Tülay Çellek
  Mavi bir günaydın yolluyorum sabahına
Yüreğimin sıcaklığını da gününe...
 Sending a blue ‘bonjour’ to your morning,
And the warmth of my heart to your day…
 Tülay ÇELLEK


Ana Sayfa
Yazılar
Şiirler
Poems
Söyleşiler
Tül'den Yansımalar
Resimler
Art
Fotoğraflar
Photograph
Karikatür / Çizimler
Cartoon / Drawings
Tasarım
Design
Tipleme
Character
Barış
Peace
Gerze
Ders Notları
Lesson Notes
Özgeçmiş
Autobiography/cv
Belgeler
Duyurular
Değiniler
İletişim
Contact

Yayın Tarihi: 13.7.2007  

BİR İÇİM SU İLE YAŞAMAK…


BİR İÇİM SU İLE YAŞAMAK…



BİR İÇİM SU İLE YAŞAMAK…


Dünyadaki yeşillik nerede başladı? Sularda
Yosunlar nerede hayat buldu? Denizlerde…
İnsan nerede insan olmaya dönüştü annenin karnındaki sularında…

Su kenarları yeşilliktir, ağaçlıktır…
O nedenle yerleşimler hep oralarda olmuştur,
Korku dağların ardına sığındığında…

Su nefestir
Su hayattır
Su temizlik
Su sevgidir…


Bir zümrüt su damlası dönmeye başladı kendi etrafında… Döndükçe yükseldi, şekillendi çeşit çeşit… Ağaç oldu, çoğaldı… İnsan oldu çoğaldı… Zümrüt su damlası güneş ışığında farklı renklere dönendi… Ve bir gün aşık oldu… Aşkı uğruna batındaki suları saldı dünyaya… Nehirler oluştu dönüp dolaşıp denizlere ulaşan, içinde sevdiceğinin yüzdüğü… Bir içim su gibi görünen aşkının yanında gördü kendi hayalini…

Ve kalabalıklaşan dünyaya nehirler yetmedi… Sular oluklarda yerini aldı yaşamı sulamak için… Sarnıçlar kentleri besledi sularıyla… Su yoları yeraltında, yer üstünde hep yaşama soluk oldu.

Su gibi insan, değişen gelişen, alan veren oldu… Bazen de zeytinyağı gibi suyun üstüne çıkanlarla doldu yaşam… Ama bir içim su gibi olanlarla anlam buldu her dem hayat.

Zümrüt su kendini bir yaprağın üzerinde buldu güneşin ışıldamaya başladığı bir sabahta… Bir kuş etrafında uçmaya başladı kur yaparcasına… Sonra bulutlara birlikte uçtular.

Çocukluğumdan kalan; bir ağacın altındayım. Yatağı görünen bir dere akıyor nazlı nazlı… Dibinde irili ufaklı tertemiz taşlar, tıpkı akan su gibi… Dakikalarca suya batığımı anımsıyorum. Çünkü güneş vuruyor, ışınlarda suda dans ediyordu… O hareketi izlemek inanılmaz zevkti… Bir rüya, bir düştü…

Suda çığlık atarak tepinen çocukları izlemeyi severim bir de, tabii annelerine yakalanana kadar…

Havuz başı… Orada akan suyu izlemek ve duymak…
Duyumsarken daha şiirimsi olmak…

Ve zamana yolculuk…

Ana su damarları yerini su havzasında sular tarlaya dönüştü, su karaya, toprağa dönüşürken…

Suyun toprağa dönüşünden yeni yaratım, kullanım alanlarının ortaya çıkması ile toprağın testiye dönüştürülmesi… Küp olarak biçimlenişi yaşam buldu maharetli ellerde, yaratıcı yüreklerde…

Evet, yaşam bir damla su ile başladı
Deniz oldu
Okyanus oldu
İçinden kara doğdu
Ağaç çıktı
İnsan oldu
Ve denge kuruldu
İnsanın % 78 i su
Dünyanın % 78 i su

Dünyayı ve insanı var eden su
Hokosai’nin dalgalarında sanatlandı
Özer Kabaş’ın Resim Denizleri oldu

İnsanların yüzdüğü göldü
Balıkların da yüzdüğü göl oldu, deniz oldu…

Su yok olurken içindeki yaşam nereye gitti? Balık toprak olamayacağına göre ölü oldu, yok oldu üreyemediği için suların çekilmişliğinde… Bu da insanın sonunu hazırlar oldu…

Buharlaşacak
Bulut olacak
Tekrar yağacaktı
Ama
İnsan buna olanak tanımadı
Hoyratça kullanarak…

Halbuki bunlar da var; Almanya’da mutfakta kullanılan suların ayrıştırılıp bahçe sulamada kullanılması gibi…

Bir içim suyla yaşamak
Duyumsayarak
Mutlanarak
Ve ona sahiplenerek

Sevginin suyunda
Suyun sevgisinde
Yüzerek
Şeffaf yaşamak
Derinliklerinde aşkı görerek…

Mavi gezegen; kıymetini bilerek yaşamak maviliğini bizden almayacaktır… Yoksa maviyi unutturacaktır.

Su, evreni - yaşamı oluşturan… Ama yokluğunda yaşı unutacağız. Belleğimizde sadece “kuru” sözcüğü kalacak…

Su insana yaşam olurken, ekonomiye kalkınma oldu
Enerjiye üretim
Uluslara güvence…
Hayatın devamlılığı
Romantizmin kaynağı, çiseleyen yağmurda yürürken…
Ama sel olduğunda da yaşamımızın korkulu rüyası oldu…

Bunun için suya doğru bakmak,
Yeterince kullanmak gerek…

Nükleer etkilerin en az ulaşabildiği yeraltı sularına hassasiyet göstermek… Çeşme öncesi kuyuları değerlendirmek gerek…

Bitkiler, sazlar, kuşlar, memeli ve sürüngenlerin yaşam bulduğu gölleri kurutmamak…

Doğanın ve vücudun nemi, güzelliğin tılsımı, vücut temizliğinin, ısının dengesi suyu idareli kullanmak…

Yaşamımızın rengi, gökkuşağımız su; yağmur, dolu, kar, sis, çiğ… Gayzerler, maden - mineral suları, kaynaklar, nehirler, göller, denizler, barajlar demektir…

Susuzluk ise ölüm…

Ya da mavi, turkuaz, yeşil ve çok renkli bir dünya su ile…


Tercih sizin…

DÜNYA SU GÜNÜ; 22 Mart

13 - 07 - 2007 / İSTANBUL

Tülay ÇELLEK

Yıldız Teknik Üniversitesi
Sanat ve Tasarım Fakültesi
Sanat Bölümü Öğretim Görevlisi

Sanat Yazarları ve Eleştirmenleri Derneği
Sanat Yönetmeni ( SAYED )

http://www.tulaycellek.com

tcellek@yildiz.edu.tr
















Tülay ÇELLEK








<< Geri Dön [Okunma: 3333 ]


[ Yukarı çık ]    



© Her hakkı saklıdır.