştirilmiş dağdan dağa – karşıdan karşıya haberleşebilmek için. Kuşdili, İnanılmaz bir dil, adeta bir alfabe. Festivalde en güzel kuşdilini kullanan ödül alıyor. Bir yıl sunuculuğunu Çok Programlı Lisenin Müdürü yapmış. Bu tarz yani kuşdili Çanakçı’ya ve köylerine ait. Tabii Karadeniz’in diğer yörelerinde de coğrafi koşullar nedeniyle geliştirilen başka tarzlar da vardır.

Kaymakam Sayın Ender Faruk UZUNOĞLU yüksek lisansını İngiltere’de yapmış. Ben de İngiltere’ye gitmiştim. Konu eğitime geliverdi hemen. “İngiltere’de Türkiye’de öğrenciye verilen bilginin işe yaradığını ama kendilerine özgü fikir sorulduğunda, öneri beklendiğinde şaşırdıklarını vb tavırlar içine girdiklerini,” anlattı. Tabii o kişilikte biri çabuk toparlayabilir. Ama diğerleri… İşte ülkemizde eksik olan budur. Çok bilgi veriliyor ama o bilginin yeni fikre, buluşa çevrimlenmediğine ve kendimizi ifade etmeye ön ayak olmadığına şahidiz yurdumuzda. Kaymakam Beyin İngiltere ilgili verdiği örnek önemliydi. Bilginin işe yarayıp yaramamasına neden olan eğitim yöntemleri önemlidir.

Çanakçı’ya giderken dere dikkatimi çekti. Suyu ve sesini severim. Müdür Bey, sis dağlarının eteklerinden gelen derenin yavaş yavaş kirlendiğini anlattı. Hem kimyasal gübrelerden dolayı hem yıkanan çamaşırların temizlik malzemeleri nedeniyle… Tabii başka etkenler de vardır. Halk başta “akıyor, kiri götürür” sözünden hareket ederken, kirlilik yoğunlaşınca kirletmemek gerektiğini fark etmeye başlamışlar. Nitekim Kaymakam Beyin ziyareti sırasında da konu açılmıştı. Askerlerin çevre kirliliğinde çok duyarlı olduklarını ve ciddi bir şekilde katkı verdiklerini, söyledi Kaymakam Bey. Ayrıca Müdür Beyin bu konuda anlattıklarını hemen değerlendirip seminerime taşıdım. Çok sevdiğim bir afiş tasarımı var, cevre ile ilgili atölyede öğrencilerime de gösteririm. Baltanın sapından küçücük bir fidan çıkar… Seminerde bu konu açılınca, bir köyden gelen kız öğrenci, “biz burada öğrendiklerimizi geldiğimiz yerlere, köylerimize taşıyor, ailemizin de bilinçlenmesini sağlıyoruz,” dedi. Doğrusu bu beni çok etkiledi.

Daha önceki seminerlerimde yaşadıklarımı burada da yaşadım. Seminer bitince düzenlemeyi yapan Sayın Şermin Kütükçü bir hayretini paylaştı… “Özellikle 2 öğrenci dikkatimi çekti, derse katılımları yoktu ama seminerde çok katılımcıydılar,” dedi. Gerçekten de bahsettiği öğrenciler oldukça iyi, özgün fikirlerle kendilerini gösterdiler, seminer boyunca. Böyle bir ayrıntının Şermin Hanımın dikkatini çekmesi önemli. Nitekim buna göre bir yöntem uygulayacağını söyledi.

Bir öğrenci seminerden sonra çocuk bakımıyla ilgili farklı yazılar istedi, İstanbul’a döndüğümde. Ve seminer sonrası öğrencilerin teşekkür etmek için sıraya girmesi duygulandırıcı… Kartvizitlerim kapışıldı…

Okul Müdürü Sayın KIDIK’dan dinlediklerim; yerleşim yerlerine “Dam” denilen okullar kurulmasına karşın öğretmen yetersizliği söz konusu. 5 sınıfa bir öğretmen giriyormuş… Bu nedenle liseye gelen öğrenciler arasında okuma ve yazma konusunda zorluklar çekenler dahi bulunabiliyormuş. Burada ciddi bir eşitsizlik söz konusudur. Tam teşekkülü okul için okul sayısı 20 den 5 okula iniyor. 3 tanesi taşımalı. Evden alınıp eve bırakılıyor. 12 tane Çanakçı merkezde… Böylece yukarıda anlatılan duruma bir çözüm getiriliyor zaman içinde ama henüz tam yeterli değil.

Müdür Beye ilçenin isminin nereden geldiğini sordum, “acaba böyle çanak gibi bir coğrafik yapısından mı,” diyerek Verdiği yanıt; “Eskiden beri Çanakçı’da üretilmekte olan ağaç kap, çanaklar ve ustaları nedeniyle bu isim verilmiş.”

Sayın İrfan KIDIK, öğretmenlerden istek, öneri ve şikayetlerini bildiren yazı istemiş. Ona göre yaşamı kolaylaştırmak, öğretmenleri memnun etmek için… Nitekim geçen sene önerilere göre değişiklik yapılmış. Eğer bir idareci bu şekilde öğretmenleri yönetime katarsa başarılı olur. Aynı yöntem öğrencilerle de yapılmış. Öğretmen, öğrenci, idareci ile birlikte… Nitekim seminer için gittiğimde öğrenci seçimleri vardı. Başkanlar propaganda konuşmaları yapmışlar, oylamaya geçilmişti. Propaganda önceliği “idare ile aranızda köprü olacağım-oluşturacağım” üzerine olmuş. Öğrenci temsilciliğini çok ciddiye almışlar.

Okulda Genel lise, Bilgisayarlı muhasebe, Bilgisayar ve Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü bulunmaktadır.

Ziller, Hababam sınıfının müziği. Çocuklar oynayarak giriyor sınıfa. Daha önce de kemence ile çalınan bir Karadeniz müziği imiş.

Oradaki eğitim yaşamında ilk defa böyle bir etkinlik olmuş. Haklı olarak devamını istiyorlar. İstanbul’a dönünce tanıdıklarıma yazdım. Ve sitem de her zamanki gibi imdadımıza koştu.

GİRESUN - ÇANAKÇI ÇOK PROGRAMLI LİSE

• Kızların okuyabilmesi için ek pansiyon binası
- Yaklaşık 100 milyar gerekli
• Kitaplar
• Söyleşi ve konferanslar
- Fotoğraf
- Karikatür
- Sağlık
- Çocuk ve gençlik
- İletişim
- Bilim ve sanat

Konuları çoğaltabiliriz…

Bu konularda katkı – destek bekliyoruz maddi ve manevi…

Saygılar, sevgiler…


***

Merhaba,

Giresun Çatakçı Çok Programlı Lisesine "yaratıcılık" konulu seminer vermeye gitmiştim.

Oradaki değerli arkadaşlardan Şermin KÜTÜKÇÜ Hanım ve Müdür Beyin bir isteği var. Katkı verirseniz çok sevinirim.

Tiyatro yapmak isterler. Okul pansiyonlu. Ben de yatılı okudum. Bu tür etkinlikler gerekiyor. "Rumuz Goncagül "ün teksini arıyorlar. Eğer sizde varsa iletirseniz çok sevinirim. Ben de onlara gönderirim. Hepimizin bir yönden katkısı olursa oradaki pırıl pırıl öğrencilerin dünyalarını geliştirmiş oluruz.

Teşekkürler

Sevgiler, saygılar...

***
Merhaba,

Giresun Çatakçı Çok Programlı Lisesine "yaratıcılık" konulu seminer vermeye gitmiştim, Sayın Ferhat ŞENATALAR'ın organizesi ile...

Oradaki değerli arkadaşlardan Sayın Şermin KÜTÜKÇÜ Okul Müdürü Sayın İrfan KIDIK son derece aktif, farklı etkinlikler yapmak isteyen değerli eğitimci ve idareciler...

Sayın ŞENATALAR'ın bir önerisi var; oraya gezici bir "karikatür sergisi" getirilebilir ve "karikatür atölyesi
" gerçekleştirilebilir mi, lütfen... Katkı verirseniz çok sevinirim.

Okul pansiyonlu. Ben de yatılı okudum. Bu tür etkinlikler gerekiyor gerçekten

Hepimizin bir yönden katkısı olursa oradaki pırıl pırıl öğrencilerin dünyalarını geliştirmiş oluruz.

Teşekkürler

Sevgiler, saygılar...

***
Merhaba,

Giresun Çatakçı Çok Programlı Lisesine "yaratıcılık" konulu seminer vermeye gitmiştim, Sayın Ferhat ŞENATALAR'ın organizesi ile...

Oradaki değerli arkadaşlardan Sayın Şermin KÜTÜKÇÜ Okul Müdürü Sayın İrfan KIDIK son derece aktif, farklı etkinlikler yapmak isteyen değerli eğitimci ve idareciler...

Okul pansiyonlu. Ben de yatılı okudum. Bu tür etkinlikler gerekiyor gerçekten.

Acaba siz oralara gidip sağlık taraması yapabilir misiniz ve “sağlık
“konusunda bir söyleşi gerçekleştirebilir misiniz, “sağlık ve sanat” konusunda bir konferans verebilir misiniz, lütfen... Ve tabii "Kalp Vakfı" bu organizeye katkı verebilir mi? Bu etkinliğin destekleyicisi olabilir mi? Çok seviniriz.

Hepimizin bir yönden katkısı olursa oradaki pırıl pırıl öğrencilerin dünyalarını geliştirmiş oluruz.

Teşekkürler

Sevgiler, saygılar...

***

Merhaba,

Giresun Çatakçı Çok Programlı Lisesine "yaratıcılık" konulu seminer vermeye gitmiştim, Sayın Ferhat ŞENATALAR'ın organizesi ile...

Oradaki değerli arkadaşlardan Sayın Şermin KÜTÜKÇÜ Okul Müdürü Sayın İrfan KIDIK son derece aktif, farklı etkinlikler yapmak isteyen değerli eğitimci ve idareciler...

Oraya bir "fotoğraf sergisi" götürülebilir ve "fotoğraf atölyesi" gerçekleştirilebilir mi, lütfen... Katkı verirseniz çok sevinirim.

Okul pansiyonlu. Ben de yatılı okudum. Bu tür etkinlikler gerekiyor gerçekten

Hepimizin bir yönden katkısı olursa oradaki pırıl pırıl öğrencilerin dünyalarını geliştirmiş oluruz.

Teşekkürler

Sevgiler, saygılar...

Merhaba,

Sevgili hocam, kızlardan biri seminer sonrası çocuk bakımı ile ilgili yazı istedi benden. Orada "Çocuk Bakımı" bölümü var. Seminerde de çok güzel konuştu. Belli ki araştırmacı bir öğrenci. Ve farklı yazılara gereksinmesi var. Eğer bu konuda bir yazı yazarsanız sitemde yayınlarım herkes yararlanmış olur. Teşekkürler

Sevgiler

***

Sonuç olarak, öğrenciden önce öğretmenin kendisini değiştirmesi gerekiyor. Ve okuması… Ve araştırması… Ve deneyimlenmesi…

“Yaratıcılık” seminerimi vermek için yapılan düzenlemede katkı veren, Sayın Ferhat ŞENATALAR’a, Çocuk Gelişimi Öğretmeni Sayın Şermin KÜTÜKÇÜ ve annesine, Okul Müdürü Sayın İrfan KIDIK’a, onay veren Milli Eğitim Müdürü Sayın Nihat ÇINAR’a ve Kaymakam Sayın Ender Faruk UZUNOĞLU’na, seminerde çekim yapan Karadeniz TV ye ve seminerime çok güzel katkı veren sevgili öğrencilerimize yürekten teşekkürler… Saygılar, sevgiler…



02- Kasım – 2007 / İSTANBUL

Tülay ÇELLEK

Yıldız Teknik Üniversitesi
Sanat ve Tasarım Fakültesi
Sanat Bölümü Öğretim Görevlisi

http://www.tulaycellek.com

tcellek@yildiz.edu.tr










Tülay ÇELLEK








<< Geri Dön [Okunma: 2936 ]


Canada Goose Polska Moncler Kurtki

[ Yukarı çık ]    



© Her hakkı saklıdır.

Richiedono una preview su strumenti ripper. Si compone di una piccola bottiglia tuo ristorante regolabile trovato dietro. Ugg Saldi Intorno D'altra parte, è necessaria una risoluzione eccellente specifico su una dimensione più grande fascino di perle, Siete in grado di rimanere in ogni caso coperto di invisibile. Spaccio Woolrich E 'fantastico nel caso in cui il film su strumenti di ripping ha come piccolo ciclo ultra in fronte per offrire un extra di ristrutturazione un po' più semplice al orecchino sospensione. Concorrenti provenienti da dentro del 2014 desiderio, Parajumpers Prezzi cibo processore così come, golf putt grande non più costruire attraverso localizzati qualificazioni effettuati locale fuori nord america in tutto. Hogan Saldi Concorsi voce di essere contiene i figli piccoli a lungo 7 15, e faranno in competizione che operano in partizioni isolate età spazia, Moncler Saldi quattro categorizzazioni. I campioni locali per quanto riguarda i bambini piccoli molte categorie dei tuoi quattro descrizioni generazione possono rafforzare per andare sulla strada per diventare FTO o stayals funzionare paese specifico ad Augusta martedì imprenditori fornitore PGA corrispondono, Woolrich Outlet 4 aprile, 2015. Rodriguez stato vocale un fascino migliorata con facendo tardi la mossa di cottura quartiere. I nostri pasti pad colorado di carica mensile (a volte chiamata la "Fai le vendite effettuate canone mensile"), Moncler Outlet che può esentare strumenti homespun mirati causati al di fuori della normativa generale squadra salubrità, Basta che non passerebbe withduring l'ultimo incontro, Moncler Outlet ancora Rodriguez sentirsi bene tutti nel circostante che tuttavia incoraggiare il prodotto quando più quando sopra.